''Rüzgara Karşı''
3 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
''Rüzgara Karşı''
Bundan sonra Rüzgara karşı dizimiz kanal değiştirmiştir pardon site Hadi bakalım yeni bölümlerle sizlerleyiz
zeynoo- Süper Mod
- Mesaj Sayısı : 48
Rep Gücü : 57
Kayıt tarihi : 13/06/09
Nerden : kdz ereğli
Geri: ''Rüzgara Karşı''
RÜZGARA KARŞI- KARAKTERLER VE KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ
İnci(Berrak Tüzünataç): İzmirde doğup büyümüş güzel bi genç kız. Biraz başına buyruk ama hep mantıklı. Güzel sanatları bitirip ressam olmuş ama babasının çiftliğinin bir köşesinde çiçek yetiştirip; bunları şehirdeki dükkanında satıyor. En büyük zevki ise yetiştirdiği çiçekleri resmetmek. Annesi o küçükken öldüğünden yalnız büyümüş insanlarla iletişimi kopuk biri. Yıllar sonra tekrar hayatına giren çocukluk arkadaşı Kuzey inciye hem aşkı hemde acıyı yaşatacak.
Kuzey(Tolgahan Sayışman):Türkiye’de doğup Avrupa’da yetişmiş zengin bir iş adamının oğlu.. Çok yakışıklı ve azbiraz da çapkın olmasına rağmen çok efendi ve doğrulardan yana olan bir genç.. Aynı zamanda incinin çocukluk arkadaşı ama 18 yıl yurtdışında kalmış olduğu için hiç görüşmemişler ve birbirlerini hatırlamıyorlar.kuzey babasının işini devam ettirmek istememiş ve hayallerindeki meslek olan avukatlığa karar kılmış.
Kemal(Kuzey Vargın): İnci’nin babası. İzmir’de çeşmeye yakın küçük bir kasabada bir çiftliği var ve yıllardır kızıyla birlikte bu çiftlikte yaşıyorlar. Geçmişinde yaptığı hatalar ve sebep verdiği olaylar ona hala acı veriyor. Ve bu durum inciye karşı tutumunu çok etkiliyor. Kızını ne kadar sevsede aslında kızı onun için bir ızdırap kaynağı olmaktadır.
Yavuz(Çetin Tekindor): Kuzey’in babası. Fakir bir memur olarak başladığı yaşamına zengin bir iş adamı olarak devam ediyor yeniden doğuşum dediği ikinci vatanı fransa’da.çok hırslı biri fakat geçmişi acılarla dolu. Ailesine çok iyi bir hayat sunmuş olmasına rağmen onları yeterince sevememiş olduğu için hep pişmanlık duymuş fakat geçmiş acıları ve aşık olduğu kadını bir türlü hayatından çıkaramamıştır.
Asude(Didem İnselel –genç halii tabii-): İnci’nin annesi. İnci daha küçük bir kızken ölünce bazı sırları da beraberinde götürür. Ama o bu dünyadan gitse bile bıraktığı izler silinmeyecektir.
Nazlı(Nebahat Çehre): kuzey’in annesi. Hırslı ve paraya doymak bilmeyen bi kadın. Çocuklarını çok seviyor ve iyi bir hayat yaşamalarını istiyor ama paradan çok değil.kocasını sevmeyi yıllar önce bırakmış ve artık onu yalnızca para kaynağı olarak görüyor.
Melis(Merve Sevi): inci’nin fakülteden arkadaşı.. Kendisi bir heykeltraş.Deli dolu ve çoğu zaman aklına eseni yapan biri. Serkan’la birlikteler birbirlerini çok seviyolarlar ancak serkanın rahat tavırları yüzünden ilişkileri tehlikeye düşecek..inci gibi annesiz büyüyen melis’in ailesiyle bağları kopuk ve çoğu kez kendini üvey evlat gibi hissettiğini vurguluyor. İnci ile kardeş gibiler.
Serkan(Gürgen Öz) : Melis’in sevgilisi. Çeşme’de ünlü bir tatil köyünün yönetimini babasından devraldı. O da aynı melis gibi hayat dolu işleri birazda matrak yönünden ele alan biri. Aynı şekilde otel yönetimini de pek ciddiye almıyor ve bu işi daha çok bir eğlence gibi görüyor. Bu da ilerde başına büyük işler açacak. Ona yardım eden kişi ise Kuzey olacak.
Deniz(Serenay Sarıkaya) : Kuzey’in 17 yaşındaki ama daha çok kendini bir yetişkin sanan başına buyruk kızkardeşi. Türkiye’ye dönmekten hoşnut değil. Zaten Türkiye ve Türkçe ile pek bağlantısı da yok. İsmini soranlara “dennis” diye yanıt vermesi bunun en belirgin örneği !
Oğuz(Berk Hakman): Çiftliğin çalışanı ve Kemal’in sağ kolu. Aynı zamanda incinin çocukluktan arkadaşı.Kemal’den öğrendiğine ailesini kaybettikten sonra çiftliğe sığınmış ancak o kadar küçükmüş ki çiftliğe geldiği günü hatırlamıyor bile. Tüm hayatını çiftliğin sınırları arasında geçiren içine kapanık ve sık sık düşüncelere dalan biri.
İbrahim(Nejat İşler ): İnci’nin dayısı, Asude’nin de kardeşi. Alkole büyük bir zaafı var ve beş parası olmadığı zamanlar dışında hep içiyor. Kısacası tam bir alkolik ve hiçbir şekilde tedavi kabul etmiyor. Kemal Asude’nin hatırasına saygı göstermek adına ve tabi kii kızı İnci’nin hatrına onun bu halini görmezden geliyor. İnci ise onun bu haline çok üzülüyor ancak başı sıkıştığında ondan yardım almaktan da geri durmuyor.
Nevra(Sumru Yavrucuk): Asude’nin ölümünden sonra İnci’yi büyütüp yetiştiren Nevra; İnci’yi Asude’nin yadigarı olarak belleyip ona kol kanat geriyor. Hem kederinde hem sevincinde hep İnci’nin yanında.. Ama o da geçmişte yaşananlar karşında suskun ve bu ona içten içe bir acı veriyor. Yine de hayatın akışı karşısında dimdik ayakta durmaya çalışıyor.
Yeşim(Merve Boluğur ): Kuzey’in kız arkadaşı.. avrupa’da doğup büyümüş mankenlik yaparak ailesine bakan yeşim Kuzey’in arkasından tatil için izmir’e geliyor. Azıcık burnu havada olmasına rağmen iyi denebilecek bir karaktere sahip ve Kuzey’i çok seviyor. Geçirdiği bir kaza sonucu tüm hayatı kökten değişecek.
Selim(Ozan Güven) : Melis’in abisi. Serkan’ın oteli devralmasından sonra Serkan’a yardım etmek gerekçesiyle otelin müdürlüğünü üstleniyor. Ancak amacı yardımdan çok Serkan’ın parasını çarpmak. Kardeşinin hayatını da yok sayıp Serkan’ın başına bi sürü çorap örecek.
Remzi(Kenan Bal): Melis’in babası. Kemal’in de yakın dostu. İnci’lerin yanındaki çiftlikte oturuyorlar ve Kemal’le birlikte iki çiftliği ortak işletip iyi bir kazanç sağlıyorlar. Ancak kısa zamanda Kemal ile aralarındaki dostluk -birazda selim yüzünden- çıkmaza giriyor.
Nuri: Serkan’nın babası. Otelin yönetimini Serkan’a bıraktıktan sonra karısı Ferda ile uzun bir tatile çıktı. Ancak geri döndüğünde karşılaştığı manzara onu çileden çıkaracak.
Ferda: Serkan’nın annesi. Esasında iyi bir kadın olmasına rağmen bazı bağnaz prensiplere sahip. Oğlunun Melisle ilişkisini pek onaylamasa da bu konuda pek fazla söz sahibi olmadığını hissediyordu. Ama son yaşananlar onunda düşüncelerini kesin bir şekilde açıklamasına neden olacak..
İnci(Berrak Tüzünataç): İzmirde doğup büyümüş güzel bi genç kız. Biraz başına buyruk ama hep mantıklı. Güzel sanatları bitirip ressam olmuş ama babasının çiftliğinin bir köşesinde çiçek yetiştirip; bunları şehirdeki dükkanında satıyor. En büyük zevki ise yetiştirdiği çiçekleri resmetmek. Annesi o küçükken öldüğünden yalnız büyümüş insanlarla iletişimi kopuk biri. Yıllar sonra tekrar hayatına giren çocukluk arkadaşı Kuzey inciye hem aşkı hemde acıyı yaşatacak.
Kuzey(Tolgahan Sayışman):Türkiye’de doğup Avrupa’da yetişmiş zengin bir iş adamının oğlu.. Çok yakışıklı ve azbiraz da çapkın olmasına rağmen çok efendi ve doğrulardan yana olan bir genç.. Aynı zamanda incinin çocukluk arkadaşı ama 18 yıl yurtdışında kalmış olduğu için hiç görüşmemişler ve birbirlerini hatırlamıyorlar.kuzey babasının işini devam ettirmek istememiş ve hayallerindeki meslek olan avukatlığa karar kılmış.
Kemal(Kuzey Vargın): İnci’nin babası. İzmir’de çeşmeye yakın küçük bir kasabada bir çiftliği var ve yıllardır kızıyla birlikte bu çiftlikte yaşıyorlar. Geçmişinde yaptığı hatalar ve sebep verdiği olaylar ona hala acı veriyor. Ve bu durum inciye karşı tutumunu çok etkiliyor. Kızını ne kadar sevsede aslında kızı onun için bir ızdırap kaynağı olmaktadır.
Yavuz(Çetin Tekindor): Kuzey’in babası. Fakir bir memur olarak başladığı yaşamına zengin bir iş adamı olarak devam ediyor yeniden doğuşum dediği ikinci vatanı fransa’da.çok hırslı biri fakat geçmişi acılarla dolu. Ailesine çok iyi bir hayat sunmuş olmasına rağmen onları yeterince sevememiş olduğu için hep pişmanlık duymuş fakat geçmiş acıları ve aşık olduğu kadını bir türlü hayatından çıkaramamıştır.
Asude(Didem İnselel –genç halii tabii-): İnci’nin annesi. İnci daha küçük bir kızken ölünce bazı sırları da beraberinde götürür. Ama o bu dünyadan gitse bile bıraktığı izler silinmeyecektir.
Nazlı(Nebahat Çehre): kuzey’in annesi. Hırslı ve paraya doymak bilmeyen bi kadın. Çocuklarını çok seviyor ve iyi bir hayat yaşamalarını istiyor ama paradan çok değil.kocasını sevmeyi yıllar önce bırakmış ve artık onu yalnızca para kaynağı olarak görüyor.
Melis(Merve Sevi): inci’nin fakülteden arkadaşı.. Kendisi bir heykeltraş.Deli dolu ve çoğu zaman aklına eseni yapan biri. Serkan’la birlikteler birbirlerini çok seviyolarlar ancak serkanın rahat tavırları yüzünden ilişkileri tehlikeye düşecek..inci gibi annesiz büyüyen melis’in ailesiyle bağları kopuk ve çoğu kez kendini üvey evlat gibi hissettiğini vurguluyor. İnci ile kardeş gibiler.
Serkan(Gürgen Öz) : Melis’in sevgilisi. Çeşme’de ünlü bir tatil köyünün yönetimini babasından devraldı. O da aynı melis gibi hayat dolu işleri birazda matrak yönünden ele alan biri. Aynı şekilde otel yönetimini de pek ciddiye almıyor ve bu işi daha çok bir eğlence gibi görüyor. Bu da ilerde başına büyük işler açacak. Ona yardım eden kişi ise Kuzey olacak.
Deniz(Serenay Sarıkaya) : Kuzey’in 17 yaşındaki ama daha çok kendini bir yetişkin sanan başına buyruk kızkardeşi. Türkiye’ye dönmekten hoşnut değil. Zaten Türkiye ve Türkçe ile pek bağlantısı da yok. İsmini soranlara “dennis” diye yanıt vermesi bunun en belirgin örneği !
Oğuz(Berk Hakman): Çiftliğin çalışanı ve Kemal’in sağ kolu. Aynı zamanda incinin çocukluktan arkadaşı.Kemal’den öğrendiğine ailesini kaybettikten sonra çiftliğe sığınmış ancak o kadar küçükmüş ki çiftliğe geldiği günü hatırlamıyor bile. Tüm hayatını çiftliğin sınırları arasında geçiren içine kapanık ve sık sık düşüncelere dalan biri.
İbrahim(Nejat İşler ): İnci’nin dayısı, Asude’nin de kardeşi. Alkole büyük bir zaafı var ve beş parası olmadığı zamanlar dışında hep içiyor. Kısacası tam bir alkolik ve hiçbir şekilde tedavi kabul etmiyor. Kemal Asude’nin hatırasına saygı göstermek adına ve tabi kii kızı İnci’nin hatrına onun bu halini görmezden geliyor. İnci ise onun bu haline çok üzülüyor ancak başı sıkıştığında ondan yardım almaktan da geri durmuyor.
Nevra(Sumru Yavrucuk): Asude’nin ölümünden sonra İnci’yi büyütüp yetiştiren Nevra; İnci’yi Asude’nin yadigarı olarak belleyip ona kol kanat geriyor. Hem kederinde hem sevincinde hep İnci’nin yanında.. Ama o da geçmişte yaşananlar karşında suskun ve bu ona içten içe bir acı veriyor. Yine de hayatın akışı karşısında dimdik ayakta durmaya çalışıyor.
Yeşim(Merve Boluğur ): Kuzey’in kız arkadaşı.. avrupa’da doğup büyümüş mankenlik yaparak ailesine bakan yeşim Kuzey’in arkasından tatil için izmir’e geliyor. Azıcık burnu havada olmasına rağmen iyi denebilecek bir karaktere sahip ve Kuzey’i çok seviyor. Geçirdiği bir kaza sonucu tüm hayatı kökten değişecek.
Selim(Ozan Güven) : Melis’in abisi. Serkan’ın oteli devralmasından sonra Serkan’a yardım etmek gerekçesiyle otelin müdürlüğünü üstleniyor. Ancak amacı yardımdan çok Serkan’ın parasını çarpmak. Kardeşinin hayatını da yok sayıp Serkan’ın başına bi sürü çorap örecek.
Remzi(Kenan Bal): Melis’in babası. Kemal’in de yakın dostu. İnci’lerin yanındaki çiftlikte oturuyorlar ve Kemal’le birlikte iki çiftliği ortak işletip iyi bir kazanç sağlıyorlar. Ancak kısa zamanda Kemal ile aralarındaki dostluk -birazda selim yüzünden- çıkmaza giriyor.
Nuri: Serkan’nın babası. Otelin yönetimini Serkan’a bıraktıktan sonra karısı Ferda ile uzun bir tatile çıktı. Ancak geri döndüğünde karşılaştığı manzara onu çileden çıkaracak.
Ferda: Serkan’nın annesi. Esasında iyi bir kadın olmasına rağmen bazı bağnaz prensiplere sahip. Oğlunun Melisle ilişkisini pek onaylamasa da bu konuda pek fazla söz sahibi olmadığını hissediyordu. Ama son yaşananlar onunda düşüncelerini kesin bir şekilde açıklamasına neden olacak..
zeynoo- Süper Mod
- Mesaj Sayısı : 48
Rep Gücü : 57
Kayıt tarihi : 13/06/09
Nerden : kdz ereğli
Geri: ''Rüzgara Karşı''
Berrak Tüzünataç-İNCİ
Tolgahan Sayışman-KUZEY
Kuzey Vargın-KEMAL
Çetin Tekindor-YAVUZ
Didem İnselel-ASUDE
Nebahat Çehre-NAZLI
Merve Sevi-MELİS
Gürgen Öz-SERKAN
Serenay Sarıkaya-DENİZ
Berk Hakman-OĞUZ
Nejat İşler-İBRAHİM
Sumru Yavrucuk-NEVRA
Merve Boluğur-YEŞİM
Ozan Güven-SELİM
Kenan Bal-REMZİ
senarist arkadaşlarımıza süprzmdr tek tek hepsni uploadladm kıymetimi bilin
Tolgahan Sayışman-KUZEY
Kuzey Vargın-KEMAL
Çetin Tekindor-YAVUZ
Didem İnselel-ASUDE
Nebahat Çehre-NAZLI
Merve Sevi-MELİS
Gürgen Öz-SERKAN
Serenay Sarıkaya-DENİZ
Berk Hakman-OĞUZ
Nejat İşler-İBRAHİM
Sumru Yavrucuk-NEVRA
Merve Boluğur-YEŞİM
Ozan Güven-SELİM
Kenan Bal-REMZİ
senarist arkadaşlarımıza süprzmdr tek tek hepsni uploadladm kıymetimi bilin
T & B^cı Admın- Co-Admin
- Mesaj Sayısı : 102
Rep Gücü : 122
Kayıt tarihi : 10/06/09
Yaş : 31
Nerden : eskişehir
Geri: ''Rüzgara Karşı''
oyy seması nasıl teşekkür etsek az sağol kumrim arkadaşlar birinci bölümle başlıyoruuuuz....
1.BÖLÜM
GİRİŞ
Hayat bazen en masum hayallerini bile çok görür insanlara… Ve yollarını kuşatıp gidişatı geri dönülemez şekilde değiştirir. İşte bizim kahramanlarımızda yıllardır bu taşlı yollarda yürüyorlar. Farkında olarak veya olmayarak… Öyle ki alışmışlar bir yerde buna.. Yorulmuşlar ama duramamışlar, canları yanmış çok ama haykıramamışlar.. Okumaya başlamadan önce sizlere ufak bir not: Bu bir peri masalı değil! Ve bu sayfanın sonunda gökten üç elma düşmeyecek! Yani kahramanlarımız bir gülün dikeni kadar gerçek ve belki de bir soluk kadar yakın size.. Onlar rüzgara karşı duruyorlar,direniyorlar.. Elbette sonsuza kadar sürmeyecek bu direniş , ipler kopana kadar sadece.. Ve sonunda ayakta kalabilenlerin ardında kalacak yorulanlar… Anıları bırakıp ardlarında, süzülecekler sonsuz derinliklere narin akasyalar gibi.....
1.Kısım
Küçük delikanlı üzgündü.. Babası apar topar gitmeye karar verince kendilerini yollarda bulmuşlardı.. Son kez arkasına dönüp evlerine veda etmek istediğinde birden; denizin yakınındaki kayalıklarda gördü onu.. Annesinin onu kavrayan ellerinden kurtulup oraya, ona doğru koşmaya başladı.. O, sevdiği kız ağlıyordu .. Yavaşça yanına yaklaşıp elini omzuna koydu..
Oğlan: Kim üzdü seni.. Söyle de son kez döveyim onu..
Kız: Kimse üzmedi :’(
Oğlan: O zaman ağlama olur mu? Bak ben gidiyorum.. Merak ederim sonra seni..
Kız: Sen de mi beni bırakıp gidiyorsun annem gibi ??
Oğlan: Annen nereye gitti ki??
Kız: Annem gökyüzüne uçmuş bulutların arasına.. Ama bir daha hiç gelmeyecekmiş.. Babam öyle söyledi..
Oğlan: O zaman biz de mi gökyüzüne gidiyoruz.. Babam bizim de bir daha buralara dönmeyeceğimizi söyledi..
Kız: (daha çok ağlar) hoşça kal…
Oğlan: (yanağından öper) Beni unutma… (ve gidip annesinin elini tutar..)
Çocuk gittikten sonra küçük kız cebinden kalemini çıkarıp kayalıkların karşısındaki ağaçların en büyüğüne üç kişinin adının baş harflerini kazır.. İlki kendisidir. Diğer ikisi ise onu terk edep giden ve bu dünyada en çok sevdiği iki kişidir…
1.BÖLÜM
GİRİŞ
Hayat bazen en masum hayallerini bile çok görür insanlara… Ve yollarını kuşatıp gidişatı geri dönülemez şekilde değiştirir. İşte bizim kahramanlarımızda yıllardır bu taşlı yollarda yürüyorlar. Farkında olarak veya olmayarak… Öyle ki alışmışlar bir yerde buna.. Yorulmuşlar ama duramamışlar, canları yanmış çok ama haykıramamışlar.. Okumaya başlamadan önce sizlere ufak bir not: Bu bir peri masalı değil! Ve bu sayfanın sonunda gökten üç elma düşmeyecek! Yani kahramanlarımız bir gülün dikeni kadar gerçek ve belki de bir soluk kadar yakın size.. Onlar rüzgara karşı duruyorlar,direniyorlar.. Elbette sonsuza kadar sürmeyecek bu direniş , ipler kopana kadar sadece.. Ve sonunda ayakta kalabilenlerin ardında kalacak yorulanlar… Anıları bırakıp ardlarında, süzülecekler sonsuz derinliklere narin akasyalar gibi.....
1.Kısım
Küçük delikanlı üzgündü.. Babası apar topar gitmeye karar verince kendilerini yollarda bulmuşlardı.. Son kez arkasına dönüp evlerine veda etmek istediğinde birden; denizin yakınındaki kayalıklarda gördü onu.. Annesinin onu kavrayan ellerinden kurtulup oraya, ona doğru koşmaya başladı.. O, sevdiği kız ağlıyordu .. Yavaşça yanına yaklaşıp elini omzuna koydu..
Oğlan: Kim üzdü seni.. Söyle de son kez döveyim onu..
Kız: Kimse üzmedi :’(
Oğlan: O zaman ağlama olur mu? Bak ben gidiyorum.. Merak ederim sonra seni..
Kız: Sen de mi beni bırakıp gidiyorsun annem gibi ??
Oğlan: Annen nereye gitti ki??
Kız: Annem gökyüzüne uçmuş bulutların arasına.. Ama bir daha hiç gelmeyecekmiş.. Babam öyle söyledi..
Oğlan: O zaman biz de mi gökyüzüne gidiyoruz.. Babam bizim de bir daha buralara dönmeyeceğimizi söyledi..
Kız: (daha çok ağlar) hoşça kal…
Oğlan: (yanağından öper) Beni unutma… (ve gidip annesinin elini tutar..)
Çocuk gittikten sonra küçük kız cebinden kalemini çıkarıp kayalıkların karşısındaki ağaçların en büyüğüne üç kişinin adının baş harflerini kazır.. İlki kendisidir. Diğer ikisi ise onu terk edep giden ve bu dünyada en çok sevdiği iki kişidir…
::mereve::- Süper Mod
- Mesaj Sayısı : 59
Rep Gücü : 65
Kayıt tarihi : 11/08/09
Geri: ''Rüzgara Karşı''
18 yıl sonra………
-Paris’te, sabah-
Nazlı: (kuzey’in odasına girer) günaydın oğlum..
Kuzey: (nazlının sesiyle rüyasından uyanır. Ter içindedir.)Günaydın anne…
Nazlı: Aa! Ne bu halin böyle ter içinde kalmışsın..
Kuzey: Şey sanırım.. Şey ben.. Rüya..
Nazlı: (onu dinlemez ve) neyse neyse hadi kalk da kahvaltını yap..
Kuzey: Tamam.. Siz yaptınız mı??
Nazlı: Sen her zamanki gibi geç kalktığın için biz yaptık kahvaltıyı baban bekleyemedi..
Kuzey: babam beni ne zaman umursadı ki zaten..
(salona geçerler bu sırada)
Yavuz: Şikâyet mi var yine !! Erken kalkmayı bilmiyorsun ki sen ne yapalım..
Nazlı: Off!! Yavuz tamam..
Kuzey: ee bugün biliyosunuz geç kalacağımı dün mezuniyetim vardı (gururlanır çünkü artık avukat olmuştur)
Nazlı:Keşke parası daha iyi olan bi meslek seçseydin kendine ya neyse..
Yavuz: (gazete alır eline) Pehh senin bu para sevdan beni öldürecek..
Nazlı:Oğluşuma hayırlı kısmet bulayım şöyle zengin olsun =) gerçi onun yeşimi var ya neyse ..
Yavuz: Ya bu deniz’de mi kalkmadı hala??
(deniz gelir o sırada..)
Deniz: biri bana deniz mi dedi peder kaç kere söyleyecem deniz değil dennis deyin bana ben yabancıyım burda doğdum Türk de; Türkiye’li de değilim!!
(bu da sorunlu kızımız deniz tanışmış oldunuz ..)
Kuzey:tamda Türkiye mevzusu açılmışken size uzun zaman önce verdiğim bi kararı açıklayacam.
Herkes pür dikkat
Kuzey:Ben tatilimi izmirde geçirmek istiyorum
Yavuz:Biz ordan gideli 18 sene oldu kuzey daha kaç kere konuşacaz bu konuyu
Kuzey:baba insan hiç mi memleketini özlemez yha
Yavuz:Tamam bende özledim ama şu anda işlerim var gelemem
Kuzey:o zaman bana mani olma lütfen..
Yavuz:tamam git o zaman sen denizde gelsin senle
Deniz:yok baba sağol ben burda iyim
Kuzey: Yok bunu çekemem ben orda şimdi..
Deniz: bak sen … Öyle mi????
Kuzey: Öyle küçük hanım öyle .. hadi millet ben kaçtım (der ve odasına doğru yürür..)
Deniz: Evin kapısı o tarafta değil küçük bey !! (diye dalga geçer.. Kuzey duymazlıktan gelir..)
Kuzey nihayet odasında yalnız kaldığında birden aklına gördüğü rüya gelir.. Rüyasında bir deniz kenarında kayalıklarda ağlayan küçük bir kız görmüştür..
Tam kızın omzuna dokunacağı an annesinin sesiyle uyanmıştır..
--Aynı saatlerde İzmir-Çeşme yakınlarında bir tarlada--
Remzi:Bu yıl mahsuller bol olacak gibi.. Ne dersin Kemal..
Kemal: Öyle görünüyor.. Sence son aldığımız siparişin ekimi için yeterli alan kalacak mı tarlalarda ??
Remzi: Ben kalır diye düşünmüştüm ama şimdi aynı fikirde değilim.. Ne yapsak ? Yakınlardan küçük bir tarla mı kiralasak acaba ?
Kemal: Aslında İnci’den bir dönemliğine tarlasını isteyebiliriz..
Remzi: olur mu öyle şey kemal.. Kızını işsiz bırakmayı düşünmüyorsun herhalde!! Hem inci bunu duysa deli olur..
Kemal: O da doğru ama başka çaremiz yok ki ! Bu aylarda tarla falan bulamayız artık.. Herkes çoktan ekmiştir tarlasını.
Remzi: Haklısın.. (bir süre düşünür) Nesrin’in (nesrin ölen karısı oluyo remzinin) Selim’e bıraktığı tarlayı kullansak?
Kemal: Selim’e lazım olmasın ??
Remzi: Yok canıım.. Selim kim toprakla uğraşmak kim! Bu aralar bi otelde iş alamaya mı çalılıyomuş neymiş hem.. tarlası da ne zamandır boş zaten..
Kullanırız bu dönem..
Kemal: İyi peki..O zaman bir an önce işe başlamalıyız.. Oğuuuuuuzzzzzz!!!!
(oğuz biraz ilerde işlerle ilgileniyodur.. hemen yanlarına gelir..)
Oğuz: Buyrun Kemal Amca..
Kemal: oğlum hemen kamyoneti al şehre in.. Tohumları ve kullanılacak ilaçları al. Haa unutmadan eve dönerken işçilere de uğra söyle yarın erkenden
selim’in tarlasında olsunlar..
Oğuz: peki Kemal amca.. Şeyy.. Kemal amca hazır şehre inmişken bikaç işimi de görebilir miyim??
Kemal: Tabi tabii.. sormana gerek yok.. Önce şu işleri hallet ama..
Oğuz: tamam (der ve gider. O uzaklaşırken remzi konuşmaya başlar..)
Remzi: Çok alıştı bu oğlan çiftliğe ha Kemal…
Kemal: öyle oldu.. Bi de onu bizim evde kalmaya ikna edebilsem.. hala ambarların yanındaki küçük kulübede kalıyor..
Remzi: ne yapsın çocuk kendini sığıntı gibi hissediyordur belki de burda.. Ailesi tarafından, hemde daha bir bebekken terkedilmek insanın canını acıtıyor
olmalı..
Kemal:………
Remzi: Neyse ben artık çiftliğe geçeyim.. melis’le selim gelmiştir..
Kemal: Tamam.. Ha Remzii.. Bak ne diyecem akşama çocukları al da bize yemeğe gelin.. göremiyorum senin sıpaları ne zamandır.. Özledim yahuu
Remzi:İyi olur valla.. İki tek atarız hem.. Görüşürüz o zaman akşama..
Kemal: Oldu.. Hay selametle…
--Aynı dakikalarda tarlanın öbür ucundaki seralarda--
İnci yeni topladığı çiçekleri buket yapıyordur..
İnci:-çiçekleri koklar-Bugün siz annemin mezarını süsleyeceksiniz hadi bakalım
Seradan çıkar kendi yaptığı tabloların arasından geçer ve kapıya varır kilitler kapıyı sonrada çiftlik boyunca yürümeye başlar en sonunda varır..
İnci:Ben geldim annem Sana bugün bunları getirdim-çiçeklerin demetini açar dağıtır- Elimde olsa dünyanın tüm çiçeklerini sana verirdim ama sen güzelliğinle her şeye bedelsin benim gözümde -ellerini açar dua okur ve yavaş yavaş uzaklaşır oradan …
-Paris’te, sabah-
Nazlı: (kuzey’in odasına girer) günaydın oğlum..
Kuzey: (nazlının sesiyle rüyasından uyanır. Ter içindedir.)Günaydın anne…
Nazlı: Aa! Ne bu halin böyle ter içinde kalmışsın..
Kuzey: Şey sanırım.. Şey ben.. Rüya..
Nazlı: (onu dinlemez ve) neyse neyse hadi kalk da kahvaltını yap..
Kuzey: Tamam.. Siz yaptınız mı??
Nazlı: Sen her zamanki gibi geç kalktığın için biz yaptık kahvaltıyı baban bekleyemedi..
Kuzey: babam beni ne zaman umursadı ki zaten..
(salona geçerler bu sırada)
Yavuz: Şikâyet mi var yine !! Erken kalkmayı bilmiyorsun ki sen ne yapalım..
Nazlı: Off!! Yavuz tamam..
Kuzey: ee bugün biliyosunuz geç kalacağımı dün mezuniyetim vardı (gururlanır çünkü artık avukat olmuştur)
Nazlı:Keşke parası daha iyi olan bi meslek seçseydin kendine ya neyse..
Yavuz: (gazete alır eline) Pehh senin bu para sevdan beni öldürecek..
Nazlı:Oğluşuma hayırlı kısmet bulayım şöyle zengin olsun =) gerçi onun yeşimi var ya neyse ..
Yavuz: Ya bu deniz’de mi kalkmadı hala??
(deniz gelir o sırada..)
Deniz: biri bana deniz mi dedi peder kaç kere söyleyecem deniz değil dennis deyin bana ben yabancıyım burda doğdum Türk de; Türkiye’li de değilim!!
(bu da sorunlu kızımız deniz tanışmış oldunuz ..)
Kuzey:tamda Türkiye mevzusu açılmışken size uzun zaman önce verdiğim bi kararı açıklayacam.
Herkes pür dikkat
Kuzey:Ben tatilimi izmirde geçirmek istiyorum
Yavuz:Biz ordan gideli 18 sene oldu kuzey daha kaç kere konuşacaz bu konuyu
Kuzey:baba insan hiç mi memleketini özlemez yha
Yavuz:Tamam bende özledim ama şu anda işlerim var gelemem
Kuzey:o zaman bana mani olma lütfen..
Yavuz:tamam git o zaman sen denizde gelsin senle
Deniz:yok baba sağol ben burda iyim
Kuzey: Yok bunu çekemem ben orda şimdi..
Deniz: bak sen … Öyle mi????
Kuzey: Öyle küçük hanım öyle .. hadi millet ben kaçtım (der ve odasına doğru yürür..)
Deniz: Evin kapısı o tarafta değil küçük bey !! (diye dalga geçer.. Kuzey duymazlıktan gelir..)
Kuzey nihayet odasında yalnız kaldığında birden aklına gördüğü rüya gelir.. Rüyasında bir deniz kenarında kayalıklarda ağlayan küçük bir kız görmüştür..
Tam kızın omzuna dokunacağı an annesinin sesiyle uyanmıştır..
--Aynı saatlerde İzmir-Çeşme yakınlarında bir tarlada--
Remzi:Bu yıl mahsuller bol olacak gibi.. Ne dersin Kemal..
Kemal: Öyle görünüyor.. Sence son aldığımız siparişin ekimi için yeterli alan kalacak mı tarlalarda ??
Remzi: Ben kalır diye düşünmüştüm ama şimdi aynı fikirde değilim.. Ne yapsak ? Yakınlardan küçük bir tarla mı kiralasak acaba ?
Kemal: Aslında İnci’den bir dönemliğine tarlasını isteyebiliriz..
Remzi: olur mu öyle şey kemal.. Kızını işsiz bırakmayı düşünmüyorsun herhalde!! Hem inci bunu duysa deli olur..
Kemal: O da doğru ama başka çaremiz yok ki ! Bu aylarda tarla falan bulamayız artık.. Herkes çoktan ekmiştir tarlasını.
Remzi: Haklısın.. (bir süre düşünür) Nesrin’in (nesrin ölen karısı oluyo remzinin) Selim’e bıraktığı tarlayı kullansak?
Kemal: Selim’e lazım olmasın ??
Remzi: Yok canıım.. Selim kim toprakla uğraşmak kim! Bu aralar bi otelde iş alamaya mı çalılıyomuş neymiş hem.. tarlası da ne zamandır boş zaten..
Kullanırız bu dönem..
Kemal: İyi peki..O zaman bir an önce işe başlamalıyız.. Oğuuuuuuzzzzzz!!!!
(oğuz biraz ilerde işlerle ilgileniyodur.. hemen yanlarına gelir..)
Oğuz: Buyrun Kemal Amca..
Kemal: oğlum hemen kamyoneti al şehre in.. Tohumları ve kullanılacak ilaçları al. Haa unutmadan eve dönerken işçilere de uğra söyle yarın erkenden
selim’in tarlasında olsunlar..
Oğuz: peki Kemal amca.. Şeyy.. Kemal amca hazır şehre inmişken bikaç işimi de görebilir miyim??
Kemal: Tabi tabii.. sormana gerek yok.. Önce şu işleri hallet ama..
Oğuz: tamam (der ve gider. O uzaklaşırken remzi konuşmaya başlar..)
Remzi: Çok alıştı bu oğlan çiftliğe ha Kemal…
Kemal: öyle oldu.. Bi de onu bizim evde kalmaya ikna edebilsem.. hala ambarların yanındaki küçük kulübede kalıyor..
Remzi: ne yapsın çocuk kendini sığıntı gibi hissediyordur belki de burda.. Ailesi tarafından, hemde daha bir bebekken terkedilmek insanın canını acıtıyor
olmalı..
Kemal:………
Remzi: Neyse ben artık çiftliğe geçeyim.. melis’le selim gelmiştir..
Kemal: Tamam.. Ha Remzii.. Bak ne diyecem akşama çocukları al da bize yemeğe gelin.. göremiyorum senin sıpaları ne zamandır.. Özledim yahuu
Remzi:İyi olur valla.. İki tek atarız hem.. Görüşürüz o zaman akşama..
Kemal: Oldu.. Hay selametle…
--Aynı dakikalarda tarlanın öbür ucundaki seralarda--
İnci yeni topladığı çiçekleri buket yapıyordur..
İnci:-çiçekleri koklar-Bugün siz annemin mezarını süsleyeceksiniz hadi bakalım
Seradan çıkar kendi yaptığı tabloların arasından geçer ve kapıya varır kilitler kapıyı sonrada çiftlik boyunca yürümeye başlar en sonunda varır..
İnci:Ben geldim annem Sana bugün bunları getirdim-çiçeklerin demetini açar dağıtır- Elimde olsa dünyanın tüm çiçeklerini sana verirdim ama sen güzelliğinle her şeye bedelsin benim gözümde -ellerini açar dua okur ve yavaş yavaş uzaklaşır oradan …
::mereve::- Süper Mod
- Mesaj Sayısı : 59
Rep Gücü : 65
Kayıt tarihi : 11/08/09
Geri: ''Rüzgara Karşı''
--Çiftlik, akşam saatleri--
Remzi ve kemal bir köşede iş konuşuyorlardır Melis ve inci bir köşededir nevra da sofrayı hazırlıyordur..
İnci:Serkan enişte nasıl
Melis:aa ben sana söylemeyi unuttum Serkan az ilerdeki tatil köyünde bir otel satın aldı daha doğrusu babası oteli ona devretmiş
İnci:Aa! Hangi otel şu Çeşme’nin girişindeki kocaman olan mı??
Melis: Evet (yüzünde gülücükler tabii )
İnci:İnşallah o otel batmaz
Melis:neden öyle diyorsun aşk olsun
İnci:tamam canım şaka yaptım.insallah sorumluluk sahibi bir insan olur diyeyim o zaman
Melis:doğru haklısın onda o göz yok..
İnci:tabiki de haklıyım
Melis:bilmiş şey
Nevra:hadi herkes sofraya yemek hazır (hep beraber yemeğe geçerler )
Kemal:selim nerde demiştin yahu??
Remzi:Bir otelde iş ayarlıyor kendine..Melis’in Serkan varya onun otelinde
İnci:oo selime bak
Melis:
--Bir hafta sonra-İzmir--
Sabah saat 9 sularında İzmir Çeşme’ye doğru yaklaşan Kuzey sıcaktan bunalmış az ilerde çeşme olduğunu görür arabayı sakin bir yere bırakır ve çeşmeye doğru gider =) ( yalnız karıştırmayın bu su çeşmesi )
Kuzey suyu açmaya çalışır orda bi hortum takılıdır onu çıkarır sonra elini yüzünü bir güzel yıkar.
O sırada çiçeklerini sulamakta olan inci suyun kesildiğini fark eder ve çitliğininin az ilersindeki çeşmeye gider arkası dönük olan kuzeyi ve yerdeki çıkan hortumu görür..
Kuzey:Oh be rahatladım (Tepesinde sinirli bi şekilde dikilmiş İnci’yi görür o sırada)
İnci:İnan ben hiç rahat değilim
Kuzey:Merhaba siz de mi tatile geldiniz ??
İnci:Yok beyfendi ben buraya hangi dingilin bu hortumu çıkardığına bakmaya geldim..
Kuzey:dingil derken ???
İnci:Üstünüze mi alındınız yoksa
Kuzey:Eee hortumu çıkaran benim çünkü-güler-(niye gülüyosa karşısındaki çok ciddi olduğunu fark edince gülmeyi keser)
İnci:Bakın sizinle iki saat uğraşamayacam onun için bu çıkardığınız hortumu tekrar yerine takarsanız sevinecem
Kuzey:İyide neden diğer taraftan su gelmiyor??
İnci:Napayım gelmiyorsa Benim çiçeklerimden mühim olamaz hiçbir şey!!!
Kuzey: Çiçek mi yetiştiriyorsunuz??
İnci:Size ne??
Kuzey: Haklısınız banane Yine de bu kadar aksi olmak insana yaramaz.. Söyliyim de ben
İnci: (İnci’den yorum yok öylece pür dikkat ciddiliğini koruyarak bakar )
Kuzey:Ooo çok ciddisiniz ama çiçek yetiştirmek için fazla sertsiniz çiçekler ilgi ister yumuşalık ister haksız mıyım ama..
İnci:Ben işimi sizden öğrenecek değilim..
Kuzey:-güler- Ciddi olmaya çalışıyosunuz ama –Gözlerinin içine bakar-Gözleriniz hiç öyle söylemiyor
İnci:Siz avukat falan mısınız başıma
Kuzey:Aaa peki siz ermiş misiniz?
İnci:Ermiş olmaya gerek yok İnsanları gereksiz inceleyen ve sorgulayan kişilere benim dilimde avukat derler
Kuzey:Çok zekisiniz.
İnci:Öyleyimdir şimdi şu hortumu yerine takarsanız.. Çiçeklerim beni bekliyor da.
Kuzey:-sessizce-Yesinler çiçeklerini allahım ya çattık-
İnci:bir şey mi söylediniz ??
Kuzey:Yok birşey demedim. (Hortumu takar yerine)
İnci:Bir daha görüşmemek dileğiyle iyi günler (ve uzaklaşır)
Kuzey:Kısmet bu işler hanımefendii…
İnci duyar bunu ve yüzünde bi tebessüm belirir (ama sinirle karışık bi tebessüm)
-- aynı gün akşam üstü..inci çiftliğe sinirli sinirli gelir--
İnci bir hışım eve gelir.. Direk odasına gidip kapıyı çarparak kapar.. Çantasını yere, kendini de yatağına atar.. Sesleri duyan Nevra koşarak yanına gelir..
Nevra: Kızım ne bu halin? Niye çarpıyorsun kapıları ??
İnci: Ne olacak Nevra annem.. Geri zekalının birine denk geldim yine.. Hep beni buluyo böyleleri yaa!!!!!!!!…
Nevra: ne oldu ki?? Biri seni rahatsız mı etti yoksa??
İnci: Yok rahatsız etti demeyelim de; çileden çıkardı! (ve nevra’ya kuzeyle karşılaşmalarını anlatır..)
Nevra: (kahkahalarla güler..) hahaha… Ay allah iyiliğini versin İnci!! Hiç güleceğim yoktu hahaha…
İnci: (oturma pozisyonuna geçer ve biraz da bozulur..) ne gülüyosun annem ya .. Gülünecek bişey yok , aksine sinir bozucu…
Nevra: İlahi İnci.. Çocukcağız sıcaktan bunalmış suyunu kullanmış azıcık.. Ne var bunda?!!!
İnci: Ama ben de…
Nevra: Aaaa ne aması canım ne yapsın…. (sonra birden..) Hmm.. Avukatmış demek.. Nasıl yakışıklı mı barii??
İnci: Ben ne diyorum sen ne diyosun Nevra anne yaa..
Nevra: (muzipçe gülümser)Hmm.. Demek yakışıklı.. Bana bak sevdin mi yoksa çocuğu..
İnci: Ne ilgisi var yaa.. Ben kavga ettik diyorum sen bana sevdin mi diyosun!! Ayrıca banane,yakışıklıysa yakışıklı; beni hiç alakadar etmez..
Nevra: Tamam tamam kızma hemen.. Bu kadar kafana taktığına göre etkilenmişsindir diye düşündüm hepsi bu…
İnci: (hafifçe sesini yükseltir ve somurtur)Hayır etkilenmedim..
Nevra: (anlamlı anlamlı gülümser) tamam öyle olsun… Hadi artık bu kadar tembellik yeter .. Gel bana yardım et de akşam yemeğini hazırlayalım. Baban aradı
birazdan evde olurlarmış Oğuz’la. Acele hazırlamamız lazım..
İnci: tamam hadi o zaman… (mutfağa yönelirler)
--Aynı dakikalarda kuzey’in otel odası--
Kuzey pencereden dışarıyı izlerken İnci ile karşılaşmalarını düşünüyordur.. O sırada telefonu çalar…
Kuzey: Alo?
Yeşim: Selam aşkım benim..
Kuzey: Aa merhaba canım..
Yeşim: Ne yaptın yetiştin mi İzmir’e??
Kuzey: Evet oteldeyim şimdi.
Yeşim:Biliyo musun sana harika bi sürprizim var..
Kuzey: Yaa neymiş?
Yeşim: İzmir’deki bi defileye çıkacak olan arkadaşımın pasaportunda bi sorun çıkmış gidemeyecekmiş.. O da benden rica etti. Ben de seve seve
kabul ettim. Yani geliyorum..
Kuzey: ……
Yeşim: Aşkım bişey demeyecek misin ?? Tatili birlikte geçirecez çok harika değil mi ??
Kuzey: Aaaa şey ne zaman geliyorsun??
Yeşim: Yarııııııııııııın… Yarın öğlen ordayımm.. Ne harika demii??
Kuzey: Ya evet öyle (ne kadar içten söyledi bilemiyorum )
Yeşim: Neyse artık kapatmam lazım.. Yarın beni karşılarsın değil mi??
Kuzey: Tabii..
Yeşim: Bak first claas bir karşılama isterim.. İncilerle, kırmızı halılarla anladın mı ??
Kuzey: (gülümser) Anladım anladım merak etme…
Yeşim: (kahkaha atar) aferin benim anlayışlı sevgilim (affet espri miydi ) neyse kapıyorum artık bb.
Kuzey: Hadi görüşürüz…
Kuzey telefonu kapatır ve kendini yatağa atar.. Kendi kendine söylenir..
Kuzey: Anlaşılan tek başıma kafa dinlemeyi herkes çok görüyor bana….
-- Ertesi gün öğlen saatleri, Kuzey çiçekçiye gider--
Kuzey Sevgilisini almadan önce bir çiçekçiye girer asude çiçekçilik =)
Dükkanın girişi birbirinden güzel çiçeklerin resimleriyle doludur yürür yürür en sonunda çiçek serasını ve çiçeklerini sulayan çiçekçi kızı görür
Kuzey:bakar mısınız ???
İnci:buyurun.. aaa sizz
Kuzey:-aa Siz burdamı çalışıyorsunuz. Eee hanımefendi ben bu işler kısmet işi diye boşuna söylemedim yine karşılaştık
İnci:ne büyük tesadüf neyse ne istemiştiniz
Kuzey:inci ???
İnci:aaa ismimi nerden biliyorsunuz?!
Kuzey:isminiz inci mi ??? ben asude sanmıştım
İnci:hayır.demin inci dediniz ya siz ne şapşal şeysiniz
Kuzey:-GÜLEr-dingilden sonra şapşal çok iyi geldi
İnci:alay etme ismimi nerden biliyorsun
Kuzey:ama hep azarlıyorsunuz beni!! ya ben inci çiçeği var mı diye soracaktımda yurdışından yeni geldim de buralarda nerde bulunur hiç bilmiyorum..
İnci-güler-Hiç şaşmadım bilmemenize. burada bulunmuyor.. O çiçek sadece Orta avrupada yetişir beyefendi…
Kuzey:kuzey
İnci:efendim ??
Kuzey:ismim kuzey diyorum
İnci:sormadım ki
Kuzey:beyefendi diyince söyleme zorunluluğu hissettim
İnci:neyse inci bulunmuyor burda başka ne istersiniz
Kuzey: yok o zaman başka bir şey almayayım.
Bekler bir süre
İnci:-kapıyı gösterir-öyleyse buyurun
Kuzey:anlamadım
İnci:ee bi isteğiniz yok gidebilirsiniz diyorum
Kuzey:Ben diyorum ki bir yerlerde kahve falan içsek siz bana çiçeklerden bahsetseniz
İnci:ben kahve sevmem
Kuzey:çay?
İnci:onuda sevmem
Kuzey:limonata kola portakal suyu ???
İnci:ay sevmemde istememde lütfen meşgul etmeyin beni
Kuzey:bir şey daha soracam
İnci:yine başladı avukatlığa
Kuzey:hemen kızmayın canım bu tablolar sizin eseriniz mi
İnci:evet
Kuzey inciye yaklaşır gözünün yanında resim boyasını siler
İnci:napıyorsun
Kuzey:şeyy boya varmışta onu sildim
İnci:sizemi kaldı siz kısaca sana asılıyorum desenize
Kuzey:çok zekisiniz
Arkasını döner ve yavaş yavaş uzaklaşır ordan incide yerinde tepinmeye başlar
Remzi ve kemal bir köşede iş konuşuyorlardır Melis ve inci bir köşededir nevra da sofrayı hazırlıyordur..
İnci:Serkan enişte nasıl
Melis:aa ben sana söylemeyi unuttum Serkan az ilerdeki tatil köyünde bir otel satın aldı daha doğrusu babası oteli ona devretmiş
İnci:Aa! Hangi otel şu Çeşme’nin girişindeki kocaman olan mı??
Melis: Evet (yüzünde gülücükler tabii )
İnci:İnşallah o otel batmaz
Melis:neden öyle diyorsun aşk olsun
İnci:tamam canım şaka yaptım.insallah sorumluluk sahibi bir insan olur diyeyim o zaman
Melis:doğru haklısın onda o göz yok..
İnci:tabiki de haklıyım
Melis:bilmiş şey
Nevra:hadi herkes sofraya yemek hazır (hep beraber yemeğe geçerler )
Kemal:selim nerde demiştin yahu??
Remzi:Bir otelde iş ayarlıyor kendine..Melis’in Serkan varya onun otelinde
İnci:oo selime bak
Melis:
--Bir hafta sonra-İzmir--
Sabah saat 9 sularında İzmir Çeşme’ye doğru yaklaşan Kuzey sıcaktan bunalmış az ilerde çeşme olduğunu görür arabayı sakin bir yere bırakır ve çeşmeye doğru gider =) ( yalnız karıştırmayın bu su çeşmesi )
Kuzey suyu açmaya çalışır orda bi hortum takılıdır onu çıkarır sonra elini yüzünü bir güzel yıkar.
O sırada çiçeklerini sulamakta olan inci suyun kesildiğini fark eder ve çitliğininin az ilersindeki çeşmeye gider arkası dönük olan kuzeyi ve yerdeki çıkan hortumu görür..
Kuzey:Oh be rahatladım (Tepesinde sinirli bi şekilde dikilmiş İnci’yi görür o sırada)
İnci:İnan ben hiç rahat değilim
Kuzey:Merhaba siz de mi tatile geldiniz ??
İnci:Yok beyfendi ben buraya hangi dingilin bu hortumu çıkardığına bakmaya geldim..
Kuzey:dingil derken ???
İnci:Üstünüze mi alındınız yoksa
Kuzey:Eee hortumu çıkaran benim çünkü-güler-(niye gülüyosa karşısındaki çok ciddi olduğunu fark edince gülmeyi keser)
İnci:Bakın sizinle iki saat uğraşamayacam onun için bu çıkardığınız hortumu tekrar yerine takarsanız sevinecem
Kuzey:İyide neden diğer taraftan su gelmiyor??
İnci:Napayım gelmiyorsa Benim çiçeklerimden mühim olamaz hiçbir şey!!!
Kuzey: Çiçek mi yetiştiriyorsunuz??
İnci:Size ne??
Kuzey: Haklısınız banane Yine de bu kadar aksi olmak insana yaramaz.. Söyliyim de ben
İnci: (İnci’den yorum yok öylece pür dikkat ciddiliğini koruyarak bakar )
Kuzey:Ooo çok ciddisiniz ama çiçek yetiştirmek için fazla sertsiniz çiçekler ilgi ister yumuşalık ister haksız mıyım ama..
İnci:Ben işimi sizden öğrenecek değilim..
Kuzey:-güler- Ciddi olmaya çalışıyosunuz ama –Gözlerinin içine bakar-Gözleriniz hiç öyle söylemiyor
İnci:Siz avukat falan mısınız başıma
Kuzey:Aaa peki siz ermiş misiniz?
İnci:Ermiş olmaya gerek yok İnsanları gereksiz inceleyen ve sorgulayan kişilere benim dilimde avukat derler
Kuzey:Çok zekisiniz.
İnci:Öyleyimdir şimdi şu hortumu yerine takarsanız.. Çiçeklerim beni bekliyor da.
Kuzey:-sessizce-Yesinler çiçeklerini allahım ya çattık-
İnci:bir şey mi söylediniz ??
Kuzey:Yok birşey demedim. (Hortumu takar yerine)
İnci:Bir daha görüşmemek dileğiyle iyi günler (ve uzaklaşır)
Kuzey:Kısmet bu işler hanımefendii…
İnci duyar bunu ve yüzünde bi tebessüm belirir (ama sinirle karışık bi tebessüm)
-- aynı gün akşam üstü..inci çiftliğe sinirli sinirli gelir--
İnci bir hışım eve gelir.. Direk odasına gidip kapıyı çarparak kapar.. Çantasını yere, kendini de yatağına atar.. Sesleri duyan Nevra koşarak yanına gelir..
Nevra: Kızım ne bu halin? Niye çarpıyorsun kapıları ??
İnci: Ne olacak Nevra annem.. Geri zekalının birine denk geldim yine.. Hep beni buluyo böyleleri yaa!!!!!!!!…
Nevra: ne oldu ki?? Biri seni rahatsız mı etti yoksa??
İnci: Yok rahatsız etti demeyelim de; çileden çıkardı! (ve nevra’ya kuzeyle karşılaşmalarını anlatır..)
Nevra: (kahkahalarla güler..) hahaha… Ay allah iyiliğini versin İnci!! Hiç güleceğim yoktu hahaha…
İnci: (oturma pozisyonuna geçer ve biraz da bozulur..) ne gülüyosun annem ya .. Gülünecek bişey yok , aksine sinir bozucu…
Nevra: İlahi İnci.. Çocukcağız sıcaktan bunalmış suyunu kullanmış azıcık.. Ne var bunda?!!!
İnci: Ama ben de…
Nevra: Aaaa ne aması canım ne yapsın…. (sonra birden..) Hmm.. Avukatmış demek.. Nasıl yakışıklı mı barii??
İnci: Ben ne diyorum sen ne diyosun Nevra anne yaa..
Nevra: (muzipçe gülümser)Hmm.. Demek yakışıklı.. Bana bak sevdin mi yoksa çocuğu..
İnci: Ne ilgisi var yaa.. Ben kavga ettik diyorum sen bana sevdin mi diyosun!! Ayrıca banane,yakışıklıysa yakışıklı; beni hiç alakadar etmez..
Nevra: Tamam tamam kızma hemen.. Bu kadar kafana taktığına göre etkilenmişsindir diye düşündüm hepsi bu…
İnci: (hafifçe sesini yükseltir ve somurtur)Hayır etkilenmedim..
Nevra: (anlamlı anlamlı gülümser) tamam öyle olsun… Hadi artık bu kadar tembellik yeter .. Gel bana yardım et de akşam yemeğini hazırlayalım. Baban aradı
birazdan evde olurlarmış Oğuz’la. Acele hazırlamamız lazım..
İnci: tamam hadi o zaman… (mutfağa yönelirler)
--Aynı dakikalarda kuzey’in otel odası--
Kuzey pencereden dışarıyı izlerken İnci ile karşılaşmalarını düşünüyordur.. O sırada telefonu çalar…
Kuzey: Alo?
Yeşim: Selam aşkım benim..
Kuzey: Aa merhaba canım..
Yeşim: Ne yaptın yetiştin mi İzmir’e??
Kuzey: Evet oteldeyim şimdi.
Yeşim:Biliyo musun sana harika bi sürprizim var..
Kuzey: Yaa neymiş?
Yeşim: İzmir’deki bi defileye çıkacak olan arkadaşımın pasaportunda bi sorun çıkmış gidemeyecekmiş.. O da benden rica etti. Ben de seve seve
kabul ettim. Yani geliyorum..
Kuzey: ……
Yeşim: Aşkım bişey demeyecek misin ?? Tatili birlikte geçirecez çok harika değil mi ??
Kuzey: Aaaa şey ne zaman geliyorsun??
Yeşim: Yarııııııııııııın… Yarın öğlen ordayımm.. Ne harika demii??
Kuzey: Ya evet öyle (ne kadar içten söyledi bilemiyorum )
Yeşim: Neyse artık kapatmam lazım.. Yarın beni karşılarsın değil mi??
Kuzey: Tabii..
Yeşim: Bak first claas bir karşılama isterim.. İncilerle, kırmızı halılarla anladın mı ??
Kuzey: (gülümser) Anladım anladım merak etme…
Yeşim: (kahkaha atar) aferin benim anlayışlı sevgilim (affet espri miydi ) neyse kapıyorum artık bb.
Kuzey: Hadi görüşürüz…
Kuzey telefonu kapatır ve kendini yatağa atar.. Kendi kendine söylenir..
Kuzey: Anlaşılan tek başıma kafa dinlemeyi herkes çok görüyor bana….
-- Ertesi gün öğlen saatleri, Kuzey çiçekçiye gider--
Kuzey Sevgilisini almadan önce bir çiçekçiye girer asude çiçekçilik =)
Dükkanın girişi birbirinden güzel çiçeklerin resimleriyle doludur yürür yürür en sonunda çiçek serasını ve çiçeklerini sulayan çiçekçi kızı görür
Kuzey:bakar mısınız ???
İnci:buyurun.. aaa sizz
Kuzey:-aa Siz burdamı çalışıyorsunuz. Eee hanımefendi ben bu işler kısmet işi diye boşuna söylemedim yine karşılaştık
İnci:ne büyük tesadüf neyse ne istemiştiniz
Kuzey:inci ???
İnci:aaa ismimi nerden biliyorsunuz?!
Kuzey:isminiz inci mi ??? ben asude sanmıştım
İnci:hayır.demin inci dediniz ya siz ne şapşal şeysiniz
Kuzey:-GÜLEr-dingilden sonra şapşal çok iyi geldi
İnci:alay etme ismimi nerden biliyorsun
Kuzey:ama hep azarlıyorsunuz beni!! ya ben inci çiçeği var mı diye soracaktımda yurdışından yeni geldim de buralarda nerde bulunur hiç bilmiyorum..
İnci-güler-Hiç şaşmadım bilmemenize. burada bulunmuyor.. O çiçek sadece Orta avrupada yetişir beyefendi…
Kuzey:kuzey
İnci:efendim ??
Kuzey:ismim kuzey diyorum
İnci:sormadım ki
Kuzey:beyefendi diyince söyleme zorunluluğu hissettim
İnci:neyse inci bulunmuyor burda başka ne istersiniz
Kuzey: yok o zaman başka bir şey almayayım.
Bekler bir süre
İnci:-kapıyı gösterir-öyleyse buyurun
Kuzey:anlamadım
İnci:ee bi isteğiniz yok gidebilirsiniz diyorum
Kuzey:Ben diyorum ki bir yerlerde kahve falan içsek siz bana çiçeklerden bahsetseniz
İnci:ben kahve sevmem
Kuzey:çay?
İnci:onuda sevmem
Kuzey:limonata kola portakal suyu ???
İnci:ay sevmemde istememde lütfen meşgul etmeyin beni
Kuzey:bir şey daha soracam
İnci:yine başladı avukatlığa
Kuzey:hemen kızmayın canım bu tablolar sizin eseriniz mi
İnci:evet
Kuzey inciye yaklaşır gözünün yanında resim boyasını siler
İnci:napıyorsun
Kuzey:şeyy boya varmışta onu sildim
İnci:sizemi kaldı siz kısaca sana asılıyorum desenize
Kuzey:çok zekisiniz
Arkasını döner ve yavaş yavaş uzaklaşır ordan incide yerinde tepinmeye başlar
::mereve::- Süper Mod
- Mesaj Sayısı : 59
Rep Gücü : 65
Kayıt tarihi : 11/08/09
Geri: ''Rüzgara Karşı''
--aynı gün akşam üstü, serkan ve melis yolda--
Serkan son model otomobiliyle melisi eve bırakmak için yola çıkar
Melis:otel işleri nasıl gidiyor aşkım
Serkan:iyi gidiyor aşkısı aa ben sana söylemeyi unuttum
Melis:neyi
Serkan:bende bugün karar verdim zaten
Melis:ay çatlatma söyle
Serkan:aşkısı otel sahibi olmamın şerefine bu akşam saat 9da parti düzenliyorum oteldeki herkes ve sen davetlisin:D
Melis:-ayyyyyyyyyyyyyy öldüreceeeeeeeem seniiiiiii serrkaaaaaaaaaaan-boğazını sıkar-
Serkan:aşkısı dur araba kullanıyorum ahh ahh yapma
Melis:bu şimdi mi söylenir bunun saçı var giysisi var onusu var bunusu var aaaaa Serkan yaa
Serkan:aşkım sen her halinle güzelsin
Melis:yaa öylemi iyi madem sağa çek
Serkan:niye
Melis: incilere uğrayacam hadi öptüm
-- aynı dakikalarda Paris--
Yavuz: (aceleyle eve girer) Naazzlıııııııı…. Deeeeniiiiiiizzzzz..
Nazlı: (teleşlı teleşlı gelir)Ayy! Ne oluyor Yavuz ne bağırıyosun ayol??
Yavuz: Koş Deniz’i çağır sizlere önemli bir haberim var.
Deniz: (seslere gelmiştir) Ne oluyo baba yaa ne bağırıyosun?
Nazlı: Hadi hadi geldi deniz söyle ne söyleyeceksen!!
Deniz: Deniz değil Dennis.. Kaç kere söyliyecem yaa!!!!!!
Nazlı:Ay! Bi sus kızım yaa Hadisene sen de Yavuz!!
Yavuz: Bugün yeni bir ihale için teklif aldım.. Çok önemli bir proje.. Bu ihaleyi alırsam milyonlar kazanabiliriz..
Nazlı: (heyecanlanır) Ne diyoosunn !! Milyonlar ha ?!
Deniz: Aman mama yaa !!!!! Bu para işini abarttı sen ..
Nazlı: Sizin geleceğinizi düşünüyorum kızım bennn !!
Yavuz: (Onları duymazdan gelir) Ben bu ihaleye girmeye karar verdim.. Onun için de hemen yarın sabah Paris’ten ayrılıyoruzz..
Nazlı: Paris’ten ayrılıyor musun ?? Aa neden ??
Deniz: Bi dakka mama bi dakka!! Asıl soru şu : AYRILIYOR MUYUZ??!!!!!! Bu da ne demektir şimdi ??
Yavuz: Evet hanımlar doğru duydunuz..AYRILIYORUZZ.. Çünkü ihale.. (yüzü sıkıntılı bir hal alır) İhale İstanbul’da açılacak….
Nazlı: Ne yani İstanbul’a mı gideceksin ?! Ama bir daha ölsem de Türkiye ‘ye ayak basmam diyordun..
Deniz: Mama sen daha olayı idrak edemedi sanırsam… Yalnız papo değil biz de gidiyoruzmuş
Yavuz:Yahu kaç kere diyecem sana bana papo deme diye Deniz !!
Deniz: Ben de kaç kere diyecem sana bana Deniz deme diye papo !!!
Nazlı: Yavuz sen ona laf yetiştireceğine bana cevap versene!! Hani ölsen de gitmezdin Türkiye’ye???!!!
Yavuz: Öyle ama biliyorsun Nazlı.. Kriz bizim şirketi de vurdu.. Bu ihaleyi alamazsak bu yılı zor kapatırız.. İcra da kapıya dayanmak üzere zaten!!!
Deniz: İcra mı ?! Vay anasını iş o kadar ciddi mi yanee??
Yavuz: öyle.. Hadi gidip hazırlayın eşyalarınızı..
Deniz: Bi dakka ya bence bizim de gelmemize gerek yok değil mi mama?? (Nazlı derin düşüncelere dalmış gibidir.. ses etmez..)
Yavuz: Hayır siz de geliyorsunuz.. Burda kalmanızı istemiyorum..Maliyeciler eve de gelebilir.. İhaleyi alıp para açığını kapatana kadar Türkiye’de kalacağız!!
Nazlı: Neden eve gelsinler ki? Ev benim adıma değil mi ki??
Yavuz:…..
Nazlı: (bağırır) İnanmıyorum sana Yavuz!! Evi ipotek mi ettirdin yoksa??
Yavuz: (sinirlenir) Ne olur bir defa da olsa kocanın arkasında dursan be kadın!! Benimle geleceksiniz diyorum işte o kadar! Yarın sabah uçağıyla gidiyoruz
ona göre yapın hazırlığınızı..
Nazlı: (tam yavuz odadan çıkmaya hazırlanırken) oraya, istanbula gidebilmemiz için de şirketten para kaçırdın değil mi?? Ondan bu acelen, kimse
farketmeden sıvışmak istiyorsun!!
Yavuz bu sözler üzerine durur..
Nazlı: Deniz!! Hadi gel yardım et de eşyalarımızı hazırlayalım.. Malum yarın sabah erkenden Fransa’dan kaçıyoruz!!!!!!! (kapıyı çarpıp odadan çıkar)
Evet gördüğünüz üzere Yavuz iflasın eşiğinde ..Tüm sahip olduğu şeyleri kaybetmek üzere.. Nazlı’da zeki kadın ama.. durumu anladı ve acele edip tüm
değerli eşyalarını toplama niyetinde.. Çünkü tahminlerine göre bu gidişin dönüşü öyle kolay olmayacak……
--Melis - İnci çiftlikte--
Melis aceleyle İncilerin çiftliğine dalar
Nevra: Melis hoş geldin kızım.. Nasıls….
Melis: Çok acelem var Nevra annem.. İnci’yi bulmam lazım hemen… (der ve İnci’nin odasına dalar)
İnci asabi bi şekilde odada dolaşmaktadır.
Melis: (nefes nefesedir)İnci çabuk hazırlan çabuk..
İnci: Ne oluyo Melis?? Ne hazırlanması..
Melis: Parti var kızım parti.. Çabuk giyecek bi şey bulmalıyız bi de saçlar var haa unutmadan kırmızı ayakkabılarını ödünç alabilir miyim ??
(sonra durur birden ve bu telaşına kendi de şaşırıp dövünmeye başlar) Ahh! Serkaaaan öldürecem seni böyle bi kaşık suda boğacam..
İnci: Ne söylüyosun sen allahaşkına Melis? Tek kelimesini anladıysam ne olayım!!
Melis olanları bir posta anlatır..
İnci: Hmmm.. O zaman acil olarak kıyafet sorununu çözmemiz lazım.
Melis: Haklısın (der ve İnci’nin dolabını açar.. Başlar kıyafetleri bu olmaz şu olmaz diye yatağa atmaya..)
İnci: Melis sen ne yapıyosun?
Melis: Kıyafet seçiyorum.. Sen dedin ya önce kıyafet seçelim diye..
İnci: Şeyy.. Yani ben dedim de.. Ya şeyy.. Alınma ama benim kıyafetlerim sana olmaz ki canım..
Melis: Aman biliyoruz senin kıyafetlerinin bana olmayacağını.. Olmaz da değil olamaz hem de çünkü ben senin gibi gereğinden fazla sıska ve de
yalı kazığı boyunda değilim!! Ben sana kıyafet seçiyorum..
İnci: İltifatların için sağol sevgili arkadaşım ama sorabilir miyim bana neden kıyafet seçtiğini??
Melis: Algıların kapalı heralde senin.. Ne diyorum ben iki saattir .. Parti var parti kapiş??
İnci: Kapiş mapiş değil.. Ben gelmiyorum partiye falan..
Melis: sana soran oldu sanki.. tabiki de geliyosun..
İnci: Bak ama Melis…
Melis: aması falan yok beni , biricik arkadaşını yalnız mı bırakacaksın kurtların arasında..
İnci: Birlikte gidelim de kurtlar beni de yesin öyle mi??Hem senin sevgilin yok mu korur o seni..
Melis: (güler) benim sevgilimin kendi kurt zatii hem de partinin daha beşinci dakikasında içmiş bir kurt olmaya aday Onun için pek muhterem
arkadaşım sen de benimle geliyosun. İşte o kadar!!
Bu konuşmanın ardından İnci’nin kafasına beyaz bi elbise atar giymesi için ve:
Melis: ben on dakikaya hazır ve de nazır olarak burda olacam.. sen de öyle olsan iyi olur..Hadi bb. (der ve eve hazırlanmaya gider)
--Kızlar evden çıkmak üzereyken Kemal ile Remzi’ye yakalanırlar--
Kemal, Remzi ve Nevra bahçede oturuyorlardır. O sırada kızlar partiye gitmek için evden çıkarlar..
Nevra: Gidiyor musunuz kızlar??
İnci-Melis: Evet nevra annee…
Kemal: Durun biraz bakayım.. Gelin azıcık.. (kızlar yanlarına yaklaşırlar)
İnci: Ne oldu baba?!
Kemal: Bana bakın sakın ola kiii içkili araba kullanmıyosunuz tamam mı??
İnci: Aman baba ne zaman gördün içkili araba kullandığımızı!
Remzi: itiraz yok hanımlar Kemal haklı.. Hatta ne içkili araba kullanması içki içmeyin siz en iyisi.. Zaten öyle her yerden içki de içilmez.. Evet evet içmeyin
içki falan…
Melis: Ay baba yok artık !! Gittiğimiz partiyi çay partisi falan sandın heralde!!
Remzi: itiraz istemiyorum Melis.. Bak hiç gidemezsin sonra..
Melis: Aaa küçük çocuk muyum ben!! Merak etme ölmeden eve gelirim. Şimdi bittiyse artık gidelim çünkü geç kalıyoruz!! (yürümeye başlarlar remzi seslenir)
Remzi: Söyle o Serkan zibidisine o bıraksın sizi eve… Haaa tabii zil zurna sarhoş olmazsa!!!
Melis: (sessizce) bana ne zaman saygı duymayı öğrenecek acaba!!!
İnci: Tamam artık… hadi acele edelim geç kaldık zaten..
Melis: Bakıyorum pek heveslisin parti için.. Ne o birileriyle karşılaşmayı mı umudediyosun yoksa ??
İnci: Hee sevgilimi davet ettim!! Ne diyosun allahaşkına Melis yaa !!
Melis: Aman tamam tamam hemen kızma da çalıştır arabayı…
--Parti--
Otele varırırlar otelin kapısının önünde Serkan şık bir kıyafetle karşılar onları Yukarıda ise kuzey camdan bakmaktadır ve birden inciyi görür eli ayağına dolaşır yeşimde yanındadır
Yeşim: aşkım hadi çıkalım
Kuzey: aşkım ben gelmesem sen git defileye.. başım çok ağrıyor..
Yeşim: ama gelicem demiştin
Kuzey: lütfen, der
Yeşim: tamam ben gidiyorum
Yeşim gittikten sonra kuzey parti olduğunu öğrenir inciyi de görebilmek için aşağı inmeye karar verir ama hemen inmez ilk önce süslenmesi gerek
Parti ortası
Serkan ve Melis deli gibi dans etmektedirler ama inci bi köşede onları izlemektedir ardından kuzey gelir partiye inciyi arar gözleri.. orda beklerken görür onu yanında geçer görmemiş tesadüfmüş gibi yapar
Kuzey:aa inci
İnci: (ters ters bakar)
Kuzey:pardon inci hanım sizde mi buradaydınız
İnci:evet kuzey bey
Kuzey:kadere bakın bu üçüncü karşılaşmamız
İnci:ya ya ne güzel kader:D
Kuzey:bencede
Melis ve Serkan dansı bırakırlar Serkan leş gibidir hem içki içmiş hemde deli gibi dans etmiştir. en sonunda daha fazla dayanamayan Melis yakasından tuttuğu gibi incilerin oraya gelmişlerdir
Serkan:aşkısı ne güzel eğleniyoduk ama
Melis:deli gibi oynuyorsun
Serkan:hobim benim hobim bu
İnci ve kuzey gülerler
Melis:bu arkadaş kim inci
İnci:kendisi kaderin oyunu olur
Melis:anlamadım
Kuzey:ben kuzey
Melis:ben de Melis nerden tanışıyorsunuz
Serkan:bi dakika aşkısı bende tanışacam
Melis:sen eksik kal
Serkan:ben Serkan otelin sahibi
Kuzey:memnun oldum da otelin sahibi misiniz gerçekten
Melis ve inci sırıtırlar
Serkan: evet kardeşim öyleyim ala ala
Kuzey: hıı ben sizi burda kalan eğlenceye düşkün bir müşteri sandıydım da
Melis: kusura bakmayın o böyledir
Kuzey: anladım
İnci: neyse artık gidelim mi
Serkan: daha yeni geldiniz nereye
Melis: yok kalalım az daha hem kuzey bize kendinden bahsetsin
İnci: ya ne gerek var ben bile tanımıyorum kendisini
Kuzey: ne güzel tanışmış olursun işte
İnci: off iyi anlat
Kuzey: inci hep böyle asabi midir
İnci: kendini anlat dedim beni sorgula demedim
Melis: biraz asabidir ama iyi kızdır
Kuzey:Ben İzmirliyim aslında memleketim burası
İnci:-şaşırmıştır ama belli etmez-
Kuzey:ama küçüklüğümden beri yurtdışında yaşıyorum
Serkan: gurbetçisiniz yani
Kuzey: öyle sayılır buraya tatil yapmaya geldim
Derken sessizlik olur dans müziği çalmaya başlar
Kuzey:-atlar hemen- Benimle dans eder misiniz inci hanım?
İnci: tabikide hayır
Melis:aa inci lütfen kırma kavalyeni bozuşuruz bak bana teklif eden yok.
Serkan:aşkım kuzey atladı hemen ben diyecektim sanada
Melis:kesin öyledir hadi ne duruyorsunuz inci bak hatırım için noluuuuuuuuur!!
İnci:of Melis of tamam
Kuzey ve inci dansa başlarlar ardından Melis ve serkanda başlar
Kuzey-inci
İnci:melisin hatırı olmasa asla dans etmezdim.
Kuzey:tabi tabi kesin -kuzey belini sımsıkı tutar yaklaşır-
İnci: Fazla yakınlık beni sıkar biliyor musunuz?
Kuzey:ama dansın kuralı böyle
İnci:buda benim kuralım
Kuzey:-biraz uzaklaşır-böyle iyi mi
İnci:fazlasıyla
Kuzey:hmm fazlasıylaysa biz onu orta yapalım-yine yaklaşır-
İnci:ya siz beni delirtmek için mi geldiniz buraya
Kuzey:bilmem belkide
İnci:hay allahım ya
İnci farkında olmadan güler ve dikkatlice kuzeye bakar göz gözedirler o sırada incinin zihninde birden yıllar öncesi canlanır..Omzuna dokunan el..Onu
avutan çocuk.. Yüreği burkulur… Nerden gelmiştir ki şimdi o anlar aklına.. Düşünceleri Kuzey’in seslenmesiyle dağılır..
Kuzey: İnci iyi misin rengin soldu sanki birden ??!!
İnci: (uzun uzun Kuzey’in gözlerine bakar ve) kimsin sen???
1.BÖLÜM SONU…………………..
Serkan son model otomobiliyle melisi eve bırakmak için yola çıkar
Melis:otel işleri nasıl gidiyor aşkım
Serkan:iyi gidiyor aşkısı aa ben sana söylemeyi unuttum
Melis:neyi
Serkan:bende bugün karar verdim zaten
Melis:ay çatlatma söyle
Serkan:aşkısı otel sahibi olmamın şerefine bu akşam saat 9da parti düzenliyorum oteldeki herkes ve sen davetlisin:D
Melis:-ayyyyyyyyyyyyyy öldüreceeeeeeeem seniiiiiii serrkaaaaaaaaaaan-boğazını sıkar-
Serkan:aşkısı dur araba kullanıyorum ahh ahh yapma
Melis:bu şimdi mi söylenir bunun saçı var giysisi var onusu var bunusu var aaaaa Serkan yaa
Serkan:aşkım sen her halinle güzelsin
Melis:yaa öylemi iyi madem sağa çek
Serkan:niye
Melis: incilere uğrayacam hadi öptüm
-- aynı dakikalarda Paris--
Yavuz: (aceleyle eve girer) Naazzlıııııııı…. Deeeeniiiiiiizzzzz..
Nazlı: (teleşlı teleşlı gelir)Ayy! Ne oluyor Yavuz ne bağırıyosun ayol??
Yavuz: Koş Deniz’i çağır sizlere önemli bir haberim var.
Deniz: (seslere gelmiştir) Ne oluyo baba yaa ne bağırıyosun?
Nazlı: Hadi hadi geldi deniz söyle ne söyleyeceksen!!
Deniz: Deniz değil Dennis.. Kaç kere söyliyecem yaa!!!!!!
Nazlı:Ay! Bi sus kızım yaa Hadisene sen de Yavuz!!
Yavuz: Bugün yeni bir ihale için teklif aldım.. Çok önemli bir proje.. Bu ihaleyi alırsam milyonlar kazanabiliriz..
Nazlı: (heyecanlanır) Ne diyoosunn !! Milyonlar ha ?!
Deniz: Aman mama yaa !!!!! Bu para işini abarttı sen ..
Nazlı: Sizin geleceğinizi düşünüyorum kızım bennn !!
Yavuz: (Onları duymazdan gelir) Ben bu ihaleye girmeye karar verdim.. Onun için de hemen yarın sabah Paris’ten ayrılıyoruzz..
Nazlı: Paris’ten ayrılıyor musun ?? Aa neden ??
Deniz: Bi dakka mama bi dakka!! Asıl soru şu : AYRILIYOR MUYUZ??!!!!!! Bu da ne demektir şimdi ??
Yavuz: Evet hanımlar doğru duydunuz..AYRILIYORUZZ.. Çünkü ihale.. (yüzü sıkıntılı bir hal alır) İhale İstanbul’da açılacak….
Nazlı: Ne yani İstanbul’a mı gideceksin ?! Ama bir daha ölsem de Türkiye ‘ye ayak basmam diyordun..
Deniz: Mama sen daha olayı idrak edemedi sanırsam… Yalnız papo değil biz de gidiyoruzmuş
Yavuz:Yahu kaç kere diyecem sana bana papo deme diye Deniz !!
Deniz: Ben de kaç kere diyecem sana bana Deniz deme diye papo !!!
Nazlı: Yavuz sen ona laf yetiştireceğine bana cevap versene!! Hani ölsen de gitmezdin Türkiye’ye???!!!
Yavuz: Öyle ama biliyorsun Nazlı.. Kriz bizim şirketi de vurdu.. Bu ihaleyi alamazsak bu yılı zor kapatırız.. İcra da kapıya dayanmak üzere zaten!!!
Deniz: İcra mı ?! Vay anasını iş o kadar ciddi mi yanee??
Yavuz: öyle.. Hadi gidip hazırlayın eşyalarınızı..
Deniz: Bi dakka ya bence bizim de gelmemize gerek yok değil mi mama?? (Nazlı derin düşüncelere dalmış gibidir.. ses etmez..)
Yavuz: Hayır siz de geliyorsunuz.. Burda kalmanızı istemiyorum..Maliyeciler eve de gelebilir.. İhaleyi alıp para açığını kapatana kadar Türkiye’de kalacağız!!
Nazlı: Neden eve gelsinler ki? Ev benim adıma değil mi ki??
Yavuz:…..
Nazlı: (bağırır) İnanmıyorum sana Yavuz!! Evi ipotek mi ettirdin yoksa??
Yavuz: (sinirlenir) Ne olur bir defa da olsa kocanın arkasında dursan be kadın!! Benimle geleceksiniz diyorum işte o kadar! Yarın sabah uçağıyla gidiyoruz
ona göre yapın hazırlığınızı..
Nazlı: (tam yavuz odadan çıkmaya hazırlanırken) oraya, istanbula gidebilmemiz için de şirketten para kaçırdın değil mi?? Ondan bu acelen, kimse
farketmeden sıvışmak istiyorsun!!
Yavuz bu sözler üzerine durur..
Nazlı: Deniz!! Hadi gel yardım et de eşyalarımızı hazırlayalım.. Malum yarın sabah erkenden Fransa’dan kaçıyoruz!!!!!!! (kapıyı çarpıp odadan çıkar)
Evet gördüğünüz üzere Yavuz iflasın eşiğinde ..Tüm sahip olduğu şeyleri kaybetmek üzere.. Nazlı’da zeki kadın ama.. durumu anladı ve acele edip tüm
değerli eşyalarını toplama niyetinde.. Çünkü tahminlerine göre bu gidişin dönüşü öyle kolay olmayacak……
--Melis - İnci çiftlikte--
Melis aceleyle İncilerin çiftliğine dalar
Nevra: Melis hoş geldin kızım.. Nasıls….
Melis: Çok acelem var Nevra annem.. İnci’yi bulmam lazım hemen… (der ve İnci’nin odasına dalar)
İnci asabi bi şekilde odada dolaşmaktadır.
Melis: (nefes nefesedir)İnci çabuk hazırlan çabuk..
İnci: Ne oluyo Melis?? Ne hazırlanması..
Melis: Parti var kızım parti.. Çabuk giyecek bi şey bulmalıyız bi de saçlar var haa unutmadan kırmızı ayakkabılarını ödünç alabilir miyim ??
(sonra durur birden ve bu telaşına kendi de şaşırıp dövünmeye başlar) Ahh! Serkaaaan öldürecem seni böyle bi kaşık suda boğacam..
İnci: Ne söylüyosun sen allahaşkına Melis? Tek kelimesini anladıysam ne olayım!!
Melis olanları bir posta anlatır..
İnci: Hmmm.. O zaman acil olarak kıyafet sorununu çözmemiz lazım.
Melis: Haklısın (der ve İnci’nin dolabını açar.. Başlar kıyafetleri bu olmaz şu olmaz diye yatağa atmaya..)
İnci: Melis sen ne yapıyosun?
Melis: Kıyafet seçiyorum.. Sen dedin ya önce kıyafet seçelim diye..
İnci: Şeyy.. Yani ben dedim de.. Ya şeyy.. Alınma ama benim kıyafetlerim sana olmaz ki canım..
Melis: Aman biliyoruz senin kıyafetlerinin bana olmayacağını.. Olmaz da değil olamaz hem de çünkü ben senin gibi gereğinden fazla sıska ve de
yalı kazığı boyunda değilim!! Ben sana kıyafet seçiyorum..
İnci: İltifatların için sağol sevgili arkadaşım ama sorabilir miyim bana neden kıyafet seçtiğini??
Melis: Algıların kapalı heralde senin.. Ne diyorum ben iki saattir .. Parti var parti kapiş??
İnci: Kapiş mapiş değil.. Ben gelmiyorum partiye falan..
Melis: sana soran oldu sanki.. tabiki de geliyosun..
İnci: Bak ama Melis…
Melis: aması falan yok beni , biricik arkadaşını yalnız mı bırakacaksın kurtların arasında..
İnci: Birlikte gidelim de kurtlar beni de yesin öyle mi??Hem senin sevgilin yok mu korur o seni..
Melis: (güler) benim sevgilimin kendi kurt zatii hem de partinin daha beşinci dakikasında içmiş bir kurt olmaya aday Onun için pek muhterem
arkadaşım sen de benimle geliyosun. İşte o kadar!!
Bu konuşmanın ardından İnci’nin kafasına beyaz bi elbise atar giymesi için ve:
Melis: ben on dakikaya hazır ve de nazır olarak burda olacam.. sen de öyle olsan iyi olur..Hadi bb. (der ve eve hazırlanmaya gider)
--Kızlar evden çıkmak üzereyken Kemal ile Remzi’ye yakalanırlar--
Kemal, Remzi ve Nevra bahçede oturuyorlardır. O sırada kızlar partiye gitmek için evden çıkarlar..
Nevra: Gidiyor musunuz kızlar??
İnci-Melis: Evet nevra annee…
Kemal: Durun biraz bakayım.. Gelin azıcık.. (kızlar yanlarına yaklaşırlar)
İnci: Ne oldu baba?!
Kemal: Bana bakın sakın ola kiii içkili araba kullanmıyosunuz tamam mı??
İnci: Aman baba ne zaman gördün içkili araba kullandığımızı!
Remzi: itiraz yok hanımlar Kemal haklı.. Hatta ne içkili araba kullanması içki içmeyin siz en iyisi.. Zaten öyle her yerden içki de içilmez.. Evet evet içmeyin
içki falan…
Melis: Ay baba yok artık !! Gittiğimiz partiyi çay partisi falan sandın heralde!!
Remzi: itiraz istemiyorum Melis.. Bak hiç gidemezsin sonra..
Melis: Aaa küçük çocuk muyum ben!! Merak etme ölmeden eve gelirim. Şimdi bittiyse artık gidelim çünkü geç kalıyoruz!! (yürümeye başlarlar remzi seslenir)
Remzi: Söyle o Serkan zibidisine o bıraksın sizi eve… Haaa tabii zil zurna sarhoş olmazsa!!!
Melis: (sessizce) bana ne zaman saygı duymayı öğrenecek acaba!!!
İnci: Tamam artık… hadi acele edelim geç kaldık zaten..
Melis: Bakıyorum pek heveslisin parti için.. Ne o birileriyle karşılaşmayı mı umudediyosun yoksa ??
İnci: Hee sevgilimi davet ettim!! Ne diyosun allahaşkına Melis yaa !!
Melis: Aman tamam tamam hemen kızma da çalıştır arabayı…
--Parti--
Otele varırırlar otelin kapısının önünde Serkan şık bir kıyafetle karşılar onları Yukarıda ise kuzey camdan bakmaktadır ve birden inciyi görür eli ayağına dolaşır yeşimde yanındadır
Yeşim: aşkım hadi çıkalım
Kuzey: aşkım ben gelmesem sen git defileye.. başım çok ağrıyor..
Yeşim: ama gelicem demiştin
Kuzey: lütfen, der
Yeşim: tamam ben gidiyorum
Yeşim gittikten sonra kuzey parti olduğunu öğrenir inciyi de görebilmek için aşağı inmeye karar verir ama hemen inmez ilk önce süslenmesi gerek
Parti ortası
Serkan ve Melis deli gibi dans etmektedirler ama inci bi köşede onları izlemektedir ardından kuzey gelir partiye inciyi arar gözleri.. orda beklerken görür onu yanında geçer görmemiş tesadüfmüş gibi yapar
Kuzey:aa inci
İnci: (ters ters bakar)
Kuzey:pardon inci hanım sizde mi buradaydınız
İnci:evet kuzey bey
Kuzey:kadere bakın bu üçüncü karşılaşmamız
İnci:ya ya ne güzel kader:D
Kuzey:bencede
Melis ve Serkan dansı bırakırlar Serkan leş gibidir hem içki içmiş hemde deli gibi dans etmiştir. en sonunda daha fazla dayanamayan Melis yakasından tuttuğu gibi incilerin oraya gelmişlerdir
Serkan:aşkısı ne güzel eğleniyoduk ama
Melis:deli gibi oynuyorsun
Serkan:hobim benim hobim bu
İnci ve kuzey gülerler
Melis:bu arkadaş kim inci
İnci:kendisi kaderin oyunu olur
Melis:anlamadım
Kuzey:ben kuzey
Melis:ben de Melis nerden tanışıyorsunuz
Serkan:bi dakika aşkısı bende tanışacam
Melis:sen eksik kal
Serkan:ben Serkan otelin sahibi
Kuzey:memnun oldum da otelin sahibi misiniz gerçekten
Melis ve inci sırıtırlar
Serkan: evet kardeşim öyleyim ala ala
Kuzey: hıı ben sizi burda kalan eğlenceye düşkün bir müşteri sandıydım da
Melis: kusura bakmayın o böyledir
Kuzey: anladım
İnci: neyse artık gidelim mi
Serkan: daha yeni geldiniz nereye
Melis: yok kalalım az daha hem kuzey bize kendinden bahsetsin
İnci: ya ne gerek var ben bile tanımıyorum kendisini
Kuzey: ne güzel tanışmış olursun işte
İnci: off iyi anlat
Kuzey: inci hep böyle asabi midir
İnci: kendini anlat dedim beni sorgula demedim
Melis: biraz asabidir ama iyi kızdır
Kuzey:Ben İzmirliyim aslında memleketim burası
İnci:-şaşırmıştır ama belli etmez-
Kuzey:ama küçüklüğümden beri yurtdışında yaşıyorum
Serkan: gurbetçisiniz yani
Kuzey: öyle sayılır buraya tatil yapmaya geldim
Derken sessizlik olur dans müziği çalmaya başlar
Kuzey:-atlar hemen- Benimle dans eder misiniz inci hanım?
İnci: tabikide hayır
Melis:aa inci lütfen kırma kavalyeni bozuşuruz bak bana teklif eden yok.
Serkan:aşkım kuzey atladı hemen ben diyecektim sanada
Melis:kesin öyledir hadi ne duruyorsunuz inci bak hatırım için noluuuuuuuuur!!
İnci:of Melis of tamam
Kuzey ve inci dansa başlarlar ardından Melis ve serkanda başlar
Kuzey-inci
İnci:melisin hatırı olmasa asla dans etmezdim.
Kuzey:tabi tabi kesin -kuzey belini sımsıkı tutar yaklaşır-
İnci: Fazla yakınlık beni sıkar biliyor musunuz?
Kuzey:ama dansın kuralı böyle
İnci:buda benim kuralım
Kuzey:-biraz uzaklaşır-böyle iyi mi
İnci:fazlasıyla
Kuzey:hmm fazlasıylaysa biz onu orta yapalım-yine yaklaşır-
İnci:ya siz beni delirtmek için mi geldiniz buraya
Kuzey:bilmem belkide
İnci:hay allahım ya
İnci farkında olmadan güler ve dikkatlice kuzeye bakar göz gözedirler o sırada incinin zihninde birden yıllar öncesi canlanır..Omzuna dokunan el..Onu
avutan çocuk.. Yüreği burkulur… Nerden gelmiştir ki şimdi o anlar aklına.. Düşünceleri Kuzey’in seslenmesiyle dağılır..
Kuzey: İnci iyi misin rengin soldu sanki birden ??!!
İnci: (uzun uzun Kuzey’in gözlerine bakar ve) kimsin sen???
1.BÖLÜM SONU…………………..
::mereve::- Süper Mod
- Mesaj Sayısı : 59
Rep Gücü : 65
Kayıt tarihi : 11/08/09
Geri: ''Rüzgara Karşı''
2.Bölüm
-- Parti--
Kuzey: (şaşırmıştır) Ne diyorsun inci??!! İyi olduğuna emin misin sen??
İnci: (kendi kendine) ne yapıyorum ben yaa (der ve kendini geri çeker.. kuzey şaşkınlıkla ona bakmaktadır..)
Kuzey: İncii ?? Oturmak ister misin biraz ha?? Kötü görünüyorsun..
İnci: (bir şey demez sadece bir an durur sonra arkasını dönüp hızla oradan uzaklaşır..)
Kuzey: (arkasından seslenir) İncii!!
Melis: (olanları görüp kuzey’in yanına gelir) Kuzey ne oluyor?? Nereye gitti İnci??
Kuzey: Bilmiyorum ki!! Çok garipti.. Arkasından gitsen iyi olur.. Hiç iyi görünmüyordu çünkü..
Melis: doğru haklısın (der hemen serkan’ın oraya gidip çantasını falan alır) Serkan benim çok acil gitmem lazım..
Serkan: (kendinde değil sarhoş tabi çocuk saçmalamaya başlar) Kim?? İnci’yi acile mi kaldırdılar??
Melis: Hey allahım buna biraz akıl bana da az sabır ver!! Serkan ne vardı bu kadar içecek aşkım yaa !! Bak şimdi benim çok acil gitmem lazım tamam mı … eve.. (bu arada
el-kol hareketleriyle serkana anlatmaya çalışmaktadır )
Serkan: haaa!! Evee mii??
Melis: çok şükür anladın… Bak sakın sen eve gitmeye kalkışma bu halinle otelde kal tamam mı?? Bi de seni merak etmeyim!!
Serkan: hııı (bayaa uykulu bi şekilde der bunları )
Melis: Of yaa!! (der ve aceleyle incinin peşinden gider ama inciyi gözden kaybetmiştir..)
--İnci kayalıkların olduğu yere gelmiştir farkında olmadan--
İnci sersemlemiş bir halde kayalıkların yanına doğru ilerler.. Düşündüğü ve şüphelendiği şeyler kafasını çok karıştırmıştır.. Ve bunların nerden aklına geliverdiğine kendisi de şaşmaktadır..O görkemli ağacın gövdesine yıllar önce kazınmış harflere bakar… Ellerini yavaşça üzerlerinde gezdirir ve sonra en kenardakinin üzerinde durur eli… Kendi kendine konuşur..
İnci: Gerçekten bu sen misin ???
--Yarım saat sonra çiftliğin girişinin önünde--
Melis: İnci’yi hiçbir yerde bulamaz. Meraktan çatlamak üzeredir ve artık korkmak üzeredir.. Çiftliğin girişinde öylece durmuş ne yapacağını düşünmektedir.. Tam içeri girmeye karar vermişken ona doğru yaklaşan İnci’yi görür.. Hemen ona doğru koşar…
Melis: İnci !! Nerdesin kızım sen?? Öldüm meraktan.. Ne oldu?? Niye apar topar gittin öyle…
İnci:…
Melis: Konuşsana İnci!! (sonra inciye dikkatle bakar..) İnci?? Ağladın mı sen ??
İnci: (Yüzünü çeker..) yok ne ağlaması… iyiyim ben..
Melis: Neden gittin öyleyse??
İnci:Önemli bişey değildi Melis.. Bunaldım sadece kalabalıktan….
Melis:Bunaldın!!!??
İnci: Evet diyorum ya!! Hadi içeri girelim babamlar merak etmiştir…
Melis: Kemal amca merak etmiş olabilir ama babamın beni merak ettiğini pek sanmıyorum..
İnci:Aman Melis haksızlık ediyosun adama…
Melis: Hiç de etmiyorum.. (bunları konuşurken çiftliğin bahçesine yetişmişlerdir..)
İnci: Aman allahım şunlara bak melis !!!! (diye bağırır)
Melis başını kaldırır ki bir de ne görsün!!! Kemal, Remzi ve arkasını dönmüş olduğu için kim olduğunu seçemedikleri bir kişi körkütük sarhoş bir vaziyette çardakta
oturuyorlar ve yüksek sesle şarkı söyleyip konuşuyorlardır…. Hemen yanlarına gelirler…
İnci: Baba ne bu haliniz??
Melis: ay bi de bize içmeyin diyordunuz!! Çocuk gibisiniz valla!!
İnci: Evet yanii!! Şu halinize bir bakın!! Leş gibi rakı kokuyorsunuz!!
Bu sözleri duyan ve henüz kim olduğunu bilmedikleri kişi birden arkasını döner.. Bu kişi İnci’nin dayısı İbrahim’dir. Nam-ı diğer ayyaş ibo.
İbo: (arkasını döndüğü anda yüksek sesle ve anlaşılması güç bir şekilde konuşmaya başlar) Ooo!! Dayısının ku.. ku..kuzus..kuzu su gelmişşşşş.. Yahu bu ku..kuzu bayaaa
büyümüşşş enişştee yaavv!! (sonra kahkalarla gülmeye başlar.. üstüne kemal ve remzi de gülmeye başlarlar..)
İnci: Dayıı!!! İnanmıyorum size yaa!! Baba hani dayımla ölsen karşılıklı oturup içmezdin!!
Kemal: Hahahaaaa! (anlamsızca gülmeye devam eder)
İnci: (sinirlenir) Babaa sana diyorum !!
Melis: Bırak İnci yaa!! Baksana başka alemlere dalmışlar.. Gel biz içeri girelim..
İnci: Onları burda mı bırakacaz??
Melis: Aman bu stresli geceden sonra birde onları çekemem..sabah ayazı yüzlerine çarpınca ayılırlar nasılsa..
İnci: (kıkırdar) ceza niyetine diyorsun
Melis: (o da güler) aynen öyle (içeri girerler)
Parti sonrası kuzey kendini odaya atar =)
camdan dışarıyı izlerken inciyle danslarını düşünmektedir elindede içki bardağı =)
Kapı çalar gelen yeşimdir
Kuzey:-açar-
Yeşim:Ben geldim =)-içeri dalar-
Kuzey:canım sen odana gitseydin yorgunsundur
Yeşim:aşk olsun hayatım sana iyi geceler öpücüğü vermeden uyuyamam
Kuzey:-içinden-Çok meraklıyım senin öpücüğüne İyi ver madem
Yeşim dudağından öper
Kuzey:sanada iyi geceler canım
Yeşim:aşkım aslında burda kalsam nolur
Kuzey:of saçmalama yeşim kendi odana git hadi
Yeşim-dikkatli bakar-Sen buraya geldiğimden beri neden bu kdr soğuksun bana alt üstü beraber uyuyacaz ne var bunda
Kuzey:Aşkım burası yurtdışı değil gören olur tutucu insanlar var burda
Yeşim:biliyoruz herhalde bizde türküz neyse sna iyi geceler
Yeşim sinirli sinirli gider
Kuzey:ama aşkım dur bi dinle aaaaaaaaaaaaa aman-der ve kapıyı çarpar arkasından-
İnciyi düşünmeye devam eder
--sabah çiftlikte—
Melis o gece İnciler’de kalmıştır. İkisi sabah uyanıp kahvaltı için çardağa gidince karşılaşmayı umdukları şeyle yani kahvaltıyla karşılaşamazlar .. Üstelik Nevra da ortada yoktur.. Ve dün gece ki rezillik halen sürmektedir.. Remzi bir sandalyede Kemal ise başı yerde ayakları çardağı çevreleyen demirliklerde sızmış vaziyettedirler.. İbo ise… İbo masanın üzerinde koynuna rakı şişesini almış horul horul uyumaktadır.. Neyse kızlar kahvaltılarını mutfakta yapıp tekrar çardağa çıktıklarında bunlar uyanmış etraflarına şaşkın şaşkın bakmaktadırlar
Melis: günaydınlar sayın sarhoşlar kulübü üyeleri (der ve kahkahayı patlatır..inci’de ona eşlik eder )
İnci: Nasıl gelebildiniz mi kendinize?! (gülerek söyler)
Kemal: Dalga geçiyorlar bi de ayıp değil mi??
Remzi: İşte hiç utanma yok ki! Babaya laf edilir mi hiç!!(kızlar kahkahalarla gülmekten cvp veremezler)
İbo: Hadi kıvırmayın .. Bayaa bayaa içtiniz işte enişte..
Kemal: Ne diyorsun sen be İbrahiiiiimm..
İnci: Aman baba hiç kızacak birini arama.. Dün hepiniz de berbat derecede sarhoştunuz.. Şimdi başkalarını suçluyosunuz..
Melis: Yanii.. Bu arada Nevra anne nerde?? Nasıl izin verdi size..
İbo: İzin vermedi ki zaten haha.. bu gördüğünüz iki kafadar onu yan çiftliğe gönderdi.. Kadını uyuttular anlayacağınız..
İnci: Aa demek orda kalmış Nevra anne.. Oğuz nerelerde peki o da mı duymadı seslerinizi??
İbo: aman onun eğlenmeyi bildiği mi var!! Oturup kitap okuyor habire..
Melis: Aman neyse ne hadi inci çıkalım biz artık geç kalıyoruz..
Remzi: Durun yaa buraları kim temizleyecek??
Melis: Siz kirletmediniz mi kendiniz temizleyin bi zahmet..
Kemal: (alttan almaya kalkışır)İnci kızım düzeltiverseniz iki dakkada şurayı..
İnci:Mümkün değil baba.. Dağıtmadan önce düşünecektiniz onu..ha bu arada Nevra anne gelmeden toplamaya bakın (der ve melisle giderler)
İbo: ne olacak şimdi enişte biz temizlemeyecez cidden demi!!
kemal: (süpürgeyi ona doğru atar) biz temizleyecez tabi lan başka kimse mi var !! Hadi acele edin de Nevra’ya hesap vermek zorunda kalmayalım bi de !!
Sabah-istanbul
Yavuz ihale için çalışmaktadır iştedir deniz ve nazlıda oteldedir
Deniz :Beni getirdiniz ya buralara ne diyeyim ben
Nazlı:öyle deme denizcim İstanbul güzel yerdir eğlence mekanı çoq
Deniz:bana deniz deme mama deme !
Nazlı:üzgünüm denizcim artık türkiyedeyiz senin isminde dennıs değil bundan sonra =)
Deniz:siz öyle sanın !
Nazlı:fazla konuşmada abini ara
Deniz:-teli verir-Ben duşa girecem sen ara
Nazlı:bende girecem fazla uzun kalma Deniz
Deniz:niyetim kısa kalmaktı ama deniz dediğin için uzun kalcam
Nazlı:off deniz offfffff-teli alır kuzeyi arar-
Kuzey giyiniyordur
Kuzey:alo deniz
Nazlı:benim oğlum napıyorsun bakalım erken kalkmışsın hayret
Kuzey:evet erken kalktım anne hayırdır
Nazlığlum biz istanbuldayız
Kuzey:ne demek istanbuldasınız hangi ara geldiniz buraya gelsenize anne
Nazlı:-herşeyi anlatır-
Kuzey:inanmıyorum neler olmuş
Nazlı:ya öyle oğlum bizde istanbuldayız
Kuzey:ee anne yeni evimizin adresini ver tatil bittiğinde yurtdışına gitmeyeyim
Nazlı:dalga geçme oğlum durum ciddi
Kuzey:neyse buraya gelin anne burdanda yürütür babam ihaleyi arada gider
Nazlı:bi sorarım ama kabul etmez eminim
Kuzey:belki eder türkiyeye geldiğine göre yıllar sonra
Nzlı:mecburiyetten geldi oğlum
Kuzey:orası öyle neyse ben kapıyorum anne-yeşim gelir-Yeşim geldide
Yeşim:aa nazlı anneylemi konuşuosun
Nazlı:İyi iyi yeşim yalnız bırakmasın seni oralarda:D
Kuzey:aman anne hadi by
Yeşim:annenlerdemi gelio yoqsa
Kuzeyi:yok –anlatır herşeyi-
Yeşim:çoq üzüldüm aşkım dün içinde özür dilerim
Kuzey:önemli değil canım hadi aşağı inelim kahvaltı yaparız
Yeşim:tamam-yanağından öper-
Serkan-selim sabah
Serkan şezlongta uyuyakalmıştır selim gelir o sırada =)
Selim:İçinden-oo bunu keklemesi kolay olacak gibi –Serkan Serkan kalk
Serkan:Noluoo beee
Selim:bşy olduğu yok Serkan burda uyukalmışsın otelin sorumluluğu için kaldırmam gerekti
Serkan:1.serkan bey diyeceksin 2.si istediğim yerde yatarım ben buranın sahibiyim
Selim:tabiî ki Serkan bey ama Melis’in sevgilisi olduğun için bey demek istemedim
Serkan:-başına vurur gülümser-Zırvalama len eşek sıpası Hem Melis’e burda uyuduğumu söylemek yoq
Selim:hiç söylermiyim
Serkan:yoksa işinden olursun =) Şimdi git oteli bi güzel denetle müdür bey hayde
Selim:hay hay efendim
İnci ve Melis otelin kapısına girerler İnci arabasıyla bırakır melisi
İnci : -Hadi canım iyi günler
Melis:İyi günler seraya uğrayacam bi ara
İnci:hep öyle diosun
Melis:sitem yapma
O sırada kahvaltılarını yapan kuzey ve yeşim kapıya yönelirler
Melis:Aaa kuzey bey
Yeşim:hıı
Kuzey:meraba
İnci-melis:meraba-inci ve kuzey bakışırlar -
Melis:kardeşiniz mi
Yeşim:ne münasebet sevgilisiyim
Kuzey:-güler ve kızarır biraz-
Melis:hıııı ???
Yeşim:-bozulmuştur-Evet
İnci:memnun oldum -bozuktur biraz
Kuzey:inci dün bugün daha iyimisin ?
İnci:sizi görene kadar iyiydim
Kuzey:-bozulur-
İnci:şaka yapıyordum hemen bozulmayın =)
Yeşim:Neyse siz neden şaşırdınız sevgilisi olduğuma
Melis:şaşırdım çünkü yanında kardeşiymiş gibi duruosunuz mesleğiniz ne
İnci:aaa ayıp Melis
Yeşim:aşkım bşy söyle
Kuzey:takılıo hayatım demi Melis hanım
Melis:yaa öyle
Yeşim:mankenim ben
İnci-melis:hıııııııııı ??
Melis:manken mi neyse ben gidiyorum inci
Kuzey:bizde kaçıoduk zaten iyi günler
İnci:Senin bu patavatsızlığın serkandan mı geçti acaba ayıp oldu kıza
Melis:ay nolcak kızım zaten somurtkanın teki sinir oldum :Dsende sinir oldun itiraf et hadi
İnci:saçmalama Melis hayde git sevgilin seni bekliyordur
Melis:byeeeeeeeeeeeeeeeeeee
İnci:hay alalhım deli kız -arabaya biner-
Yeşim ve kuzey arabada
Yeşim:nerden tanıosun bu kızları
Kuzey:pek tanıdığım söylenemez
Yeşim:kuzey söyle lütfen
Kuzey:ay yeşim sıkıntı bastı valla sus !
Yeşim:iyi sustum ama bana söyledikleri çok dokundu
Kuzey:adı üstünde şaka yapıyorlar
Yeşim:onları mı koruyosun
Kuzey:onlar mı ?? sadece Melis söyledi inci bşy yapmadı hakkını alma
Yeşim:-şaşıp kalmıştır-aaaa daha dün tanıdığın kişileri bana koruyosun ya yazık
Kuzey:Sıkıldım bu kaprislerinden… -bence bu ilişki çabuk bitecek aha aha -
--Remzi’lerin çiftliği,öğlen--
Remzi eve geldiğinde Selim’i evde bulur.
Remzi: Ooo! Selim bey nerelerdesiniz kaç gündür?? Yüzünüzü gören cennetlik!!
Selim: Aman baba yaa!! Biliyorsun işe yeni başladım bi de yaz sezonu yoğunluğu… Yemek yemeye bile vaktim yok!!
Remzi:Tamam tamam takıldık azıcık o kadar!!
Selim: İyi.. (yemek yidur ve tam gaz tıkınmaya devam eder )
Remzi: Neyse ben çıkıyorum.. Tarlaya gidecem..
Selim: (ağzı yemek dolu olduğu için bişey diyemez el sallar )
Remzi: (tam kapıdan çıkacakken birden döner) Haa Selim.. Söylemeyi unuttum.. Bizim tarlalar siparişe yetmeyince senin şu nesrin’den kalan tarlayı kullanmaya karar verdik..
Selim: (yemek boğazında kalır öksürmeye başlar) Öhö öhö öhö…
Remzi: Yavaş lan doğru düzgün ye yemeğini
Selim: Benim tarlayı mı kullanacaksınız yanii??!!
Remzi: Evet niye kullanamaz mıyız??
Selim: Şey.. Yok .. yani kullanabilirsiniz tabiki de..
Remzi: (son dediklerini duymazdan gelir) İyi o zaman .. Hadi ben gidiyorum.. Kemal bekliyor tarlada…
Remzi çıkar.. Selim ise bozuktur..
Selim: Şimdi ne yapacaksın bakalım Selim efendi!! (der kendi kendine)
İnci-kuzey
İnci sabah erkenden dükkanı açar seraya gider annesine vereceği çiçekleri alır çıkar dükkanı kitler
Mezarlığa doğru yürümeye başlar yüzünde garip bi hüzün vardır
Kuzey sabah inciyi görmek istemiştir inciyi dükkandan beri takip ediyordur
En sonunda varır inci, kuzey mezarlığa girdiğini görünce şaşırır biraz, onu duyabilecek kadar uzaktan izlemektedir
İnci:Ben geldim yine yatağına annem.. Babam gelmiyor bari ben seni yalnız bırakmayayım.. –çiçekleri dğıtır-Bazen soruyorum babama sana neden sık sık gelmiyor diye hep gözlerini kaçırıyor 1 hafta sonra ölüm yıl dönümün eminim o gün gelecektir annem..
Kuzey in gözleri dolar inci bi süre susar arkasını döner kuzeyde bi ağacın oraya saklanır
İnci tekrar annesinin mezarına doğru yönelir kuzeyde inciye yaklaşır yavaş yavaş
İnci:Bu aralar içimde garip bi hüzün ve kıpırtı var annem anlamını veremediğim bi duygu…. Birisiyle tanıştım …..Ama sevgilisi varmış annem
O sırada kuzey duyar bunu ve şaşırır incinin omzuna dokunur
Kuzey:inci ??
İnci hızla döner
Bölüm sonu
-- Parti--
Kuzey: (şaşırmıştır) Ne diyorsun inci??!! İyi olduğuna emin misin sen??
İnci: (kendi kendine) ne yapıyorum ben yaa (der ve kendini geri çeker.. kuzey şaşkınlıkla ona bakmaktadır..)
Kuzey: İncii ?? Oturmak ister misin biraz ha?? Kötü görünüyorsun..
İnci: (bir şey demez sadece bir an durur sonra arkasını dönüp hızla oradan uzaklaşır..)
Kuzey: (arkasından seslenir) İncii!!
Melis: (olanları görüp kuzey’in yanına gelir) Kuzey ne oluyor?? Nereye gitti İnci??
Kuzey: Bilmiyorum ki!! Çok garipti.. Arkasından gitsen iyi olur.. Hiç iyi görünmüyordu çünkü..
Melis: doğru haklısın (der hemen serkan’ın oraya gidip çantasını falan alır) Serkan benim çok acil gitmem lazım..
Serkan: (kendinde değil sarhoş tabi çocuk saçmalamaya başlar) Kim?? İnci’yi acile mi kaldırdılar??
Melis: Hey allahım buna biraz akıl bana da az sabır ver!! Serkan ne vardı bu kadar içecek aşkım yaa !! Bak şimdi benim çok acil gitmem lazım tamam mı … eve.. (bu arada
el-kol hareketleriyle serkana anlatmaya çalışmaktadır )
Serkan: haaa!! Evee mii??
Melis: çok şükür anladın… Bak sakın sen eve gitmeye kalkışma bu halinle otelde kal tamam mı?? Bi de seni merak etmeyim!!
Serkan: hııı (bayaa uykulu bi şekilde der bunları )
Melis: Of yaa!! (der ve aceleyle incinin peşinden gider ama inciyi gözden kaybetmiştir..)
--İnci kayalıkların olduğu yere gelmiştir farkında olmadan--
İnci sersemlemiş bir halde kayalıkların yanına doğru ilerler.. Düşündüğü ve şüphelendiği şeyler kafasını çok karıştırmıştır.. Ve bunların nerden aklına geliverdiğine kendisi de şaşmaktadır..O görkemli ağacın gövdesine yıllar önce kazınmış harflere bakar… Ellerini yavaşça üzerlerinde gezdirir ve sonra en kenardakinin üzerinde durur eli… Kendi kendine konuşur..
İnci: Gerçekten bu sen misin ???
--Yarım saat sonra çiftliğin girişinin önünde--
Melis: İnci’yi hiçbir yerde bulamaz. Meraktan çatlamak üzeredir ve artık korkmak üzeredir.. Çiftliğin girişinde öylece durmuş ne yapacağını düşünmektedir.. Tam içeri girmeye karar vermişken ona doğru yaklaşan İnci’yi görür.. Hemen ona doğru koşar…
Melis: İnci !! Nerdesin kızım sen?? Öldüm meraktan.. Ne oldu?? Niye apar topar gittin öyle…
İnci:…
Melis: Konuşsana İnci!! (sonra inciye dikkatle bakar..) İnci?? Ağladın mı sen ??
İnci: (Yüzünü çeker..) yok ne ağlaması… iyiyim ben..
Melis: Neden gittin öyleyse??
İnci:Önemli bişey değildi Melis.. Bunaldım sadece kalabalıktan….
Melis:Bunaldın!!!??
İnci: Evet diyorum ya!! Hadi içeri girelim babamlar merak etmiştir…
Melis: Kemal amca merak etmiş olabilir ama babamın beni merak ettiğini pek sanmıyorum..
İnci:Aman Melis haksızlık ediyosun adama…
Melis: Hiç de etmiyorum.. (bunları konuşurken çiftliğin bahçesine yetişmişlerdir..)
İnci: Aman allahım şunlara bak melis !!!! (diye bağırır)
Melis başını kaldırır ki bir de ne görsün!!! Kemal, Remzi ve arkasını dönmüş olduğu için kim olduğunu seçemedikleri bir kişi körkütük sarhoş bir vaziyette çardakta
oturuyorlar ve yüksek sesle şarkı söyleyip konuşuyorlardır…. Hemen yanlarına gelirler…
İnci: Baba ne bu haliniz??
Melis: ay bi de bize içmeyin diyordunuz!! Çocuk gibisiniz valla!!
İnci: Evet yanii!! Şu halinize bir bakın!! Leş gibi rakı kokuyorsunuz!!
Bu sözleri duyan ve henüz kim olduğunu bilmedikleri kişi birden arkasını döner.. Bu kişi İnci’nin dayısı İbrahim’dir. Nam-ı diğer ayyaş ibo.
İbo: (arkasını döndüğü anda yüksek sesle ve anlaşılması güç bir şekilde konuşmaya başlar) Ooo!! Dayısının ku.. ku..kuzus..kuzu su gelmişşşşş.. Yahu bu ku..kuzu bayaaa
büyümüşşş enişştee yaavv!! (sonra kahkalarla gülmeye başlar.. üstüne kemal ve remzi de gülmeye başlarlar..)
İnci: Dayıı!!! İnanmıyorum size yaa!! Baba hani dayımla ölsen karşılıklı oturup içmezdin!!
Kemal: Hahahaaaa! (anlamsızca gülmeye devam eder)
İnci: (sinirlenir) Babaa sana diyorum !!
Melis: Bırak İnci yaa!! Baksana başka alemlere dalmışlar.. Gel biz içeri girelim..
İnci: Onları burda mı bırakacaz??
Melis: Aman bu stresli geceden sonra birde onları çekemem..sabah ayazı yüzlerine çarpınca ayılırlar nasılsa..
İnci: (kıkırdar) ceza niyetine diyorsun
Melis: (o da güler) aynen öyle (içeri girerler)
Parti sonrası kuzey kendini odaya atar =)
camdan dışarıyı izlerken inciyle danslarını düşünmektedir elindede içki bardağı =)
Kapı çalar gelen yeşimdir
Kuzey:-açar-
Yeşim:Ben geldim =)-içeri dalar-
Kuzey:canım sen odana gitseydin yorgunsundur
Yeşim:aşk olsun hayatım sana iyi geceler öpücüğü vermeden uyuyamam
Kuzey:-içinden-Çok meraklıyım senin öpücüğüne İyi ver madem
Yeşim dudağından öper
Kuzey:sanada iyi geceler canım
Yeşim:aşkım aslında burda kalsam nolur
Kuzey:of saçmalama yeşim kendi odana git hadi
Yeşim-dikkatli bakar-Sen buraya geldiğimden beri neden bu kdr soğuksun bana alt üstü beraber uyuyacaz ne var bunda
Kuzey:Aşkım burası yurtdışı değil gören olur tutucu insanlar var burda
Yeşim:biliyoruz herhalde bizde türküz neyse sna iyi geceler
Yeşim sinirli sinirli gider
Kuzey:ama aşkım dur bi dinle aaaaaaaaaaaaa aman-der ve kapıyı çarpar arkasından-
İnciyi düşünmeye devam eder
--sabah çiftlikte—
Melis o gece İnciler’de kalmıştır. İkisi sabah uyanıp kahvaltı için çardağa gidince karşılaşmayı umdukları şeyle yani kahvaltıyla karşılaşamazlar .. Üstelik Nevra da ortada yoktur.. Ve dün gece ki rezillik halen sürmektedir.. Remzi bir sandalyede Kemal ise başı yerde ayakları çardağı çevreleyen demirliklerde sızmış vaziyettedirler.. İbo ise… İbo masanın üzerinde koynuna rakı şişesini almış horul horul uyumaktadır.. Neyse kızlar kahvaltılarını mutfakta yapıp tekrar çardağa çıktıklarında bunlar uyanmış etraflarına şaşkın şaşkın bakmaktadırlar
Melis: günaydınlar sayın sarhoşlar kulübü üyeleri (der ve kahkahayı patlatır..inci’de ona eşlik eder )
İnci: Nasıl gelebildiniz mi kendinize?! (gülerek söyler)
Kemal: Dalga geçiyorlar bi de ayıp değil mi??
Remzi: İşte hiç utanma yok ki! Babaya laf edilir mi hiç!!(kızlar kahkahalarla gülmekten cvp veremezler)
İbo: Hadi kıvırmayın .. Bayaa bayaa içtiniz işte enişte..
Kemal: Ne diyorsun sen be İbrahiiiiimm..
İnci: Aman baba hiç kızacak birini arama.. Dün hepiniz de berbat derecede sarhoştunuz.. Şimdi başkalarını suçluyosunuz..
Melis: Yanii.. Bu arada Nevra anne nerde?? Nasıl izin verdi size..
İbo: İzin vermedi ki zaten haha.. bu gördüğünüz iki kafadar onu yan çiftliğe gönderdi.. Kadını uyuttular anlayacağınız..
İnci: Aa demek orda kalmış Nevra anne.. Oğuz nerelerde peki o da mı duymadı seslerinizi??
İbo: aman onun eğlenmeyi bildiği mi var!! Oturup kitap okuyor habire..
Melis: Aman neyse ne hadi inci çıkalım biz artık geç kalıyoruz..
Remzi: Durun yaa buraları kim temizleyecek??
Melis: Siz kirletmediniz mi kendiniz temizleyin bi zahmet..
Kemal: (alttan almaya kalkışır)İnci kızım düzeltiverseniz iki dakkada şurayı..
İnci:Mümkün değil baba.. Dağıtmadan önce düşünecektiniz onu..ha bu arada Nevra anne gelmeden toplamaya bakın (der ve melisle giderler)
İbo: ne olacak şimdi enişte biz temizlemeyecez cidden demi!!
kemal: (süpürgeyi ona doğru atar) biz temizleyecez tabi lan başka kimse mi var !! Hadi acele edin de Nevra’ya hesap vermek zorunda kalmayalım bi de !!
Sabah-istanbul
Yavuz ihale için çalışmaktadır iştedir deniz ve nazlıda oteldedir
Deniz :Beni getirdiniz ya buralara ne diyeyim ben
Nazlı:öyle deme denizcim İstanbul güzel yerdir eğlence mekanı çoq
Deniz:bana deniz deme mama deme !
Nazlı:üzgünüm denizcim artık türkiyedeyiz senin isminde dennıs değil bundan sonra =)
Deniz:siz öyle sanın !
Nazlı:fazla konuşmada abini ara
Deniz:-teli verir-Ben duşa girecem sen ara
Nazlı:bende girecem fazla uzun kalma Deniz
Deniz:niyetim kısa kalmaktı ama deniz dediğin için uzun kalcam
Nazlı:off deniz offfffff-teli alır kuzeyi arar-
Kuzey giyiniyordur
Kuzey:alo deniz
Nazlı:benim oğlum napıyorsun bakalım erken kalkmışsın hayret
Kuzey:evet erken kalktım anne hayırdır
Nazlığlum biz istanbuldayız
Kuzey:ne demek istanbuldasınız hangi ara geldiniz buraya gelsenize anne
Nazlı:-herşeyi anlatır-
Kuzey:inanmıyorum neler olmuş
Nazlı:ya öyle oğlum bizde istanbuldayız
Kuzey:ee anne yeni evimizin adresini ver tatil bittiğinde yurtdışına gitmeyeyim
Nazlı:dalga geçme oğlum durum ciddi
Kuzey:neyse buraya gelin anne burdanda yürütür babam ihaleyi arada gider
Nazlı:bi sorarım ama kabul etmez eminim
Kuzey:belki eder türkiyeye geldiğine göre yıllar sonra
Nzlı:mecburiyetten geldi oğlum
Kuzey:orası öyle neyse ben kapıyorum anne-yeşim gelir-Yeşim geldide
Yeşim:aa nazlı anneylemi konuşuosun
Nazlı:İyi iyi yeşim yalnız bırakmasın seni oralarda:D
Kuzey:aman anne hadi by
Yeşim:annenlerdemi gelio yoqsa
Kuzeyi:yok –anlatır herşeyi-
Yeşim:çoq üzüldüm aşkım dün içinde özür dilerim
Kuzey:önemli değil canım hadi aşağı inelim kahvaltı yaparız
Yeşim:tamam-yanağından öper-
Serkan-selim sabah
Serkan şezlongta uyuyakalmıştır selim gelir o sırada =)
Selim:İçinden-oo bunu keklemesi kolay olacak gibi –Serkan Serkan kalk
Serkan:Noluoo beee
Selim:bşy olduğu yok Serkan burda uyukalmışsın otelin sorumluluğu için kaldırmam gerekti
Serkan:1.serkan bey diyeceksin 2.si istediğim yerde yatarım ben buranın sahibiyim
Selim:tabiî ki Serkan bey ama Melis’in sevgilisi olduğun için bey demek istemedim
Serkan:-başına vurur gülümser-Zırvalama len eşek sıpası Hem Melis’e burda uyuduğumu söylemek yoq
Selim:hiç söylermiyim
Serkan:yoksa işinden olursun =) Şimdi git oteli bi güzel denetle müdür bey hayde
Selim:hay hay efendim
İnci ve Melis otelin kapısına girerler İnci arabasıyla bırakır melisi
İnci : -Hadi canım iyi günler
Melis:İyi günler seraya uğrayacam bi ara
İnci:hep öyle diosun
Melis:sitem yapma
O sırada kahvaltılarını yapan kuzey ve yeşim kapıya yönelirler
Melis:Aaa kuzey bey
Yeşim:hıı
Kuzey:meraba
İnci-melis:meraba-inci ve kuzey bakışırlar -
Melis:kardeşiniz mi
Yeşim:ne münasebet sevgilisiyim
Kuzey:-güler ve kızarır biraz-
Melis:hıııı ???
Yeşim:-bozulmuştur-Evet
İnci:memnun oldum -bozuktur biraz
Kuzey:inci dün bugün daha iyimisin ?
İnci:sizi görene kadar iyiydim
Kuzey:-bozulur-
İnci:şaka yapıyordum hemen bozulmayın =)
Yeşim:Neyse siz neden şaşırdınız sevgilisi olduğuma
Melis:şaşırdım çünkü yanında kardeşiymiş gibi duruosunuz mesleğiniz ne
İnci:aaa ayıp Melis
Yeşim:aşkım bşy söyle
Kuzey:takılıo hayatım demi Melis hanım
Melis:yaa öyle
Yeşim:mankenim ben
İnci-melis:hıııııııııı ??
Melis:manken mi neyse ben gidiyorum inci
Kuzey:bizde kaçıoduk zaten iyi günler
İnci:Senin bu patavatsızlığın serkandan mı geçti acaba ayıp oldu kıza
Melis:ay nolcak kızım zaten somurtkanın teki sinir oldum :Dsende sinir oldun itiraf et hadi
İnci:saçmalama Melis hayde git sevgilin seni bekliyordur
Melis:byeeeeeeeeeeeeeeeeeee
İnci:hay alalhım deli kız -arabaya biner-
Yeşim ve kuzey arabada
Yeşim:nerden tanıosun bu kızları
Kuzey:pek tanıdığım söylenemez
Yeşim:kuzey söyle lütfen
Kuzey:ay yeşim sıkıntı bastı valla sus !
Yeşim:iyi sustum ama bana söyledikleri çok dokundu
Kuzey:adı üstünde şaka yapıyorlar
Yeşim:onları mı koruyosun
Kuzey:onlar mı ?? sadece Melis söyledi inci bşy yapmadı hakkını alma
Yeşim:-şaşıp kalmıştır-aaaa daha dün tanıdığın kişileri bana koruyosun ya yazık
Kuzey:Sıkıldım bu kaprislerinden… -bence bu ilişki çabuk bitecek aha aha -
--Remzi’lerin çiftliği,öğlen--
Remzi eve geldiğinde Selim’i evde bulur.
Remzi: Ooo! Selim bey nerelerdesiniz kaç gündür?? Yüzünüzü gören cennetlik!!
Selim: Aman baba yaa!! Biliyorsun işe yeni başladım bi de yaz sezonu yoğunluğu… Yemek yemeye bile vaktim yok!!
Remzi:Tamam tamam takıldık azıcık o kadar!!
Selim: İyi.. (yemek yidur ve tam gaz tıkınmaya devam eder )
Remzi: Neyse ben çıkıyorum.. Tarlaya gidecem..
Selim: (ağzı yemek dolu olduğu için bişey diyemez el sallar )
Remzi: (tam kapıdan çıkacakken birden döner) Haa Selim.. Söylemeyi unuttum.. Bizim tarlalar siparişe yetmeyince senin şu nesrin’den kalan tarlayı kullanmaya karar verdik..
Selim: (yemek boğazında kalır öksürmeye başlar) Öhö öhö öhö…
Remzi: Yavaş lan doğru düzgün ye yemeğini
Selim: Benim tarlayı mı kullanacaksınız yanii??!!
Remzi: Evet niye kullanamaz mıyız??
Selim: Şey.. Yok .. yani kullanabilirsiniz tabiki de..
Remzi: (son dediklerini duymazdan gelir) İyi o zaman .. Hadi ben gidiyorum.. Kemal bekliyor tarlada…
Remzi çıkar.. Selim ise bozuktur..
Selim: Şimdi ne yapacaksın bakalım Selim efendi!! (der kendi kendine)
İnci-kuzey
İnci sabah erkenden dükkanı açar seraya gider annesine vereceği çiçekleri alır çıkar dükkanı kitler
Mezarlığa doğru yürümeye başlar yüzünde garip bi hüzün vardır
Kuzey sabah inciyi görmek istemiştir inciyi dükkandan beri takip ediyordur
En sonunda varır inci, kuzey mezarlığa girdiğini görünce şaşırır biraz, onu duyabilecek kadar uzaktan izlemektedir
İnci:Ben geldim yine yatağına annem.. Babam gelmiyor bari ben seni yalnız bırakmayayım.. –çiçekleri dğıtır-Bazen soruyorum babama sana neden sık sık gelmiyor diye hep gözlerini kaçırıyor 1 hafta sonra ölüm yıl dönümün eminim o gün gelecektir annem..
Kuzey in gözleri dolar inci bi süre susar arkasını döner kuzeyde bi ağacın oraya saklanır
İnci tekrar annesinin mezarına doğru yönelir kuzeyde inciye yaklaşır yavaş yavaş
İnci:Bu aralar içimde garip bi hüzün ve kıpırtı var annem anlamını veremediğim bi duygu…. Birisiyle tanıştım …..Ama sevgilisi varmış annem
O sırada kuzey duyar bunu ve şaşırır incinin omzuna dokunur
Kuzey:inci ??
İnci hızla döner
Bölüm sonu
zeynoo- Süper Mod
- Mesaj Sayısı : 48
Rep Gücü : 57
Kayıt tarihi : 13/06/09
Nerden : kdz ereğli
Geri: ''Rüzgara Karşı''
3. Bölüm
1.KISIM Mezarlık
İnci:Kuzey senin ne işin var burda
Kuzey:Ben ben mi
İnci:evet sen
Kuzey:He ben burdan geçiyordum senin ağladığını gördüm
İnci:ne zamandır buradasın
Kuzey:Sevgilisi varmış dedin o zamandır –gülüyordur-
İnci:-birden kuzeyin gözlerinin içine bakar çok yakındırlar-Sen buraya beni dinlemeyemi geldin
Kuzey:yok dedim ya geçiodum. Hem sevgilim olduguna bu kadar üzüldüğünü bilseydim
İnci:Kendini çok önemsiyosun dünyada sevgilisi olan tek insan sen değilsin
Kuzey:tamam canım tabikide ben değilim şaka yapmıştım
İnci:Hem ben buraya annemin mezarını ziyarete geldim ağlamam doğal değil mi
Kuzey:pardon..Başınız sağolsun
İnci:annem ben çok küçükken öldü-gözü mezardadır-
Kuzey:Küçükken hep ölenler için gökyüzüne uçmuş derlerdi
İnci hızla ve şaşkınlıkla döner kuzeye
İnci:nerden biliyosun ?
Kuzey:Noldu inci iyi misin neyi nerden biliyorum
İnci:Yok.. önemli bir şey değil
Kuzey:aynı partideki gibi oldun
İnci:öylemi farkında değilim
Kuzey:Seni yeni yeni çözmeye başlıyorum
İnci:nasıl yani
Kuzey:aslında bütün duygularını içinde biriktiryorsun bu öfken sinirin aldırmazlığın hep bu yüzden
İnci:Sadece annemi çok özlüyorum..anne şevkatine en ihtiyaç duyduğum zamanlarda onu kaybettim
Gözlerinde yaşlar inci gibi akmaya başlar kuzey dayanamaz sarılır
Kuzey:şişştt ağla açılırsın –İnci birden kendini kuzeyin kollarında bulmuştur Yavaş yavaş ikisi birbirini hissetemeye başlamışlardır- Ayrılırlar…..
İnci ve kuzeyin kalbi hızla çarpmaktadır..
İnci:Çok sağol ama dostça bir sarılmaydı-hafif gülümser-
Kuzey:-kalbi duracak nerdeyse-Ta ta bii dostçaydı
İnci:iyi günler
Kuzey:sanada
İnci:-arkasını dönmez öyle arka arka gider bi yere çarpacaktır-
Kuzey:-engel olur-dur düşecektin-kollundan tutar-
İnci:teşekkürler dalgınım bugün
Kuzey:ne tesadüf bende
İnci:iyi günler
Kuzey:iyi günler
İnci yavaş yavaş uzaklaşır kuzey hala mezarlıktadır
İnci baya bi uzaklaştıktan sonra
Kuzey:hala buradayım alalhım yarabbim noluyo bana -elektriği aldın kızdan tabi tutuldun kaldın -
Hızlı hızlı yürümeye başlar
2.KISIM SABAH
İnci eve gelir kahvaltı hazır herkes onu beklemektedir
Nevra açar kapıyı
Nevra:Nereye gittin sabah sabah inci
İçeri girerler
Melis:kızım nerdesin ya
İnci:anneme gittim
Melis:hımm
Nevra:Pek bi sevinçli görünüyorsun
İnci:babamlar gelmedi mi ??
Melis:valla ben hiç merak etmiyorum onları
Nevra:işleri uzamış galiba
İnci:bugün Pazar bari bugün çalışmasınlar
Melis:ee tarla işlerinin günü olmaz
Nevra:evet
İnci:babam gelince konuşacaklarım varda onun için sordum
Nevra:eğer bi sorunun varsa benimle paylaşabilirsin kızım
İnci:sağol annem yok sorun falan..
Melis: bak bakayım bana sen ! neden böyle yanakların al al ?!
Nevra:mezarlıkta bir şey olmuş
İnci:aklınız fikriniz kuzeyde
Melis:biz bişey demedik sen dedin
Nevra:aklımıza bile gelmedi kuzey
Melis:senin aklına gelmiş bizi suçlama lütfen
İnci:ay siz birlik olup beni delirtmek istiyorsunuz
Kahvaltı masasındalar hepsi
İncinin gözlerinin içi gülmektedir
Nevra:annenle geçirdiğin son doğum günündeki gibi gözlerin ışıl ışıl parlıyor bugünde
Melis:evet ilk defa mutlu gördüm bugün seni
İnci:farkında değilim
Nevra:seni güldüren herneyse peşini bırakma derim ben
Melis:katılıyorum
İnci:…..
Melis:inci bugün seraya götürsene bizi
İnci:seve seve sende gelmek ister misin annem
Nevra:tabi kızım uzun zamandır uğramadım
İnci:iyi o zaman çıkalım hadi
Hep beraber seraya giderler
O dakikalarda kuzey rüyasında gördüğü kayalıklara doğru yürümeye başlar
Varır oturur bir kayalığa buradan gidişini hatırlar ama kızın yüzünün bir türlü seçemez
Biraz oturduktan sonra arkasını döner otele doğru yürümeye başlar.Hayatını değiştirecek ağactaki harfleri ne yazık ki göremez
---Serkan evinde uyuyordur telin çalmasıyla uyanır---
Serkan:alo Melis aşkım sen misin
Merve:ooo kuzen manitamı yaptın kendine
Serkan:aa kuzen hello
Merve:benim hiç arayıp sormadığın kuzenin teyzem söyledi otel almışsın tatile geliyorum
Serkan:ooo ne güzel gel kuzen gel
Merve:geldim bileeee
Serkan:nee ne zaman geldin beaa
Merve:-kapıyı çalar- kapıyı aç görürsün
Serkan şortla gider kapıyı açar
Sarılırlar kuzenini döndürür resmen
Merve:ne bu halin kalkmadın mı daha hala zır delisin
Serkan:istersen otelde yapalım kahvaltıyı biliyorsun ben kahvaltı hazırlayamam –kahkaha atar -
Merve:bekliyorum
Serkan giyinir beraber otele giderler kahvaltılarını yaparlar sonrada kumsala inerler
Selim uzaktan uzaktan bunları izlemektedir merveyi sevgilisi sanar
Kuzey –yeşim
Kuzey:yeşim hala kalkmadın mı sen ?
Yeşim:banyodayım hayatım
Kuzey:ben aşağı iniyorum kumsala gelirsin sende
Yeşim:dur hayatım bekle beraber ineriz
Yeşim gelir o sırada bornozla
Kuzey:ben çıkayım sen giyin
Yeşim:-yaklaşır – Az sonra gideriz biraz kal lütfen
Kuzey:-elini iter- yeşim hiç havamda değilim lütfen
Yeşim:-çeker kendini- öyle olsun git geliyorum ben
Kuzey kapıda bekler beraber kumsala inerler
----sera---
Nevra: huzur veriyor bu sera bana
Melis:içimi açtı burası iyiki gelmişiz
İnci: ne diyecem bugün nasıl olsa Pazar otele gidip biraz tatil yapalım mı ?
Nevra:bana bakmayın siz gidin
Melis:bana uyar yalnız inci senden beklenmeyen hareketler görüyorum bu sıra
İnci:abartma Melis deniz kumsal fena olmaz demi
Nevra:evet hadi alın eşyalarınızı gidin
İnci:aa sensiz olurmu nevra annem
Melis:bencede sende gel
Nevra:gelsem mi
İnci-melis:hadi hadi hadi
Nevra:geliyim hem kuzeyi görürüm beli belli mi olur
İnci:annem bağri sen yapma
Melis: hadi ne duruyoruz gidelim
İnci:aa bi dk ya oğuzuda alalım çiftliğin işleriyle uğraşıyor tüm gün yazık yha
Nevra:Bencede oda gelsin
Melis:tamam hadi gidelim sevgilimisi özledim
Çiftliğe giderler eşyalarını alırlar çıkarlar
Nevra:oğuza çağırıyım ben
İnci:yok siz bekleyin ben onun nerde olduğunu biliyorum
Melis:iyi çabuk olun
Oğuz bir ağacın gölgesinde oturmuş düşüncelere dalmıştır inci yanına oturur
İnci:oğuz
oğuz:hoş geldin inci
inci:düşüncelere dalmışsın yine
oğuz:öyle dalmışım işte
inci:sende benim gibisin..Neyse keyfimizi bozmayalım biz otele gidiyoruz sende gelsene bizimle
oğuz:benim ne işim var orda ne haddime
inci:allah aşkına oğuz biz kardeşiz beraber büyüdük sayılır hadi gel bizimle
oğuz:tamam geliyorum
sarılırlar
inci:hadi denizede girecez bak mayonu al bekliyorz
her şey tamamdır hep beraber otele varırlar
1.KISIM Mezarlık
İnci:Kuzey senin ne işin var burda
Kuzey:Ben ben mi
İnci:evet sen
Kuzey:He ben burdan geçiyordum senin ağladığını gördüm
İnci:ne zamandır buradasın
Kuzey:Sevgilisi varmış dedin o zamandır –gülüyordur-
İnci:-birden kuzeyin gözlerinin içine bakar çok yakındırlar-Sen buraya beni dinlemeyemi geldin
Kuzey:yok dedim ya geçiodum. Hem sevgilim olduguna bu kadar üzüldüğünü bilseydim
İnci:Kendini çok önemsiyosun dünyada sevgilisi olan tek insan sen değilsin
Kuzey:tamam canım tabikide ben değilim şaka yapmıştım
İnci:Hem ben buraya annemin mezarını ziyarete geldim ağlamam doğal değil mi
Kuzey:pardon..Başınız sağolsun
İnci:annem ben çok küçükken öldü-gözü mezardadır-
Kuzey:Küçükken hep ölenler için gökyüzüne uçmuş derlerdi
İnci hızla ve şaşkınlıkla döner kuzeye
İnci:nerden biliyosun ?
Kuzey:Noldu inci iyi misin neyi nerden biliyorum
İnci:Yok.. önemli bir şey değil
Kuzey:aynı partideki gibi oldun
İnci:öylemi farkında değilim
Kuzey:Seni yeni yeni çözmeye başlıyorum
İnci:nasıl yani
Kuzey:aslında bütün duygularını içinde biriktiryorsun bu öfken sinirin aldırmazlığın hep bu yüzden
İnci:Sadece annemi çok özlüyorum..anne şevkatine en ihtiyaç duyduğum zamanlarda onu kaybettim
Gözlerinde yaşlar inci gibi akmaya başlar kuzey dayanamaz sarılır
Kuzey:şişştt ağla açılırsın –İnci birden kendini kuzeyin kollarında bulmuştur Yavaş yavaş ikisi birbirini hissetemeye başlamışlardır- Ayrılırlar…..
İnci ve kuzeyin kalbi hızla çarpmaktadır..
İnci:Çok sağol ama dostça bir sarılmaydı-hafif gülümser-
Kuzey:-kalbi duracak nerdeyse-Ta ta bii dostçaydı
İnci:iyi günler
Kuzey:sanada
İnci:-arkasını dönmez öyle arka arka gider bi yere çarpacaktır-
Kuzey:-engel olur-dur düşecektin-kollundan tutar-
İnci:teşekkürler dalgınım bugün
Kuzey:ne tesadüf bende
İnci:iyi günler
Kuzey:iyi günler
İnci yavaş yavaş uzaklaşır kuzey hala mezarlıktadır
İnci baya bi uzaklaştıktan sonra
Kuzey:hala buradayım alalhım yarabbim noluyo bana -elektriği aldın kızdan tabi tutuldun kaldın -
Hızlı hızlı yürümeye başlar
2.KISIM SABAH
İnci eve gelir kahvaltı hazır herkes onu beklemektedir
Nevra açar kapıyı
Nevra:Nereye gittin sabah sabah inci
İçeri girerler
Melis:kızım nerdesin ya
İnci:anneme gittim
Melis:hımm
Nevra:Pek bi sevinçli görünüyorsun
İnci:babamlar gelmedi mi ??
Melis:valla ben hiç merak etmiyorum onları
Nevra:işleri uzamış galiba
İnci:bugün Pazar bari bugün çalışmasınlar
Melis:ee tarla işlerinin günü olmaz
Nevra:evet
İnci:babam gelince konuşacaklarım varda onun için sordum
Nevra:eğer bi sorunun varsa benimle paylaşabilirsin kızım
İnci:sağol annem yok sorun falan..
Melis: bak bakayım bana sen ! neden böyle yanakların al al ?!
Nevra:mezarlıkta bir şey olmuş
İnci:aklınız fikriniz kuzeyde
Melis:biz bişey demedik sen dedin
Nevra:aklımıza bile gelmedi kuzey
Melis:senin aklına gelmiş bizi suçlama lütfen
İnci:ay siz birlik olup beni delirtmek istiyorsunuz
Kahvaltı masasındalar hepsi
İncinin gözlerinin içi gülmektedir
Nevra:annenle geçirdiğin son doğum günündeki gibi gözlerin ışıl ışıl parlıyor bugünde
Melis:evet ilk defa mutlu gördüm bugün seni
İnci:farkında değilim
Nevra:seni güldüren herneyse peşini bırakma derim ben
Melis:katılıyorum
İnci:…..
Melis:inci bugün seraya götürsene bizi
İnci:seve seve sende gelmek ister misin annem
Nevra:tabi kızım uzun zamandır uğramadım
İnci:iyi o zaman çıkalım hadi
Hep beraber seraya giderler
O dakikalarda kuzey rüyasında gördüğü kayalıklara doğru yürümeye başlar
Varır oturur bir kayalığa buradan gidişini hatırlar ama kızın yüzünün bir türlü seçemez
Biraz oturduktan sonra arkasını döner otele doğru yürümeye başlar.Hayatını değiştirecek ağactaki harfleri ne yazık ki göremez
---Serkan evinde uyuyordur telin çalmasıyla uyanır---
Serkan:alo Melis aşkım sen misin
Merve:ooo kuzen manitamı yaptın kendine
Serkan:aa kuzen hello
Merve:benim hiç arayıp sormadığın kuzenin teyzem söyledi otel almışsın tatile geliyorum
Serkan:ooo ne güzel gel kuzen gel
Merve:geldim bileeee
Serkan:nee ne zaman geldin beaa
Merve:-kapıyı çalar- kapıyı aç görürsün
Serkan şortla gider kapıyı açar
Sarılırlar kuzenini döndürür resmen
Merve:ne bu halin kalkmadın mı daha hala zır delisin
Serkan:istersen otelde yapalım kahvaltıyı biliyorsun ben kahvaltı hazırlayamam –kahkaha atar -
Merve:bekliyorum
Serkan giyinir beraber otele giderler kahvaltılarını yaparlar sonrada kumsala inerler
Selim uzaktan uzaktan bunları izlemektedir merveyi sevgilisi sanar
Kuzey –yeşim
Kuzey:yeşim hala kalkmadın mı sen ?
Yeşim:banyodayım hayatım
Kuzey:ben aşağı iniyorum kumsala gelirsin sende
Yeşim:dur hayatım bekle beraber ineriz
Yeşim gelir o sırada bornozla
Kuzey:ben çıkayım sen giyin
Yeşim:-yaklaşır – Az sonra gideriz biraz kal lütfen
Kuzey:-elini iter- yeşim hiç havamda değilim lütfen
Yeşim:-çeker kendini- öyle olsun git geliyorum ben
Kuzey kapıda bekler beraber kumsala inerler
----sera---
Nevra: huzur veriyor bu sera bana
Melis:içimi açtı burası iyiki gelmişiz
İnci: ne diyecem bugün nasıl olsa Pazar otele gidip biraz tatil yapalım mı ?
Nevra:bana bakmayın siz gidin
Melis:bana uyar yalnız inci senden beklenmeyen hareketler görüyorum bu sıra
İnci:abartma Melis deniz kumsal fena olmaz demi
Nevra:evet hadi alın eşyalarınızı gidin
İnci:aa sensiz olurmu nevra annem
Melis:bencede sende gel
Nevra:gelsem mi
İnci-melis:hadi hadi hadi
Nevra:geliyim hem kuzeyi görürüm beli belli mi olur
İnci:annem bağri sen yapma
Melis: hadi ne duruyoruz gidelim
İnci:aa bi dk ya oğuzuda alalım çiftliğin işleriyle uğraşıyor tüm gün yazık yha
Nevra:Bencede oda gelsin
Melis:tamam hadi gidelim sevgilimisi özledim
Çiftliğe giderler eşyalarını alırlar çıkarlar
Nevra:oğuza çağırıyım ben
İnci:yok siz bekleyin ben onun nerde olduğunu biliyorum
Melis:iyi çabuk olun
Oğuz bir ağacın gölgesinde oturmuş düşüncelere dalmıştır inci yanına oturur
İnci:oğuz
oğuz:hoş geldin inci
inci:düşüncelere dalmışsın yine
oğuz:öyle dalmışım işte
inci:sende benim gibisin..Neyse keyfimizi bozmayalım biz otele gidiyoruz sende gelsene bizimle
oğuz:benim ne işim var orda ne haddime
inci:allah aşkına oğuz biz kardeşiz beraber büyüdük sayılır hadi gel bizimle
oğuz:tamam geliyorum
sarılırlar
inci:hadi denizede girecez bak mayonu al bekliyorz
her şey tamamdır hep beraber otele varırlar
::mereve::- Süper Mod
- Mesaj Sayısı : 59
Rep Gücü : 65
Kayıt tarihi : 11/08/09
Geri: ''Rüzgara Karşı''
-----o sıralarda Serkan kuzeninin sırtına güneş kremi sürüyordur ------
Bunları o halde gören selim dayanamaz Melis haber verir
Melis:aa selim arıyor…alo efendim selim ??
Selim:Melis serkan şu anda bir kıza güneş kremi sürüyor sabahtn beri çok samimiler haberi olsun
Melis:neeeeeeeeeeeeee-teli kapatır koşar-
Nevra oğuz ve incide koşar ona yetişmeye çalışır
Merve:sevgilin nerde onuda görmek istiyorum
Serkan:merak etme az sonra gelir
Melis:serkaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaannnnnnnnnnnnnnn
Serkan korkudan bütün kremi havaya atar
Merve:-döner önüne- noluyo serkan
Serkan:aaaa aaaa aaaaşşkııımmm
Melis:aşkım deme bana aşkım deme
Merve:aa sevgilin bu kız mı memnun oldum
İnci-nevra-aaaaa
Melis:hala konuşuyo musun sen utanmadan
Serkan:aşkım o benim kuzenim
Merve:evet haa siz yanlış anladınız
Melis:kuzenin mi ay aşkım özür dilerim sizdende özür dilerim-
Sarılır serkana
Serkan:-dudağını gösterir-şurdan öp geçer
Melis:aaaa serkan herkesin içinde
Nevra:remzi efendi buna boşuna şapsal çocuk demiyor
İnci-oğuz:
Otururlar şezlonglara
O sırada kuzey ve yeşimi görürler el ele ama kuzey dalgındır görmez
Melis:ovvvvv şu vücuda bak bee
Serkan:ayıp oluyo aşkım
Melis:-serkanın kulağına- inci için söylüyorum karışma dur-
Serkan:sen var ya az değilsin
Melis:nevra anne dalmışın o tafra değil şu tarafa orda kim var bak
İnci:offf melissss
Nevra:kim o aa yoksa şu avukat çocuk mu
Melis:ta kendisi şu atletik vücuda bakın bee yakışlılığa bakın
Nevra:İnci kızım etkilenmekte haklıymışsın
Melis:bizim incimizde fena değil yani
İnci:Burayı da burnumdan getirmeyin banane çok yakışıklıysa
Yeşim kuzeye iyice sokulur
İnci:-yüzü değişir- off her neyse sevgilisi var yanında böyle yakıştırmalar yapmayın
Nevra:o kız mı sevgilisiymiş hayatta inanmam
Melis:ben onu mors ettim geçen
İnci seve seve anlatır melisin yeşime dediklerini
Nevra:senden korkulur valla Melis
Melis:manken miş bide inci şu elbiseni çıkarda manken nasıl olurmuş görsünler
İnci:ay sıkıldım çok sıcak çıkarıyorum Oda çıkarır
Tam çıkarırken kuzey incileri görür bakakalır
Melis:heyyyyyytt beee manken arkadaşım benim
Oğuz:alemsiniz siz valla
İnci-kuzeye gıcıklık olsun diye oğuzun koluna girer- öyleyiz iyiki geldin bak
Oğuz:öyle
Kuzey inci ile oğuzu görünce çok fena kıskanır
Melis:incicim pozisyon süper çağırıyorum kuzeyi
İnci:hayır Melis hayır dedim
Melis:heeeeeeyy kuzeeeeeeeyy
Merve: (serkana eğilir) noluyo serkan yaa ben bişey anlamadım!?
Serkan: Şuan melisin keskin zekasıyla karşı karşıyasın kuzen
Yeşim:aşkım gitmeyelim denize girelim hadi
Kuzey:yeşim ayıp olur sen kal burda o zaman
Yeşim :bende geliyorum seni yalnız bırakmam
Yaklaşırlar
Kuzey:merabalar
İnci-hemen atlar- sizede
Herkesle merabalaşırlar
Nevra:avukatmışsınız galiba
Kuzey:evet nerden biliyorsunuz
İnci:ben söylemedim (inciye bakar)
Kuzey:bende sen söyledin demedim ki
İnci:bana neden baktın o zaman
Kuzey:pardon sana bakmak yasaktı
İnci:….
Yeşim:aşkım –sokulur iyice- denize girelim hadi
İncide oğuza sokulur iyice
Kuzey incinin gözlerinin içine bakarak:iyi günler –der
İnci sonra oğuzun kolunu bırakır kuzeyin gidişini izler
İnci:ahh ahh
Melis nevra oğuz serkan :kıkırdarlar
İnci:aaa ben dıştan mı söyledim onu
Melis-nevra-evet
İnci:yanlış anlamayın iç çektim sadece
Melis:nevra:öyle öyle
İnci:siz de tek ağız oldunuz başıma
Melis-nevra:napalım
İnci:hay alahım yha
Kuzey ve yeşim odalarına çıkarlar yeşim güzellik uykusuna yatar… kuzeyde yatağa atar kendini
------İstanbul otel odası----
Yavuz:İhale 3 hafta sonraya ertelendi
Nazlı:ihaleyi kesin alacağından emin misin yavuz
Yavuz:yüzde 99
Nazlı:evsiz barksız kalmayalımda hala otel odasındayız
Yavuz:biraz sabır ne kadın sabır
Nazlı:elindeki bu şansıda kaybedersen beni zor görürsün
Yavuz:yeter artık nazlı bıktım anlıyor musun bıktım
Nazlı:ben denizin geleceğini düşünüyorum
Yavuz:emin ol kızın senin kadar düşünümüyordur
Kapıdan tartışmaları duyan deniz içeri girer
Deniz:mama papo yine kavga ?
Nazlı:sadece sinirlerim boşaldı
Yavuz:öyle hem sen nerdesin
Deniz:nerde olabilirim papo bu saçma sapan otelde kitli kaldı ben resmen
Yavuz:sende annen gibi sabırsızın tekisin
Nazlı:kızın yanında yapma böyle yavuz
Yavuz:yalan mı ???
Deniz: acaba ben neden böyle papo hiç düşündün mü ??
Yavuz:neden miş ??
Deniz:ben yutdışında doğdu orda büyüdü ama ben bir türk bunu hiç hissetmiyorum türkiyeye gelmek istemiyor ben papo!! bunun tek suçlusu küçüklüğümden beri türkiyeye memleketine gelmeyen sen papo !!!
Nazlı:haklı kızım 18 yıl önce apar topar getirdin bizi oralara şimdi yine ülkene muhtaş kaldın
Yavuz:ben türkiyeye değil izmire gitmiyorum
Nazlı:onuda anlamış değilim ya insan doğup büyüdüğü yere neden gitmek istemez 18 yıldır hep sorduğumda gözlerini kaçırdın
O sırada yavuzun gözlerinden 2 damla yaş akar kapıyı çarpar gider
Deniz:sen ne dedi ki şimdi mama
Nazlı:bilmiyorum kızım bilmiyorum hiçbirşey….
Akşam olur kemal ve remzi işlerini bitirmişlerdir herkes kendi evindedir
----Yemekten sonra----
İnci:baba
Kemal:efendim inci
İnci:bugün annemin mezarına gittim
Kemal:ee her zaman yaptığın şey neden söylüyorsun bana
Nevra:afiyet olsun ben odamdayım
İnci:sağol annem
Kemal:iyi geceler nevra hanım
Nevra:sizede
İnci:Bu konuyu açmaktan ben bıktım ama siz babacım susmaktan bıkmadınız
Kemal:yine mi aynı konu
İnci:Annemin mezarını 18 yıldır neden sık sık ziyaret etmiyorsunuz senede 1 kez yada birkaç senede1 kez
Kemal:incicim
İnci:lütfen baba annemle o yıllarda bi sorununuz olduysa bile o şimdi ölü!! ölü birisine kin duyulmaz
Kemal:ben annene kin duymuyorum ki kızım
İnci:anlayamıyorum neden o zaman neden
Kemal:bil-sözünü keser-
İnci:bilmediğim şeyler var diyeceksin yine ne o zaman söyleyinde bileyim
Kemal:inci sesimi yükseltmek istemiyorum
İnci:peki baba pekiii
Kemal:Oğuzla samimi olmanı istemiyorum bugün onuda getirmişsin otele o burada çalışan biri sadece
İnci:biz onunla kardeş gibiyiz baba nasıl böyle bir şey düşünürsün
Kemal:bir şey düşündüğüm yok ki sadece seviyeni bil
İnci:bunada peki baba
İnci hızlı hızlı odasına gider odasında nevra vardır
İnci:sizde bir şeyler biliyorsunuz ama bana anlatmıyorsunuz nevra annem
Nevra:hayır inci kurcalama ben nerden bileyim kızım
İnci:her seferinde beni susturuyorsunuz çünkü
Nevra:öyle ama baban bu konuşmalardan hoşlanmıyor..
İnci:şimdide oğuza taktı neymiş onunla samimi olmayacakmışım
Nevra-gözlerini kaçırır-hmm öyle mi dedi ala ala
İnci:-dikkatli dikkatli nevraya bakar bir şeyler sakladığını hisdder- neyse nvra annem uyuyacam ben
Nevra:tamam kızım iyi geceler
Arkasını döner sonra yine önüne döner
Nevra:…
İnci:bir şey mi söyleyeceksin annem
Nevra:yok kızım iyi geceler
Işığı kapatır
O sırada kuzey İnci ile ilk karşılaşmasını mezarlıkta ona sarılışını kumsaldaki büyüleyiciliğini ve o oğuzun kim olduğunu düşünüyordur
Kuzey:neden hep seni düşünüyorum ben-kendi kendine-noluyo bana bi hava alsam iyi olacak
Kalkar elini yüzünü yıkar dışarı çıkar
İncide uyuyamamıştır kuzeyi düşünüyordur ama sevgilisi yeşim aklına geldikçe düşünmekten utanıyordur sonra oda hava almak ister ve kendini kayalıkların orda bulur
Kuzey-inci
Kuzeyde kayalıkların oraya gelir incinin arkası dönüktür omzuna dokunur
Kuzey:inci napıyorsun burda
İnci:ahh-korkar- gece gece korkuttun beni
Kuzey:-yanına oturur-Korktun mu korkma yemem
İnci:ay çok komiksin
Kuzey: noldu gece gece ne işin var burda
İnci:asıl senin ne işin var burda burayı nerden biliyorsun
Kuzey:burayı mı neyse uzun hikaye
İnci:anlat lütfen
Kuzey:boşver sen ağladın mı
İnci:ağladıysam ağladım sana ne neden benimle bu kadar ilgileniyorsun
Kuzey:Aman canım teselli etmekte suç
İnci:öyle
Sessizlik olur bir süre
Kuzey:İnci
İnci-karşıya bakmaktadır-efendim ?
Kuzey:sen hiç aşık oldun mu ??
İnci:hayır sen ???
Kuzey:Oldum yani oluyorum galiba
İnci:-yüzüne bakar-Nasıl yani yeşime yeni mi aşık oluyorsun
Kuzey:neyse boşver
İnci:kızı aldatıyor musun yoksa !!
Kuzey:yoooo.. peki sen o oğuza aşık değil misin
İnci:oğuz mu ??? –kıskandığını anlar- Susar
Kuzey:neden sustun evet o
İnci:biz daha yeni başladık oğuzla
Kuzey:hmmm anladım zamanla aşık olacam diyosun
İnci:aynen öyle-kıkırdar-
Kuzey:neden gülüyorsun
İnci:yüzün değişti birden neden acaba
Kuzey:sen ne imaa etmeye çalışıyosun
İnci:hiçççççççççççççç
Kuzey:gülmek sana çok yakışıyor biliyor musun
İnci:oğuzda böyle söyler
Kuzey:Sen benimle dalga geçiyorsun oğuz sevgilin falan değil demi ?
İnci:evet geç anladın ama anladın yani
Kuzey:sen nasıl bir kızsın ya
İnci:sen yalan söylersen bende yalan söylerim
Kuzey:ben yalan söylemedim ki
İnci:yeşimi sevmiyorum dedin seviyosun bende oğuzu sevmiyorum ama seviyorum dedim:D
Kuzey:ben yeşime aşık değilim
İnci:neyse ben gideyim artık
İnci ayağa kalkar kayalıktan çıkarlar
Kuzey:İyi geceler
İnci:-kuzeye yaklaşır- Biliyor musun annem hep bana kalbinin sesini dinle derdi ne olursa olsun kalbinin sesini dinle bunu herkes yapamıyor annem hep bunu
yapamamaktan yakınırdı…
Kuzey:ben yaparım
İnci:İyi aferin
İkiside arkasını döner
Kuzey-kendi kendine-Kalbinin sesini dinle kuzey kalbinin sesinin dinle
Kuzey hızla arkasını döner inci yavaş yavaş uzaklaşmaktadır
Kuzey:-bağırır-İnciiiiiiiiiiii
İnci:Hızla kuzeye döner-
Bölüm sonu………..
Bunları o halde gören selim dayanamaz Melis haber verir
Melis:aa selim arıyor…alo efendim selim ??
Selim:Melis serkan şu anda bir kıza güneş kremi sürüyor sabahtn beri çok samimiler haberi olsun
Melis:neeeeeeeeeeeeee-teli kapatır koşar-
Nevra oğuz ve incide koşar ona yetişmeye çalışır
Merve:sevgilin nerde onuda görmek istiyorum
Serkan:merak etme az sonra gelir
Melis:serkaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaannnnnnnnnnnnnnn
Serkan korkudan bütün kremi havaya atar
Merve:-döner önüne- noluyo serkan
Serkan:aaaa aaaa aaaaşşkııımmm
Melis:aşkım deme bana aşkım deme
Merve:aa sevgilin bu kız mı memnun oldum
İnci-nevra-aaaaa
Melis:hala konuşuyo musun sen utanmadan
Serkan:aşkım o benim kuzenim
Merve:evet haa siz yanlış anladınız
Melis:kuzenin mi ay aşkım özür dilerim sizdende özür dilerim-
Sarılır serkana
Serkan:-dudağını gösterir-şurdan öp geçer
Melis:aaaa serkan herkesin içinde
Nevra:remzi efendi buna boşuna şapsal çocuk demiyor
İnci-oğuz:
Otururlar şezlonglara
O sırada kuzey ve yeşimi görürler el ele ama kuzey dalgındır görmez
Melis:ovvvvv şu vücuda bak bee
Serkan:ayıp oluyo aşkım
Melis:-serkanın kulağına- inci için söylüyorum karışma dur-
Serkan:sen var ya az değilsin
Melis:nevra anne dalmışın o tafra değil şu tarafa orda kim var bak
İnci:offf melissss
Nevra:kim o aa yoksa şu avukat çocuk mu
Melis:ta kendisi şu atletik vücuda bakın bee yakışlılığa bakın
Nevra:İnci kızım etkilenmekte haklıymışsın
Melis:bizim incimizde fena değil yani
İnci:Burayı da burnumdan getirmeyin banane çok yakışıklıysa
Yeşim kuzeye iyice sokulur
İnci:-yüzü değişir- off her neyse sevgilisi var yanında böyle yakıştırmalar yapmayın
Nevra:o kız mı sevgilisiymiş hayatta inanmam
Melis:ben onu mors ettim geçen
İnci seve seve anlatır melisin yeşime dediklerini
Nevra:senden korkulur valla Melis
Melis:manken miş bide inci şu elbiseni çıkarda manken nasıl olurmuş görsünler
İnci:ay sıkıldım çok sıcak çıkarıyorum Oda çıkarır
Tam çıkarırken kuzey incileri görür bakakalır
Melis:heyyyyyytt beee manken arkadaşım benim
Oğuz:alemsiniz siz valla
İnci-kuzeye gıcıklık olsun diye oğuzun koluna girer- öyleyiz iyiki geldin bak
Oğuz:öyle
Kuzey inci ile oğuzu görünce çok fena kıskanır
Melis:incicim pozisyon süper çağırıyorum kuzeyi
İnci:hayır Melis hayır dedim
Melis:heeeeeeyy kuzeeeeeeeyy
Merve: (serkana eğilir) noluyo serkan yaa ben bişey anlamadım!?
Serkan: Şuan melisin keskin zekasıyla karşı karşıyasın kuzen
Yeşim:aşkım gitmeyelim denize girelim hadi
Kuzey:yeşim ayıp olur sen kal burda o zaman
Yeşim :bende geliyorum seni yalnız bırakmam
Yaklaşırlar
Kuzey:merabalar
İnci-hemen atlar- sizede
Herkesle merabalaşırlar
Nevra:avukatmışsınız galiba
Kuzey:evet nerden biliyorsunuz
İnci:ben söylemedim (inciye bakar)
Kuzey:bende sen söyledin demedim ki
İnci:bana neden baktın o zaman
Kuzey:pardon sana bakmak yasaktı
İnci:….
Yeşim:aşkım –sokulur iyice- denize girelim hadi
İncide oğuza sokulur iyice
Kuzey incinin gözlerinin içine bakarak:iyi günler –der
İnci sonra oğuzun kolunu bırakır kuzeyin gidişini izler
İnci:ahh ahh
Melis nevra oğuz serkan :kıkırdarlar
İnci:aaa ben dıştan mı söyledim onu
Melis-nevra-evet
İnci:yanlış anlamayın iç çektim sadece
Melis:nevra:öyle öyle
İnci:siz de tek ağız oldunuz başıma
Melis-nevra:napalım
İnci:hay alahım yha
Kuzey ve yeşim odalarına çıkarlar yeşim güzellik uykusuna yatar… kuzeyde yatağa atar kendini
------İstanbul otel odası----
Yavuz:İhale 3 hafta sonraya ertelendi
Nazlı:ihaleyi kesin alacağından emin misin yavuz
Yavuz:yüzde 99
Nazlı:evsiz barksız kalmayalımda hala otel odasındayız
Yavuz:biraz sabır ne kadın sabır
Nazlı:elindeki bu şansıda kaybedersen beni zor görürsün
Yavuz:yeter artık nazlı bıktım anlıyor musun bıktım
Nazlı:ben denizin geleceğini düşünüyorum
Yavuz:emin ol kızın senin kadar düşünümüyordur
Kapıdan tartışmaları duyan deniz içeri girer
Deniz:mama papo yine kavga ?
Nazlı:sadece sinirlerim boşaldı
Yavuz:öyle hem sen nerdesin
Deniz:nerde olabilirim papo bu saçma sapan otelde kitli kaldı ben resmen
Yavuz:sende annen gibi sabırsızın tekisin
Nazlı:kızın yanında yapma böyle yavuz
Yavuz:yalan mı ???
Deniz: acaba ben neden böyle papo hiç düşündün mü ??
Yavuz:neden miş ??
Deniz:ben yutdışında doğdu orda büyüdü ama ben bir türk bunu hiç hissetmiyorum türkiyeye gelmek istemiyor ben papo!! bunun tek suçlusu küçüklüğümden beri türkiyeye memleketine gelmeyen sen papo !!!
Nazlı:haklı kızım 18 yıl önce apar topar getirdin bizi oralara şimdi yine ülkene muhtaş kaldın
Yavuz:ben türkiyeye değil izmire gitmiyorum
Nazlı:onuda anlamış değilim ya insan doğup büyüdüğü yere neden gitmek istemez 18 yıldır hep sorduğumda gözlerini kaçırdın
O sırada yavuzun gözlerinden 2 damla yaş akar kapıyı çarpar gider
Deniz:sen ne dedi ki şimdi mama
Nazlı:bilmiyorum kızım bilmiyorum hiçbirşey….
Akşam olur kemal ve remzi işlerini bitirmişlerdir herkes kendi evindedir
----Yemekten sonra----
İnci:baba
Kemal:efendim inci
İnci:bugün annemin mezarına gittim
Kemal:ee her zaman yaptığın şey neden söylüyorsun bana
Nevra:afiyet olsun ben odamdayım
İnci:sağol annem
Kemal:iyi geceler nevra hanım
Nevra:sizede
İnci:Bu konuyu açmaktan ben bıktım ama siz babacım susmaktan bıkmadınız
Kemal:yine mi aynı konu
İnci:Annemin mezarını 18 yıldır neden sık sık ziyaret etmiyorsunuz senede 1 kez yada birkaç senede1 kez
Kemal:incicim
İnci:lütfen baba annemle o yıllarda bi sorununuz olduysa bile o şimdi ölü!! ölü birisine kin duyulmaz
Kemal:ben annene kin duymuyorum ki kızım
İnci:anlayamıyorum neden o zaman neden
Kemal:bil-sözünü keser-
İnci:bilmediğim şeyler var diyeceksin yine ne o zaman söyleyinde bileyim
Kemal:inci sesimi yükseltmek istemiyorum
İnci:peki baba pekiii
Kemal:Oğuzla samimi olmanı istemiyorum bugün onuda getirmişsin otele o burada çalışan biri sadece
İnci:biz onunla kardeş gibiyiz baba nasıl böyle bir şey düşünürsün
Kemal:bir şey düşündüğüm yok ki sadece seviyeni bil
İnci:bunada peki baba
İnci hızlı hızlı odasına gider odasında nevra vardır
İnci:sizde bir şeyler biliyorsunuz ama bana anlatmıyorsunuz nevra annem
Nevra:hayır inci kurcalama ben nerden bileyim kızım
İnci:her seferinde beni susturuyorsunuz çünkü
Nevra:öyle ama baban bu konuşmalardan hoşlanmıyor..
İnci:şimdide oğuza taktı neymiş onunla samimi olmayacakmışım
Nevra-gözlerini kaçırır-hmm öyle mi dedi ala ala
İnci:-dikkatli dikkatli nevraya bakar bir şeyler sakladığını hisdder- neyse nvra annem uyuyacam ben
Nevra:tamam kızım iyi geceler
Arkasını döner sonra yine önüne döner
Nevra:…
İnci:bir şey mi söyleyeceksin annem
Nevra:yok kızım iyi geceler
Işığı kapatır
O sırada kuzey İnci ile ilk karşılaşmasını mezarlıkta ona sarılışını kumsaldaki büyüleyiciliğini ve o oğuzun kim olduğunu düşünüyordur
Kuzey:neden hep seni düşünüyorum ben-kendi kendine-noluyo bana bi hava alsam iyi olacak
Kalkar elini yüzünü yıkar dışarı çıkar
İncide uyuyamamıştır kuzeyi düşünüyordur ama sevgilisi yeşim aklına geldikçe düşünmekten utanıyordur sonra oda hava almak ister ve kendini kayalıkların orda bulur
Kuzey-inci
Kuzeyde kayalıkların oraya gelir incinin arkası dönüktür omzuna dokunur
Kuzey:inci napıyorsun burda
İnci:ahh-korkar- gece gece korkuttun beni
Kuzey:-yanına oturur-Korktun mu korkma yemem
İnci:ay çok komiksin
Kuzey: noldu gece gece ne işin var burda
İnci:asıl senin ne işin var burda burayı nerden biliyorsun
Kuzey:burayı mı neyse uzun hikaye
İnci:anlat lütfen
Kuzey:boşver sen ağladın mı
İnci:ağladıysam ağladım sana ne neden benimle bu kadar ilgileniyorsun
Kuzey:Aman canım teselli etmekte suç
İnci:öyle
Sessizlik olur bir süre
Kuzey:İnci
İnci-karşıya bakmaktadır-efendim ?
Kuzey:sen hiç aşık oldun mu ??
İnci:hayır sen ???
Kuzey:Oldum yani oluyorum galiba
İnci:-yüzüne bakar-Nasıl yani yeşime yeni mi aşık oluyorsun
Kuzey:neyse boşver
İnci:kızı aldatıyor musun yoksa !!
Kuzey:yoooo.. peki sen o oğuza aşık değil misin
İnci:oğuz mu ??? –kıskandığını anlar- Susar
Kuzey:neden sustun evet o
İnci:biz daha yeni başladık oğuzla
Kuzey:hmmm anladım zamanla aşık olacam diyosun
İnci:aynen öyle-kıkırdar-
Kuzey:neden gülüyorsun
İnci:yüzün değişti birden neden acaba
Kuzey:sen ne imaa etmeye çalışıyosun
İnci:hiçççççççççççççç
Kuzey:gülmek sana çok yakışıyor biliyor musun
İnci:oğuzda böyle söyler
Kuzey:Sen benimle dalga geçiyorsun oğuz sevgilin falan değil demi ?
İnci:evet geç anladın ama anladın yani
Kuzey:sen nasıl bir kızsın ya
İnci:sen yalan söylersen bende yalan söylerim
Kuzey:ben yalan söylemedim ki
İnci:yeşimi sevmiyorum dedin seviyosun bende oğuzu sevmiyorum ama seviyorum dedim:D
Kuzey:ben yeşime aşık değilim
İnci:neyse ben gideyim artık
İnci ayağa kalkar kayalıktan çıkarlar
Kuzey:İyi geceler
İnci:-kuzeye yaklaşır- Biliyor musun annem hep bana kalbinin sesini dinle derdi ne olursa olsun kalbinin sesini dinle bunu herkes yapamıyor annem hep bunu
yapamamaktan yakınırdı…
Kuzey:ben yaparım
İnci:İyi aferin
İkiside arkasını döner
Kuzey-kendi kendine-Kalbinin sesini dinle kuzey kalbinin sesinin dinle
Kuzey hızla arkasını döner inci yavaş yavaş uzaklaşmaktadır
Kuzey:-bağırır-İnciiiiiiiiiiii
İnci:Hızla kuzeye döner-
Bölüm sonu………..
::mereve::- Süper Mod
- Mesaj Sayısı : 59
Rep Gücü : 65
Kayıt tarihi : 11/08/09
Geri: ''Rüzgara Karşı''
4. Bölüm
--Kuzey-inci--
Kuzey: (olduğu yerde sessizce durup inciye bakar)
İnci: Efendim ??!!
Kuzey: (bir süre sessiz kalır sonra yavaşça) yok bir şey
İnci şaşırır ama bişey söylemez ve arkasını dönüp gitmeye hazırlanırken kuzey dayanamaz ve tekrar bağırır..
Kuzey: Duurr !! İnci!! (inciye doğru yaklaşır)
İnci: Efendim ??!! Ne olduğunu söyleyecekmisin artık!!
Kuzey: Konuşmamız gereken bir şey var…
İnci: Bak her ne diyeceksen daha sonra söylesen olmaz mı ? Evdekilerin çıktığımdan haberi yok da ! Endişelenmesinler….
Kuzey: Sadece beş dakikanı alacam.. Lütfen…
İnci: Pekala… Ama sadece beş dakika!!
Kuzey: (başını sallar ve kayalıkların iç kısmına doğru yürümeye başlar.. İnci de onu takip eder.. Kuzey en sonunda oradaki en büyük ağacın yanında
durur…İnci tedirgin olur…
İnci: Evet ?? Ne oldu?!
Kuzey: Şeyy… yani ben şey diyecektim…. Ben..ben aslında…
İnci: Ayy!! Ne söyleyeceksen doğru düzgün anlatsana!! Böyle bişey anlamıyorum…
Kuzey: Tamam… Bana bir dk ver olur mu.. (der ve kafasını toplayabilmek için arkasını döner.. Ve aynı anda koca gövdeli ağaçla karkı karşıya gelir..
Cesaretini toplamaya çalışır ve gözlerini kapar birden gözlerinin önüne gördüğü rüya gelir.. Ve birden bulundukları yeri aslında tanıdığını anlar… aceleyle gözlerini açar ve inciye döneceği anda gözleri ağacın gövdesine kazınmış eğri büğrü harflere takılır….
İnci: (iyice tedirgin olmuştur) kuzey??
Kuzey: (harflerin üzerinde elini gezdirir) bu çok garip!!
İnci: Ne çok garip?!
Kuzey: (inciye döner) ben burayı hatırlıyorum inci..daha önce geldim ben buraya..
İnci: (şoke olmuş bi vaziyette) nasıl yanii!! Ne zaman ?!
Kuzey: çocukken… ben geçenlerde bir rüya gördüm.. rüyamda küçük bir çocuktum.. ve .. bu kayaların arasından geçip ağlayan bir kız çocuğunun
yanına gidiyordum….tam kız arkasını döneceği anda uyandım!...
İnci: (şok!!) ben .. ben sana o rüyanın devamını anlatayım… (ve anlatır )
Kuzey: aahh! O.. yanii sen.. sensin!!
İnci: (içini çeker) evet!
Kuzey: Be.. ben inanamıyorum!! Nasıl olur da hiç farketmedik!! (sonra birden kuşkuyla inciye döner) yoksa sen biliyor muydun?!
İnci: Hayır!! Ben.. Yani ben tuhaf bi durum olduğunu farkettim ama bu kadarı fazla olur demiştim!!
Kuzey: (gülümser) inanamıyorum!! Çocukluk arkadaşımı buldum !! Hem de yıllar sonra..
İnci: Evet..
Kuzey: Hatırlar mısın?? Seninle çiftliğin çıkışındaki kırlarda kovalamaca oynardık sen hep benden hızlı koşardın…
İnci: evet ama bir defasında beni düşürmüştün ve dizlerim kanamıştı
Kuzey: (güler) biliyor musun çok garip !! Bunlar kırkyıl düşünsem aklıma gelmeyacak anılar.. şimdi nasıl birden sökün ettiler…
İnci: Evet enteresan gerçekten.. Gerçi çocuktuk ama nasıl olur da birbirimizin yüzünü bile hatırlamayız değil mi ?!
Kuzey: Demek ki ben çok değişmişim
İnci: (güler) evet ben de..
Kuzey: Yoo sen eskiden de güzeldin hala da öylesin
İnci:.. (gülümser.. bir süre aralarında bir sessizlik olur sonra )
İnci: Şeyy.. Benim artık eve gitmem lazım.. Uyanır göremezlerse merak ederler…
Kuzey: Haklısın.. Hem nerdeyse güneş çıkacak…
İnci: Evet.. Görüşürüz…. (arkasını döner ve yürümeye başlar sonra birden durur) kuzey bana ne söyleyecektin ?
Kuzey: (şaşırır) aa şeyy unuttum sanırım ama şu kadarını söyleyim seni bulmuş olmak güzel inci
İnci: (gülümser sonra arkasını dönüp gider)
Kuzey bir süre onu izler.. Sonra tam gidecekken yerde parlayan bişey görür. eğilip eline alır ve gülümser.. Sonra o da oteline döner..
--sabah çiftlik --
Sabahleyin nevra ve inci kahvaltı ediyorlardır…
İnci: Yaa Nevra anne bilekliğimi gördün mü??
Nevra: Hangisi anneninki mi??
İnci: evet bir türlü bulamıyorum
Nevra: Belki odanda düşmüştür kızım iyice baksaydın!
İnci: Odanın altını üstüne getirdim ama bulamadım yaa
Nevra: Allah allah!! Neyse üzülme bir de ben bakarım bugün.
İnci: Sağol annem. Babam yine erkenden gitmiş …
Nevra: Evet canım.. Biliyorsun bu aralar ekimlerden dolayı çok yoğunlar…
İnci: Evet biliyorum. Nevra anne yaa dayım nerelerde? Göremedim onu şu alem yaptıkları günde beri.
Nevra:Aman dayını bilmez misin yine biyerlerde içiyordur… (biraz düşünür) Bi dakika ya ne alemiymiş bu söylediğin ??
İnci: (yaptığı hatayı anlar) Aaaa alem mi dedim ben alem mi dedim haha dilim sürçmüştür ben şeyy diyecektim… Şeyyy…
Nevra: Ne??
Tam o sırada inci melisi görür…
İnci: Aa Melis değil mi şu ? Meeliiiiiiiiiiiiiss!! (el sallar)
Melis: (onlara doğru yaklaşır) Günaydınlaarrr !!
Nevra: Sana da kızım.. gel gel bu kız yine kafamı karıştırdı sen kesin bilirsin ne olduğunu
İnci: (melis’e kaş göz yapar) Aaa yok annem bak melisin çok işi var belli.. Tutmayalım biz onu. Sahi melis nereye böyle sabah sabah!
Melis: nereye olacak otele gidiyorum.. Malum Merve’yi yalnız bırakmayım.. Kafayı yer bütün gün serkan’la maazallah
İnci: Aa ne iyi düşünmüşsün.. Dur ben seni bırakayım dükkana geçecem zaten.. Bu sıcakta yollarda sürünme.
Melis: Hayır demem valla..
İnci: tamam hadi nevra annem görüşürüz..
Nevra: Aa kızım dur nereye ! konuşuyorduk daha !!
(ama çoktaan gitmişlerdir )
--otel kapısı--
İnci ve Melis otele yetişirler. Tam o sırada Kuzey ve yeşim dışarı çıkmaktadır. El ele tutuşmuşlardır tabii
Melis: Bıraktığın için sağol hayatım.. İnci?? Nereye bakıyosun??
İnci: (kuzeye bakmıştır ama hemen melise döner) hiç .. hiçbir yere.. hadi sen git de bekletme merve’yi..
Melis: tamam. Görüşürüz.. (der ve arkasını döner o anda kuzeyi görür el eder. Kuzeyler onlara doğru yaklaşmaya başlarlar..
İnci: Melis ben gidiyorum canım hadi akşam görüşürüz.
Melis: aa inci nereye.. Dur iki dk bak kuzeyler geli… (ama inci gaza basıp gitmiştir bile )
Kuzey: Günaydın Melis
Yeşim: Günaydın..
Melis: Günaydın sizede
Kuzey: İnci değil miydi o giden?
Melis: Evet şeyy çok acil işi vardı da beni bırakıp hemen gitti.
Kuzey: Hmm .. öyle mi?
Merve: (gelir) Meliiiss!! Nerde kaldın canım seni bekliyodum bende.
Melis: Geldim Merve’cim.. Neyse görüşürüz sonra kuzey.. iyi günler size..
Kuzey: Tamam hoşça kal… (yürümeye başlarlar)
Yeşim: Ne o bişeye canın mı sıkıldı?
Kuzey: Yoo nerden çıktı!!
Yeşim: Ne bileyim suratın sarktı sanki…
Kuzey: Amaan Yeşim!! Ne diyosun allah aşkına.. Hava çok sıcak ya hadi bi taksiye binelim…
--Otelde--
Melis-serkan-merve kumsalin sahilindedirler.
Melis:Ay ben çok sıkıldım
Serkan:aa neden aşkım ne güzel güneşleniyorz işte
Merve:ay kuzen haklı kız biraz gezsek diyorum
Melis:hay aklınla bin yaşa evet hadi serkan bizi gezdir biraz
Serkan:tamam napmak isterseniz bakalım
Melis:Hmm hmmm
Merve:alışverişşşş
Melis:süpersin Merve ya
Serkan bozulur:Sizin gezme anlayışınıza hayranım
Melis:öyle deme aşkım yeni yeni ciciler alacaz demi
Merve:öyle hadi kalkın kalkın ben gidecem yakında zaten
Serkan:tamam tamam
--çiçekçi dükkanı--
İnci otelden sonra direk dükkanına gider. Dükkanda kapı,pencere,havalandırma ne varsa açar. Bir yandan da söylenmektedir. O sırada dükkana bir müşteri girer.
Müşteri: İyi günler.. Bana bir gül demeti hazırlar mısınız?
İnci: (O kadar dalgındır ki duymaz bile)..
Müşteri: Pardon hanımefendi ?? Hanımefendi size diyorum.. (adam bağırarak konuşur inci de onu son anda farkedip ürker)
İnci: Ne bağırıyorsunuz beyefendi!!! Ne vardı??
Müşteri:Ne demek ne bağırıyosunuz? İki saattir size sesleniyorum!! Gül demeti hazırlatacaktım ama siz bu dalgınlıkla anca akşama bitirirsiniz..
Vazgeçtim!!
İnci: (adam dükkandan çıkarken arkasından bağırır) Allah allah yaa size ne dalgınsam dalgınım !!! Hem bu kadar kabasınız hem bana çıkışıyorsunuz.. İstesenizde size demet memet hazırlamam ben! (olduğu yerde tepinir.birden dikkati müşteriden uzaklaşıp kuzey’e kayar ) Aptalım ben aptal!! Sevgilisi var adamın işte!! Ne diye salak ümitlere kapılıyorsam?!! Ne bekliyordun ki salak kafam!! Bilekliğimi de kaybettim yaa!! (ağlamaya başlar)
İnci çok sinirlenmiştir. Dükkanın üst kısmındaki atölyesine çıkar ve resim yapmaya başlar…
--Kuzey-inci--
Kuzey: (olduğu yerde sessizce durup inciye bakar)
İnci: Efendim ??!!
Kuzey: (bir süre sessiz kalır sonra yavaşça) yok bir şey
İnci şaşırır ama bişey söylemez ve arkasını dönüp gitmeye hazırlanırken kuzey dayanamaz ve tekrar bağırır..
Kuzey: Duurr !! İnci!! (inciye doğru yaklaşır)
İnci: Efendim ??!! Ne olduğunu söyleyecekmisin artık!!
Kuzey: Konuşmamız gereken bir şey var…
İnci: Bak her ne diyeceksen daha sonra söylesen olmaz mı ? Evdekilerin çıktığımdan haberi yok da ! Endişelenmesinler….
Kuzey: Sadece beş dakikanı alacam.. Lütfen…
İnci: Pekala… Ama sadece beş dakika!!
Kuzey: (başını sallar ve kayalıkların iç kısmına doğru yürümeye başlar.. İnci de onu takip eder.. Kuzey en sonunda oradaki en büyük ağacın yanında
durur…İnci tedirgin olur…
İnci: Evet ?? Ne oldu?!
Kuzey: Şeyy… yani ben şey diyecektim…. Ben..ben aslında…
İnci: Ayy!! Ne söyleyeceksen doğru düzgün anlatsana!! Böyle bişey anlamıyorum…
Kuzey: Tamam… Bana bir dk ver olur mu.. (der ve kafasını toplayabilmek için arkasını döner.. Ve aynı anda koca gövdeli ağaçla karkı karşıya gelir..
Cesaretini toplamaya çalışır ve gözlerini kapar birden gözlerinin önüne gördüğü rüya gelir.. Ve birden bulundukları yeri aslında tanıdığını anlar… aceleyle gözlerini açar ve inciye döneceği anda gözleri ağacın gövdesine kazınmış eğri büğrü harflere takılır….
İnci: (iyice tedirgin olmuştur) kuzey??
Kuzey: (harflerin üzerinde elini gezdirir) bu çok garip!!
İnci: Ne çok garip?!
Kuzey: (inciye döner) ben burayı hatırlıyorum inci..daha önce geldim ben buraya..
İnci: (şoke olmuş bi vaziyette) nasıl yanii!! Ne zaman ?!
Kuzey: çocukken… ben geçenlerde bir rüya gördüm.. rüyamda küçük bir çocuktum.. ve .. bu kayaların arasından geçip ağlayan bir kız çocuğunun
yanına gidiyordum….tam kız arkasını döneceği anda uyandım!...
İnci: (şok!!) ben .. ben sana o rüyanın devamını anlatayım… (ve anlatır )
Kuzey: aahh! O.. yanii sen.. sensin!!
İnci: (içini çeker) evet!
Kuzey: Be.. ben inanamıyorum!! Nasıl olur da hiç farketmedik!! (sonra birden kuşkuyla inciye döner) yoksa sen biliyor muydun?!
İnci: Hayır!! Ben.. Yani ben tuhaf bi durum olduğunu farkettim ama bu kadarı fazla olur demiştim!!
Kuzey: (gülümser) inanamıyorum!! Çocukluk arkadaşımı buldum !! Hem de yıllar sonra..
İnci: Evet..
Kuzey: Hatırlar mısın?? Seninle çiftliğin çıkışındaki kırlarda kovalamaca oynardık sen hep benden hızlı koşardın…
İnci: evet ama bir defasında beni düşürmüştün ve dizlerim kanamıştı
Kuzey: (güler) biliyor musun çok garip !! Bunlar kırkyıl düşünsem aklıma gelmeyacak anılar.. şimdi nasıl birden sökün ettiler…
İnci: Evet enteresan gerçekten.. Gerçi çocuktuk ama nasıl olur da birbirimizin yüzünü bile hatırlamayız değil mi ?!
Kuzey: Demek ki ben çok değişmişim
İnci: (güler) evet ben de..
Kuzey: Yoo sen eskiden de güzeldin hala da öylesin
İnci:.. (gülümser.. bir süre aralarında bir sessizlik olur sonra )
İnci: Şeyy.. Benim artık eve gitmem lazım.. Uyanır göremezlerse merak ederler…
Kuzey: Haklısın.. Hem nerdeyse güneş çıkacak…
İnci: Evet.. Görüşürüz…. (arkasını döner ve yürümeye başlar sonra birden durur) kuzey bana ne söyleyecektin ?
Kuzey: (şaşırır) aa şeyy unuttum sanırım ama şu kadarını söyleyim seni bulmuş olmak güzel inci
İnci: (gülümser sonra arkasını dönüp gider)
Kuzey bir süre onu izler.. Sonra tam gidecekken yerde parlayan bişey görür. eğilip eline alır ve gülümser.. Sonra o da oteline döner..
--sabah çiftlik --
Sabahleyin nevra ve inci kahvaltı ediyorlardır…
İnci: Yaa Nevra anne bilekliğimi gördün mü??
Nevra: Hangisi anneninki mi??
İnci: evet bir türlü bulamıyorum
Nevra: Belki odanda düşmüştür kızım iyice baksaydın!
İnci: Odanın altını üstüne getirdim ama bulamadım yaa
Nevra: Allah allah!! Neyse üzülme bir de ben bakarım bugün.
İnci: Sağol annem. Babam yine erkenden gitmiş …
Nevra: Evet canım.. Biliyorsun bu aralar ekimlerden dolayı çok yoğunlar…
İnci: Evet biliyorum. Nevra anne yaa dayım nerelerde? Göremedim onu şu alem yaptıkları günde beri.
Nevra:Aman dayını bilmez misin yine biyerlerde içiyordur… (biraz düşünür) Bi dakika ya ne alemiymiş bu söylediğin ??
İnci: (yaptığı hatayı anlar) Aaaa alem mi dedim ben alem mi dedim haha dilim sürçmüştür ben şeyy diyecektim… Şeyyy…
Nevra: Ne??
Tam o sırada inci melisi görür…
İnci: Aa Melis değil mi şu ? Meeliiiiiiiiiiiiiss!! (el sallar)
Melis: (onlara doğru yaklaşır) Günaydınlaarrr !!
Nevra: Sana da kızım.. gel gel bu kız yine kafamı karıştırdı sen kesin bilirsin ne olduğunu
İnci: (melis’e kaş göz yapar) Aaa yok annem bak melisin çok işi var belli.. Tutmayalım biz onu. Sahi melis nereye böyle sabah sabah!
Melis: nereye olacak otele gidiyorum.. Malum Merve’yi yalnız bırakmayım.. Kafayı yer bütün gün serkan’la maazallah
İnci: Aa ne iyi düşünmüşsün.. Dur ben seni bırakayım dükkana geçecem zaten.. Bu sıcakta yollarda sürünme.
Melis: Hayır demem valla..
İnci: tamam hadi nevra annem görüşürüz..
Nevra: Aa kızım dur nereye ! konuşuyorduk daha !!
(ama çoktaan gitmişlerdir )
--otel kapısı--
İnci ve Melis otele yetişirler. Tam o sırada Kuzey ve yeşim dışarı çıkmaktadır. El ele tutuşmuşlardır tabii
Melis: Bıraktığın için sağol hayatım.. İnci?? Nereye bakıyosun??
İnci: (kuzeye bakmıştır ama hemen melise döner) hiç .. hiçbir yere.. hadi sen git de bekletme merve’yi..
Melis: tamam. Görüşürüz.. (der ve arkasını döner o anda kuzeyi görür el eder. Kuzeyler onlara doğru yaklaşmaya başlarlar..
İnci: Melis ben gidiyorum canım hadi akşam görüşürüz.
Melis: aa inci nereye.. Dur iki dk bak kuzeyler geli… (ama inci gaza basıp gitmiştir bile )
Kuzey: Günaydın Melis
Yeşim: Günaydın..
Melis: Günaydın sizede
Kuzey: İnci değil miydi o giden?
Melis: Evet şeyy çok acil işi vardı da beni bırakıp hemen gitti.
Kuzey: Hmm .. öyle mi?
Merve: (gelir) Meliiiss!! Nerde kaldın canım seni bekliyodum bende.
Melis: Geldim Merve’cim.. Neyse görüşürüz sonra kuzey.. iyi günler size..
Kuzey: Tamam hoşça kal… (yürümeye başlarlar)
Yeşim: Ne o bişeye canın mı sıkıldı?
Kuzey: Yoo nerden çıktı!!
Yeşim: Ne bileyim suratın sarktı sanki…
Kuzey: Amaan Yeşim!! Ne diyosun allah aşkına.. Hava çok sıcak ya hadi bi taksiye binelim…
--Otelde--
Melis-serkan-merve kumsalin sahilindedirler.
Melis:Ay ben çok sıkıldım
Serkan:aa neden aşkım ne güzel güneşleniyorz işte
Merve:ay kuzen haklı kız biraz gezsek diyorum
Melis:hay aklınla bin yaşa evet hadi serkan bizi gezdir biraz
Serkan:tamam napmak isterseniz bakalım
Melis:Hmm hmmm
Merve:alışverişşşş
Melis:süpersin Merve ya
Serkan bozulur:Sizin gezme anlayışınıza hayranım
Melis:öyle deme aşkım yeni yeni ciciler alacaz demi
Merve:öyle hadi kalkın kalkın ben gidecem yakında zaten
Serkan:tamam tamam
--çiçekçi dükkanı--
İnci otelden sonra direk dükkanına gider. Dükkanda kapı,pencere,havalandırma ne varsa açar. Bir yandan da söylenmektedir. O sırada dükkana bir müşteri girer.
Müşteri: İyi günler.. Bana bir gül demeti hazırlar mısınız?
İnci: (O kadar dalgındır ki duymaz bile)..
Müşteri: Pardon hanımefendi ?? Hanımefendi size diyorum.. (adam bağırarak konuşur inci de onu son anda farkedip ürker)
İnci: Ne bağırıyorsunuz beyefendi!!! Ne vardı??
Müşteri:Ne demek ne bağırıyosunuz? İki saattir size sesleniyorum!! Gül demeti hazırlatacaktım ama siz bu dalgınlıkla anca akşama bitirirsiniz..
Vazgeçtim!!
İnci: (adam dükkandan çıkarken arkasından bağırır) Allah allah yaa size ne dalgınsam dalgınım !!! Hem bu kadar kabasınız hem bana çıkışıyorsunuz.. İstesenizde size demet memet hazırlamam ben! (olduğu yerde tepinir.birden dikkati müşteriden uzaklaşıp kuzey’e kayar ) Aptalım ben aptal!! Sevgilisi var adamın işte!! Ne diye salak ümitlere kapılıyorsam?!! Ne bekliyordun ki salak kafam!! Bilekliğimi de kaybettim yaa!! (ağlamaya başlar)
İnci çok sinirlenmiştir. Dükkanın üst kısmındaki atölyesine çıkar ve resim yapmaya başlar…
::mereve::- Süper Mod
- Mesaj Sayısı : 59
Rep Gücü : 65
Kayıt tarihi : 11/08/09
Geri: ''Rüzgara Karşı''
--otel, selimin odası--
Selim: (telefonla otelim muhasebecisini arar) Alo! Bana mümtaz bey’i bağlayın!
Mümtaz bey: Buyrun ben mümtaz çağlar..
Selim: İyi günler mümtaz bey ben otelin müdürü selim aslım..
Mümtaz: Buyrun selim bey ne arzu etmiştiniz?
Selim: Biliyorsunuz göreve yeni başladım ve otelin gelir-gider tablosu hakkında daha geniş bilgi sahibi olmak istiyorum mümtaz bey..
Mümtaz: …??
Selim: Yani bu öğleden sonra bana otelin gider çizelgesi ve aidat bilgilerinin sizin tarafınızdan sunulmasını istiyorum..
Mümtaz: Elbette efendim.. Serkan Bey’e de konu hakkında bilgi verilsin mi?
Selim: Bu konunun Serkan bey’le bi ilgisi yok ! Bilgiler yalnızca bana gelecek!
Mümtaz: Nasıl isterseniz .. İyi günler efendim..
Telefonu kapatırlar.. selim’in telefonu tekrar çalar.
Selim: Alo?!
Dış ses () : Lan na’ptın ne ettin? Hiç sesin çıkmıyor kaç gündür?
Selim: Lan ben sana demedim mi sen arama beni diye! Halletmeye çalışıyoruz işte! İkide bir telefona sarılıp da ötüp durma yaminle elimde kalacaksın!!
İş hallolunca ben seni ararım..
Dış ses: Aman tamam.. Bana bak uyanık ol! Kimse bi açığını görmesin!
Selim: Lan sen bana mı öğretecen işimi be! Hadi kapatıyorum artık! (der ve çatt!! diye telefonu kapatır)
--İstanbul, otel odası--
Nazlı duşa girmiştir. Deniz de odada öylece oturmaktadır. Ama yalnızlık canına tak eder ve biraz dolaşmak için dışarı çıkar. Otelde zaman geçirecek yer olmadığını düşünür ve birkaç sokak ilerdeki sahil şeridinde yürümeye karar verir.
O sırada otel odasında Nazlı duştan çıkar.
Nazlı: Deniiizz!! Kızım gel de şu havluyu balkona seriver! Deniz??? (birkaç aramadan sonra deniz’İn otelde olmadığını anlar ve hemen telefona sarılır)
Nazlı: Alo? Yavuz yetiş !! Deniz kaçmış heryeri aradım hiçbir yerde yok!!
Yavuz: Hay allah yaa ne diyosun sen nazlı! Belki dolaşmaya çıkmıştır..
Nazlı: Hayatında adım atmadığı bir şehirde tek başına dolaşmaya çıkacak kadar düşüncesiz değil ya bu kız! Allah bilir neler planladı yine! Off offf!!!
Yavuz: Tamam tamam ben geliyorum oraya.
Beş-altı sokak ötede Deniz otele dönmeye karar vermiştir. Ancak geldiği yolu bir türlü hatırlayamaz
--Aynı dakikalarda İzmir, nevra çiftliğin arkasındaki tarlalarda yürüyüş yapmaktadır--
Yeni ekilmiş bir tarladan geçerken ayağı bir taşa takılır ve düşer. Yakınlarda iş yapan Oğuz hemen onun yanına gelir.
Oğuz: Nevra anne iyi misiniz?
Nevra: Ahh! Ayağımı incittim sanırım
Oğuz: durun ben bir bakayım.. Hmm evet bilağiniz burkulmuş galiba. Gelin biraz benim kulübeye gidip buz koyalım .
Nevraya yardım eder ve birlikte küçük kulübeye giderler. Kulübe derli toplu ancak küçük iki odacıktan ibarettir. Oğuz nevranın ayağına buz tutar.
Nevra: Teşekkür ederim..
Oğuz: Rica ederim .. Bu aralar tarlada dolşırken birz daha dikkat etmelisiniz.. Henüz yeni sürüldü taşlar açığa çıkmıştır..
Nevra: Evet haklısın oğlum.. Napalım yaşlılık işte
Oğuz: aa yaşlılık olur mu hiç! Henüz çok fençsiniz siz o nasıl söz!
Navra: genç olur muyum hiç oğlum.. bizden geçti artık neyse bırak şimdi beni de sen söyle bakalım rahat mısın gerçekten bu daracık kulübede..
Oğuz: evet çok rahatım..
Nevra: Ama burası ufacık Oğuz!! Neden gelip çiftlikte kalmıyorsun ki sanki.. Kocaman ev hepimizi sığar.
Oğuz: Olur mu hiç! Ben burda bir çalışanım.. Çiftlikte kalmam yakışık almaz..
Nevra: aa bu sözünü hiç duymamış olayım oğuz!! Sen bizim alimizde büyüdün bizim evladımızsın… Çalışan ne demek!!
Oğuz: Özür dilerim sizi kırmak istemedim nevra anne bende sizin de kemal beyin de emeği çok ama.. Gerçekten orda kalamam burası benim evim gibi
oldu artık …
Nevra: (kalkar) Peki oğlum ben söylemiş olayım da yine sen bilirsin.. Bu arada buz için sağol ben gideyim artık..
Oğuz: Rica ederim geçmiş olsun.. Nevra anne ??
Nevra: Efendim ??
Oğuz: Neden benim orda, yani çiftlik evinde kalmam için bu kadar ısrar ediyorsunuz???
Nevra: (panikler , tedirgin olur) şeyy.. yani neden olacak şey için… yani sen de bizim oğlumuzsun onun için … neyse.. şeyy ben gideyim artık….
(aceleyle dışarı çıkar.. o kadar acele eder ki bşr ara sendeler gibi olur hatta )
Oğuz: (arkasından uzun süre bakar) Garip!!!
--Alışveriş--
Merve ve Melis bir mağazaya girerler Serkan da peşlerinden..
Serkan:ne büyük burası ya kaybolmayalım da!
Melis:ne saçmalıyorsun aşkım ya ben hep buraya gelirim
Serkan:belli aşkım belli:D
Merve:bırak Melis ya anlamaz o kadınları gel koluma gir sen benim
Melis ve Merve önden yürümeye başlarlar
Serkan:aaa aşkım beni burda bırakmayın bende gireyim kolunuza yoksa kaybolurum demi
Melis:bebek seni yürü hadi yürü takip et bizi
Serkan arkalarında takip eder onları
Zaman su gibi akıp geçmiştir Merve ve Melis için Serkan için geçmek bilmemektedir çünkü Bütün poşetler onun elindedir
Serkan:aşkım limitim doldu artık hadi gidelim
Melis:Aaaa Merve şu elbiseye bak ne kadar güzel
Merve:inanmıyorum ya muhteşem bir şey bu
Serkan:offffff allahım offffff
Melis ve Merve 1-2 şey daha alırlar
Merve:Kuzen şunuda alsana
Serkan:heryanım dolu istersen ver bacaklarımın arasına koyayım haa –sinirlenmiştir -
Melisle Merve gülerler
Melis:tamam aşkım tamam ver bana şu poşetleri
Serkan:hah şöyle ..merve sende şunları al
Merve:bezdirdik bugün seni..
Melis:bu sana ders olsun
Serkan/Merve: :S
Melis:Bakmayın öyle ders olsun işte nedenini bende bilmiyorum
Merve:Bu kuzen senide kendine benzetmiş anlaşılan
Melis:ya ya sorma
Mağazadan çıkarlar arabaya binerler
--Akşam olur-çiftlik--
Nevra çiftlikte yemeği hazır etmiştir. Ancak ne gelen vardır ne giden Tam o sırada Nevra Oğuz’u görür.
Nevra: Oğuuzz!! Evladım İnci’yi gördün mü geldi mi çiftliğe?
Oğuz: Hayır Nevra anne arabası yok!
Nevra: Allah allah nerde kaldı bu kız hiç bu kadar gecikmezdi!!
Oğuz: Dükkandadır. İsterseniz gidip bir bakayım ona..
Nevra: Çok iyi olur oğlum . Acele edin de yemekler ssoğumadan yetişin.
Oğuz: Tamam merak etmeyin. (gider)
-- İnci’nin dükkanına Kuzey gelir--
İnci hala Resim yapmakla uğraşıyordur Her yeri boya olmuştur.
O sırada Kuzey bilekliği vermek için gelir . Ancak dükkanda kimseyi bulamaz tam çıkacağı sırada yukarı kattan sesler duyar ve yukarı, İnci’nin atölyesine çıkar..Karşılaştığı manzarayı görünce güler İncinin her tarafı boya olmuştur
Kuzey:İyi akşamlar İnci Hanım..-güler-
İnci:Sanada.Yalnız artık Hanım demene gerek yok
Kuzey:Gerçekten mi Kızmazmısınız -dalga geçer-Yok yok ben işimi garantiye alayım kızarsınız bi de
İnci-sert sert bakar-Ay sen bilirsin nasıl istiyorsan öyle söyle-hızlıca boyar yine -
Kuzey:Tamam canım kızma hemen Takılıyordum
İnci:Çok Hoşuma gidiyor ya senin bu takılmaların
Kuzey:Tamam inci sakin ol bak içindeki ateş resmine yansımış
İnci-Resme dikkatli bakar-Gerçekten öyle olmuş neyse
Kuzey:Sanki resmi değil kendini boyamışsın her tarafın boya içinde
İnci:Noldu beğenemedi mi
Kuzey:Yoo böylede gayet güzelsin
İnci:Aman senden gelen iltifatlar eksik kalsın
Kuzey:Diyosun :DHmm kim sinirlendi seni bu kadar –Yine sırıtır -
İnci:Ya ben gülüyor muyum Bir bakar mısın
Göz göze gelirler
Kuzey:Yok gülmüyorsun
İnci:O zaman sen niye durmadan gülüyorsun karşımda
Kuzey:Bilmem belki gözlerinin güzelliği Yüzümü ışıldatıyordur
İnci:Hay alahım ya-Umutlanır yine ama kız haklı yani bu kuzeyde az değil -
Kuzey:neyse konuşmaya daldım Bunu unuttum-cebindeki bilekliği çıkarır-
İnci:aaa Nerden buldun bunu Heryerde bunu aradım ben
Kuzey:Geçen akşam düşürmüşsün
İnci:-Alır takar hemen-çok Sağol bu benim için çok değerli ya
Kuzey:Annenden mi kaldı yoksa
İnci:Evet bulamayacam diye çok üzülmüştüm..Çok teşekkür ederim çok-Yanağından öper birden -Kuzey:Naptım ki canım yalnız sen hep gül
gülmek sana çok yakışıyor
İnci:-Güler- oğuz gelir o sırada
Oğuz:İnci nerdesin meraktan öldük
İnci:Aa oğuz hoş geldin Bende geliyordum zaten
Oğuz:Merhaba –sertçe -
Kuzey:-Niye geldin şimdi der gibi bakar-Sanada
İnci:Resim yaaprken zaman nasıl geçmiş anlamamışım Dur dükkanı kapatayım da gidelim..
Aşağı kata iner pencereleri kapar ve hep birlikte kapıya çıkarlar. İnci dükkanı kilitler ve Oğuz’un koluna girer yine kuzey yerinden kıpırdamaz
İnci:Kuzey yatıya mı kalmayı düşünüyorsun.
Kuzey:Hee fena olmaz ama Neyse gideyim ben de D:
İnci:Git git sevgilin bekler
Kuzey:-bozulur-:İyi akşamlar
İnci:Hee kuzey unutma ‘’gülmek herkese yakışır ’’
Kuzey:Unutmam
Herkes evlerine dağılır
--Akşam aynı dakikalar, İstanbul’da otelde--
Nazlı perişan olmuş bir halde otelin lobisinde oturmaktadır. Deniz’i halen bulamamışlardır. Yavuz dayanamamış ve onu aramaya çıkmıştır. Nazlı’ya beş gün kadar uzun gelen beş saatin sonunda iyice ümitsizliğe kapıldı anda otelin kapısı açılır ve Yavuz yanında Deniz’le görünür.
Nazlı: Deniiizzz! Ahh canım kızım (der ve ona sarılır) Nerelerdeydin sen?!!
Yavuz: Nerde olacak sokaklarda boş boş dolaşıp duruyordu!! Kaybolmuşmuş!!!
Deniz: Yaa papo gerçekten kayboldu ben!!!
Yavuz: Ne kaybolması be!! Ne işin vardı tanımadığın etmediğin bir şehrin sokaklarında tek başına!!
Deniz: Onu sana sormak lazım papo!! Bizi bu otele de bu şehre de hapseden sensin!!
Yavuz: nasıl konuşuyorsun babanla böyle??
Nazlı: Ayy yeter Yavuz!! Kız haklı!! Senin peşinden gelende hata! İki-üç gün geçmedi geleli şu olnalara bak!!
Yavuz: Başka çareniz yoktu hanımefendi!! Benle gelmek zorundaydınız hiç sızlanmayın şimdi!!
Nazlı: Hiçbir şeye mecbur değilim tamam mı!! Yetti artık yürü odaya deniz eşyalarını topla İzmir’e gideceğiz!!!
Yavuz: Ne İzmir’i Nazlı !! Daha….
Nazlı: Ben söyleyeceğimi söyledim (der ve lobideki herkesin şaşkın bakışları arasında odasına çıkar)
--Selim otelden dönüyordur--
Arabada, az önce incelediği otelin gelir-gider tablosunu ve kasadaki paranın miktarını kafasında hesaplamaya çalışıyordur. Kendi kendine konuşur.
Selim: Oteldeki geliri ve banka hesaplarını düşünürsek…. Hmm … Evet kolay iş olacak….
Sonra annesinden kendisine kalan birkaç dönümlük tarlanın bulunduğu yola sapar. Beş dakika kadar sonra tarlaya ulaşmıştır.
Selim: ahh baba ahh!! Bütün her şeyi altüst etmeden önce bu işi bitirmek zorundayım!! Zaten anlamıyorum ki bilmaden bile işime bir engel çıkarabiliyorsun!! Ama ben kolay pes etmem baba!! Asla vazgeçmeyecem!!!
Selim: (telefonla otelim muhasebecisini arar) Alo! Bana mümtaz bey’i bağlayın!
Mümtaz bey: Buyrun ben mümtaz çağlar..
Selim: İyi günler mümtaz bey ben otelin müdürü selim aslım..
Mümtaz: Buyrun selim bey ne arzu etmiştiniz?
Selim: Biliyorsunuz göreve yeni başladım ve otelin gelir-gider tablosu hakkında daha geniş bilgi sahibi olmak istiyorum mümtaz bey..
Mümtaz: …??
Selim: Yani bu öğleden sonra bana otelin gider çizelgesi ve aidat bilgilerinin sizin tarafınızdan sunulmasını istiyorum..
Mümtaz: Elbette efendim.. Serkan Bey’e de konu hakkında bilgi verilsin mi?
Selim: Bu konunun Serkan bey’le bi ilgisi yok ! Bilgiler yalnızca bana gelecek!
Mümtaz: Nasıl isterseniz .. İyi günler efendim..
Telefonu kapatırlar.. selim’in telefonu tekrar çalar.
Selim: Alo?!
Dış ses () : Lan na’ptın ne ettin? Hiç sesin çıkmıyor kaç gündür?
Selim: Lan ben sana demedim mi sen arama beni diye! Halletmeye çalışıyoruz işte! İkide bir telefona sarılıp da ötüp durma yaminle elimde kalacaksın!!
İş hallolunca ben seni ararım..
Dış ses: Aman tamam.. Bana bak uyanık ol! Kimse bi açığını görmesin!
Selim: Lan sen bana mı öğretecen işimi be! Hadi kapatıyorum artık! (der ve çatt!! diye telefonu kapatır)
--İstanbul, otel odası--
Nazlı duşa girmiştir. Deniz de odada öylece oturmaktadır. Ama yalnızlık canına tak eder ve biraz dolaşmak için dışarı çıkar. Otelde zaman geçirecek yer olmadığını düşünür ve birkaç sokak ilerdeki sahil şeridinde yürümeye karar verir.
O sırada otel odasında Nazlı duştan çıkar.
Nazlı: Deniiizz!! Kızım gel de şu havluyu balkona seriver! Deniz??? (birkaç aramadan sonra deniz’İn otelde olmadığını anlar ve hemen telefona sarılır)
Nazlı: Alo? Yavuz yetiş !! Deniz kaçmış heryeri aradım hiçbir yerde yok!!
Yavuz: Hay allah yaa ne diyosun sen nazlı! Belki dolaşmaya çıkmıştır..
Nazlı: Hayatında adım atmadığı bir şehirde tek başına dolaşmaya çıkacak kadar düşüncesiz değil ya bu kız! Allah bilir neler planladı yine! Off offf!!!
Yavuz: Tamam tamam ben geliyorum oraya.
Beş-altı sokak ötede Deniz otele dönmeye karar vermiştir. Ancak geldiği yolu bir türlü hatırlayamaz
--Aynı dakikalarda İzmir, nevra çiftliğin arkasındaki tarlalarda yürüyüş yapmaktadır--
Yeni ekilmiş bir tarladan geçerken ayağı bir taşa takılır ve düşer. Yakınlarda iş yapan Oğuz hemen onun yanına gelir.
Oğuz: Nevra anne iyi misiniz?
Nevra: Ahh! Ayağımı incittim sanırım
Oğuz: durun ben bir bakayım.. Hmm evet bilağiniz burkulmuş galiba. Gelin biraz benim kulübeye gidip buz koyalım .
Nevraya yardım eder ve birlikte küçük kulübeye giderler. Kulübe derli toplu ancak küçük iki odacıktan ibarettir. Oğuz nevranın ayağına buz tutar.
Nevra: Teşekkür ederim..
Oğuz: Rica ederim .. Bu aralar tarlada dolşırken birz daha dikkat etmelisiniz.. Henüz yeni sürüldü taşlar açığa çıkmıştır..
Nevra: Evet haklısın oğlum.. Napalım yaşlılık işte
Oğuz: aa yaşlılık olur mu hiç! Henüz çok fençsiniz siz o nasıl söz!
Navra: genç olur muyum hiç oğlum.. bizden geçti artık neyse bırak şimdi beni de sen söyle bakalım rahat mısın gerçekten bu daracık kulübede..
Oğuz: evet çok rahatım..
Nevra: Ama burası ufacık Oğuz!! Neden gelip çiftlikte kalmıyorsun ki sanki.. Kocaman ev hepimizi sığar.
Oğuz: Olur mu hiç! Ben burda bir çalışanım.. Çiftlikte kalmam yakışık almaz..
Nevra: aa bu sözünü hiç duymamış olayım oğuz!! Sen bizim alimizde büyüdün bizim evladımızsın… Çalışan ne demek!!
Oğuz: Özür dilerim sizi kırmak istemedim nevra anne bende sizin de kemal beyin de emeği çok ama.. Gerçekten orda kalamam burası benim evim gibi
oldu artık …
Nevra: (kalkar) Peki oğlum ben söylemiş olayım da yine sen bilirsin.. Bu arada buz için sağol ben gideyim artık..
Oğuz: Rica ederim geçmiş olsun.. Nevra anne ??
Nevra: Efendim ??
Oğuz: Neden benim orda, yani çiftlik evinde kalmam için bu kadar ısrar ediyorsunuz???
Nevra: (panikler , tedirgin olur) şeyy.. yani neden olacak şey için… yani sen de bizim oğlumuzsun onun için … neyse.. şeyy ben gideyim artık….
(aceleyle dışarı çıkar.. o kadar acele eder ki bşr ara sendeler gibi olur hatta )
Oğuz: (arkasından uzun süre bakar) Garip!!!
--Alışveriş--
Merve ve Melis bir mağazaya girerler Serkan da peşlerinden..
Serkan:ne büyük burası ya kaybolmayalım da!
Melis:ne saçmalıyorsun aşkım ya ben hep buraya gelirim
Serkan:belli aşkım belli:D
Merve:bırak Melis ya anlamaz o kadınları gel koluma gir sen benim
Melis ve Merve önden yürümeye başlarlar
Serkan:aaa aşkım beni burda bırakmayın bende gireyim kolunuza yoksa kaybolurum demi
Melis:bebek seni yürü hadi yürü takip et bizi
Serkan arkalarında takip eder onları
Zaman su gibi akıp geçmiştir Merve ve Melis için Serkan için geçmek bilmemektedir çünkü Bütün poşetler onun elindedir
Serkan:aşkım limitim doldu artık hadi gidelim
Melis:Aaaa Merve şu elbiseye bak ne kadar güzel
Merve:inanmıyorum ya muhteşem bir şey bu
Serkan:offffff allahım offffff
Melis ve Merve 1-2 şey daha alırlar
Merve:Kuzen şunuda alsana
Serkan:heryanım dolu istersen ver bacaklarımın arasına koyayım haa –sinirlenmiştir -
Melisle Merve gülerler
Melis:tamam aşkım tamam ver bana şu poşetleri
Serkan:hah şöyle ..merve sende şunları al
Merve:bezdirdik bugün seni..
Melis:bu sana ders olsun
Serkan/Merve: :S
Melis:Bakmayın öyle ders olsun işte nedenini bende bilmiyorum
Merve:Bu kuzen senide kendine benzetmiş anlaşılan
Melis:ya ya sorma
Mağazadan çıkarlar arabaya binerler
--Akşam olur-çiftlik--
Nevra çiftlikte yemeği hazır etmiştir. Ancak ne gelen vardır ne giden Tam o sırada Nevra Oğuz’u görür.
Nevra: Oğuuzz!! Evladım İnci’yi gördün mü geldi mi çiftliğe?
Oğuz: Hayır Nevra anne arabası yok!
Nevra: Allah allah nerde kaldı bu kız hiç bu kadar gecikmezdi!!
Oğuz: Dükkandadır. İsterseniz gidip bir bakayım ona..
Nevra: Çok iyi olur oğlum . Acele edin de yemekler ssoğumadan yetişin.
Oğuz: Tamam merak etmeyin. (gider)
-- İnci’nin dükkanına Kuzey gelir--
İnci hala Resim yapmakla uğraşıyordur Her yeri boya olmuştur.
O sırada Kuzey bilekliği vermek için gelir . Ancak dükkanda kimseyi bulamaz tam çıkacağı sırada yukarı kattan sesler duyar ve yukarı, İnci’nin atölyesine çıkar..Karşılaştığı manzarayı görünce güler İncinin her tarafı boya olmuştur
Kuzey:İyi akşamlar İnci Hanım..-güler-
İnci:Sanada.Yalnız artık Hanım demene gerek yok
Kuzey:Gerçekten mi Kızmazmısınız -dalga geçer-Yok yok ben işimi garantiye alayım kızarsınız bi de
İnci-sert sert bakar-Ay sen bilirsin nasıl istiyorsan öyle söyle-hızlıca boyar yine -
Kuzey:Tamam canım kızma hemen Takılıyordum
İnci:Çok Hoşuma gidiyor ya senin bu takılmaların
Kuzey:Tamam inci sakin ol bak içindeki ateş resmine yansımış
İnci-Resme dikkatli bakar-Gerçekten öyle olmuş neyse
Kuzey:Sanki resmi değil kendini boyamışsın her tarafın boya içinde
İnci:Noldu beğenemedi mi
Kuzey:Yoo böylede gayet güzelsin
İnci:Aman senden gelen iltifatlar eksik kalsın
Kuzey:Diyosun :DHmm kim sinirlendi seni bu kadar –Yine sırıtır -
İnci:Ya ben gülüyor muyum Bir bakar mısın
Göz göze gelirler
Kuzey:Yok gülmüyorsun
İnci:O zaman sen niye durmadan gülüyorsun karşımda
Kuzey:Bilmem belki gözlerinin güzelliği Yüzümü ışıldatıyordur
İnci:Hay alahım ya-Umutlanır yine ama kız haklı yani bu kuzeyde az değil -
Kuzey:neyse konuşmaya daldım Bunu unuttum-cebindeki bilekliği çıkarır-
İnci:aaa Nerden buldun bunu Heryerde bunu aradım ben
Kuzey:Geçen akşam düşürmüşsün
İnci:-Alır takar hemen-çok Sağol bu benim için çok değerli ya
Kuzey:Annenden mi kaldı yoksa
İnci:Evet bulamayacam diye çok üzülmüştüm..Çok teşekkür ederim çok-Yanağından öper birden -Kuzey:Naptım ki canım yalnız sen hep gül
gülmek sana çok yakışıyor
İnci:-Güler- oğuz gelir o sırada
Oğuz:İnci nerdesin meraktan öldük
İnci:Aa oğuz hoş geldin Bende geliyordum zaten
Oğuz:Merhaba –sertçe -
Kuzey:-Niye geldin şimdi der gibi bakar-Sanada
İnci:Resim yaaprken zaman nasıl geçmiş anlamamışım Dur dükkanı kapatayım da gidelim..
Aşağı kata iner pencereleri kapar ve hep birlikte kapıya çıkarlar. İnci dükkanı kilitler ve Oğuz’un koluna girer yine kuzey yerinden kıpırdamaz
İnci:Kuzey yatıya mı kalmayı düşünüyorsun.
Kuzey:Hee fena olmaz ama Neyse gideyim ben de D:
İnci:Git git sevgilin bekler
Kuzey:-bozulur-:İyi akşamlar
İnci:Hee kuzey unutma ‘’gülmek herkese yakışır ’’
Kuzey:Unutmam
Herkes evlerine dağılır
--Akşam aynı dakikalar, İstanbul’da otelde--
Nazlı perişan olmuş bir halde otelin lobisinde oturmaktadır. Deniz’i halen bulamamışlardır. Yavuz dayanamamış ve onu aramaya çıkmıştır. Nazlı’ya beş gün kadar uzun gelen beş saatin sonunda iyice ümitsizliğe kapıldı anda otelin kapısı açılır ve Yavuz yanında Deniz’le görünür.
Nazlı: Deniiizzz! Ahh canım kızım (der ve ona sarılır) Nerelerdeydin sen?!!
Yavuz: Nerde olacak sokaklarda boş boş dolaşıp duruyordu!! Kaybolmuşmuş!!!
Deniz: Yaa papo gerçekten kayboldu ben!!!
Yavuz: Ne kaybolması be!! Ne işin vardı tanımadığın etmediğin bir şehrin sokaklarında tek başına!!
Deniz: Onu sana sormak lazım papo!! Bizi bu otele de bu şehre de hapseden sensin!!
Yavuz: nasıl konuşuyorsun babanla böyle??
Nazlı: Ayy yeter Yavuz!! Kız haklı!! Senin peşinden gelende hata! İki-üç gün geçmedi geleli şu olnalara bak!!
Yavuz: Başka çareniz yoktu hanımefendi!! Benle gelmek zorundaydınız hiç sızlanmayın şimdi!!
Nazlı: Hiçbir şeye mecbur değilim tamam mı!! Yetti artık yürü odaya deniz eşyalarını topla İzmir’e gideceğiz!!!
Yavuz: Ne İzmir’i Nazlı !! Daha….
Nazlı: Ben söyleyeceğimi söyledim (der ve lobideki herkesin şaşkın bakışları arasında odasına çıkar)
--Selim otelden dönüyordur--
Arabada, az önce incelediği otelin gelir-gider tablosunu ve kasadaki paranın miktarını kafasında hesaplamaya çalışıyordur. Kendi kendine konuşur.
Selim: Oteldeki geliri ve banka hesaplarını düşünürsek…. Hmm … Evet kolay iş olacak….
Sonra annesinden kendisine kalan birkaç dönümlük tarlanın bulunduğu yola sapar. Beş dakika kadar sonra tarlaya ulaşmıştır.
Selim: ahh baba ahh!! Bütün her şeyi altüst etmeden önce bu işi bitirmek zorundayım!! Zaten anlamıyorum ki bilmaden bile işime bir engel çıkarabiliyorsun!! Ama ben kolay pes etmem baba!! Asla vazgeçmeyecem!!!
::mereve::- Süper Mod
- Mesaj Sayısı : 59
Rep Gücü : 65
Kayıt tarihi : 11/08/09
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz